~Bölüm 4~

61 7 1
                                    


Ben hiç sizi unutur muyum canlarım? Ben sadece biraz daha okuma oranımız yükselsin diye bekledim ama dayanamadım yine! Olsun güzel ve çok eğlenerek yazdığım bölümle yanınızdayım. Evet evet tam yanınızdayım bakın, siz okuyun beraber gülelim😂❤️ Bölüme geçin bakalım. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın canımın içleri🌹❤️

Multi Media: Doruk Gürgöz

Sinirli, hırçın, mutlu, huzurlu, saçma, dopdolu ama bir o kadar da boş zamanlar geçiriyorum şu an. Saçma değil mi? Ne bakıyorsunuz? Yani ne bekliyordunuz ki? Her normal insan gibi üzülünce tamamen üzülmemi, mutlu olunca tamamen mutlu olmamı mı? Ben ağlarken gülerim. Hey yavrum hey! Derin bir nefes alıp ayaklarımla kendimi ittim salıncakta. "Sakın bir daha.." demesine kalmadan kısa çaplı bir çığlık attım. "Yeter Abi yeter!" Diye bağırdım. "Daha saymayı bıraktım yeter!" Diye bağırdım. Kaşlarını çatarak yaslandığı yerden doğruldu. "Bana bak. Vallaha umuruma gelmez bir daha ki sefere!" Diyip yanıma yaklaştı. "O çocukla da görüşmüyorsun!" Diye bağırdı. "Abi tamam zaten yeni çıktı." Dedi Bersu aramıza girerken. Sonunda biri akıl etti.

"Yetmez Bersu yetmez." Dedi. "Abi sen zahmet etme. Ben ses kaydı alayım geceleri dinleyerek uyurum!" Diye dalga geçtim. İmer ve Ela bu laflarıma gülmemeye çalışırken Reşat abi ve Gökcan abi çoktan kahkahayı patlatmıştı. "Kesin lan sesinizi!" Diye bağırdı sinirle. "Tamay.. Bir şey demiyorum. Ne yapıyorsan yap. Ama bir daha ki sefer beni yanında bulamazsın." Diyerek ilerlemeye başladı. "Abi her seferinde trip atarak gidecek misin!?" Diye bağırdım bende. "Trip atarak gitmiyorum." Diyerek bana döndü. "Kalp kırmamak için gidiyorum." Diye ekledi ve arkasını döndü. Git ya. Valla sende git. "Demir! Ben gelmiyorum vallaha." Dedi Gökcan abi yanımda ki salıncağa oturmuş sallanırken.

"Gelmeyin zaten! Bir salın beni de kafamı dinliyim!" Diye bağırdı Demir abi ve köşeyi dönerek gözden kayboldu. "Ne oluyor Demir abiye?" Dedi Ela şaşkınlıkla. "İyice dengesi şaşmış adamın." Dedi İmer. "Bizde anlamıyoruz. Bir sinirli, bir mutlu." Diye mırıldandı Gökcan abi. "Bu arada Geçmiş olsun kardeşim!" Diyip güldü Reşat abi. "Sağ ol." Dedim gülerek ama aklım yine Demir abiye takılmıştı. "Canını sıkma o salak için." Dedi Gökcan abi ve göz kırptı. "Bu zamanda destek olması gerekmez mi?" Dedim kırılgan bir sesle. "Köstek olmuyor zaten. Sadece seni korumaya çalışıyor ama bu eskisi kadar kolay değil, bunun farkında." Dedi ve nefeslendi. "Ve seni korumaya çalışırken seni kırmamaya çalışıyor, bu da onu zorluyor." Diye devam ettirdi. Bir şey diyemedim. Bana sadece kafa sallamak kalmıştı çünkü.

Hava kararınca hepimiz evlere dağılmıştık. On sekiz yaşında olduğum için ailemi bilgilendirmemişlerdi. O yüzden rahattım. Derin bir nefes alıp oturduğum yerden kalkıp Yiğidin yanına gittim. "Yakışıklı!" Diyerek yanına oturdum. "Tamay bak alışveriş yapıyorum." Diyerek elinde ki oyuncak alışveriş sepetini gösterdi ve kıkırdadı. "Ben de seni alabilir miyim acaba!?" Diyerek yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. "Ben satılmıyorum ki!" Dedi şaşkınlıkla. "Ama ben seni kaçırmak istiyorum." Dedim. "Olmaz Tamay. Bu gün baba gelecek." Dedi. "Büyümüşte küçülmüş!" Diyerek poposuna vurdum. "Tamay!" Diyerek kaşlarını çattı. "Popo ayıp." Dedi sessizce. Güldüm. "Ee ben sıkıldım ne yapsak ki?" Diye sordum yiğide. Burnunu kırıştırdı. "Benimle alışveriş yap!" Dedi. Omuz silktim. "Başka birşey yapalım" dedim. Dudaklarını büktü. O sırada annemin hepimizi yemeğe çağırmasıyla ayaklandık.

"Yemek yemeyi çok seviyorum." Dedim Yiğidin elini tutarak. "Bende acıktım." Dedi karnını ovuşturarak. Emin yine bizi beklemeden yemeğe başlamıştı. Ailecek açız. Yemekleri de yedikten sonra odalara dağıldık. Yorucu bir günden sonra kestirsem iyi olacaktı.

•••

"Ben çok sıkıldım ha bu şekilde." Dedim kaşlarımı çatarak. "Ya gelin bir kafede çalışalım işte!" Dedi Bersu. Hevesle kafamı salladım. Hep hayalimizdi beraber çalışmak ama Ela ve İmer bir türlü ikna olmuyordu. "Ya yaz tatilinde çalışmak ne demek?" Dedi Ela içini çekerek. "Evet ya. Böyle öğlene kadar yatmak varken çalışmak mı?" Dedi İmer. Ah! İmer ve Uyku aşkı! "İyi biz çalışalım sizde gelirsiniz bir şeyler içersiniz." Dedim tek kaşımı kaldırarak. "Nerede çalışacaksınız? Hem hep beraber baş vursak kim alır aynı anda dört kişiyi?" Dedi İmer. "Hem senin babanın kafesi var! Baban başka yerde çalışmana izin verir mi?" Dedi Ela. İzin verirdi ama bunu derken ne kadar abes durduğunu fark ettim. Babamın kafesi vardı ve ben başka bir kafede çalışmak istiyordum.

GECE GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin