❤️ FİNAL ❤️

73 0 0
                                    

1 yıl sonra...

Bir yılın bizden götürdüğü bir şey olmamış, her şey tam normalinde devam etmişti. Hatta bize bir şeyler katmıştı. Demire olan sevgimi her geçen gün arttırmıştı, beni her geçen gün Demire bağlamıştı. Onun için de aynı şeylerin geçerli olduğunu söyleyebilirim sanırım. En azından hala daha bana aşkla baktığının farkındayım. Uzun uzun dalıp gidiyor yüzüme. Yanaklarını tutup gözlerinden öpüyorum sonra bende. Dediğim gibi, hiçbir şey değişmemiş, bize fazlasını vermişti. Demire olan sevgim, güvenim, sadakatim fazlasıyla artmıştı. Bu bir yıl içerisinde nişanımız ve kınamız olmuştu. Asla unutamayacağım ve unutmayacağım harika günlerimdi. Demirle bir ömrü paylaşmak için yürüdüğümüz bu yolda attığımız en büyük adımlardı bunlar.

Bersu ve Çınar abiye ne mi oldu? Onlar sözlendi. Evet, Çınar abi başardı. Bersuyu ikna etmiş ve korkularını yıkmıştı. Çınar abinin ailesi olarak hepimiz gitmiştik. Onun belki bir ailesi yoktu ama binlerce anne babası ve kardeşleri vardı, o gün ona bunu hissettirmiştik. Bersuya arada görümcelik yapıyordum ve Çınar abi mutlu oluyordu. Bence bu evliliğe doğru attıkları adımda en çok Çınar abi eksiklik hissedecekti. Ve sadece ben böyle düşünmüyordum ki herkes Çınar abiye anne baba olmuştu. Benim babam Bersuyu istemişti zaten.

İmer ile Yavuz denen o çocuğu tanıştırmıştık ama Yavuz İmer'i seviyor gibi değildi hiç. İmer'in de Yavuz onu sevdiği için tanıştırdığımızdan haberi yoktu. Değişik ve karmaşık bir yola girmiştik ama Yavuz iyi ve kafa bir çocuktu, hemen Demirlere alışmıştı. Beraber gezmeye başlamışlardı. İmer ile sürekli atışıp duruyorlardı. Bazen İmer bize kızıyordu neden yanımıza alıyoruz diye. Belki ikisi de birbirini sevmiyordu bir yanlış yapmıştık ama kesinlikle Yavuzla tanıştığım için pişman değilim, kafa ve iyi bir çocuktu. En azından şuana kadar bir yanlışını görmemiştim. Aksine Demir ve benim işlerime çok kez koşturmuştu. Bilakis Çınar abi Bersuyu istemeye gittiği zaman çiçeği düşürmüş, Gökcan abi de üzerine basmıştı. Son dakika koşa koşa çiçek yaptırıp getirmişti.

Heyecan iliklerime, ilik ilik işlenirken dudaklarımı dişleyip ellerimle kendime yelpaze yaptım. Derin bir nefes aldım ve aynadan kendime bakmaya devam ettim. O sırada kapı çalınca aynadan arkamda ki kapıya baktım. Bersu elinde ki çiçeğimle girerken İmer söyleniyordu. "Kızım elbiseme basıyorsun sürekli! Ya yırtılacak ya ben düşecem o olacak!" Dedi İmer sinirle saçlarını savururken. "İmer o zaman dibimde gezinme sende!" Diye cırlayan ise Bersuydu. Ben bu hallerine kıkırdayarak onlara doğru döndüm. Sesimi duymuş olacaklar ki kafalarını kaldırıp bana baktılar ve hepsi dondu kaldı. "Kızım bu ne trafik mi kapalı? İlerle bekleme yapma!" Diye bağıran ise Gökcan abiydi. Onları iteleyip içeriye girdiğinde o da donup kaldı. Dudak büzüp omuz silktim.

"Harika olmuşsun." Dedi Bersu yavaşça yanıma gelirken. "Peri kızı gibi.." diyip hayranlıkla yanıma yaklaşan kişi ise İmer olmuştu. Yüzümde manidar bir gülümseme oluştu. "Kundakta ki haline benziyorsun." Dedi Gökcan abi. Bu dediğinde kahkaha attım. "Sen beni kundakta görmedin ki hiç." Dedim. "Ya sus işte iltifat etmeye çalışıyorum." Dedi kızgınlıkla. "Bersu, ben diyorum ki.." diyerek içeriye giren Çınar anide kala kalmıştı. Yüzünde yavaşça bir gülümseme belirdi ve bana yaklaşmaya başladı. "Çok güzel olmuşsun." Dedi beni süzerken. "Sağ ol abi." Dedim utangaç bir şekilde. "Ee sen ne diyorsun?" Diye sordu Bersu cümlesini yarım bırakan Çınar abiye. "Biz bunların şahitleriyiz ya, arkada el ele bizde çıkalım." Dedi. "E zaten öyle olacak." Dedi Bersu kollarını Çınar abinin beline dolarken.

"Kapının önünde şeker tutan çocuklardan şeker arakladım, hadi beraber yiyelim." Diyerek odaya neşeyle girdi Reşat abi. "Şaka mı? Kız bu ne güzellik maşAllah!" Dedi bana yaklaşırken. "Sağ ol." Diyip kıkırdadım. "Kesinlikle Demiri dinleyip davetiyenin altına 'Çocuklara iyi uykular.' Yazdırmalıydık!" Diye bıkkınlıkla girdi içeriye Yavuz. Sonra ardından hepimizin üzerinde gözlerini gezdirdi. "Tamayın sadece kafasını görüyorum." Dediğinde önümdekiler biraz açıldı. Gülüp kafamı iki yana salladım. "Hah şimdi oldu." Diyip yanıma geldi. "Şahane." Diye tek bir kelime söyledi. "Teşekkür ederim." Dedim. "Iy eteğin hep ayak izi, pasaklı." Diyerek İmere gözlerini kısarak baktı. "Ya sensin pasaklı! Hem Bersu bastı!" Diye çığırdı. "Bağırma, kulaklarımı hissetmiyorum." Dedi soğuk kanlılıkla.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 22, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GECE GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin