~Bölüm 13~

48 2 0
                                    



Açıkçası kamp beklediğim kadar eğlenceli, çılgın filan geçmiyordu. Klasik ve sıradandı işte. Değişik bir şey yoktu. O oyundan sonra...Sadece Demir abiye soğuk davranıyormuşum, neyim varmış.. Soğuk değildim. Onlara öyle geliyordu sadece. Neymiş sözde aramıza bayağı bir mesafe koymuşum. Ben öyle bir şey fark etmedim hiç yani. Ve artık sadece İlay değil Bersu da ne oluyor? Ne ima ediyor? Diye sorup duruyor. Diyorum ki O BENİM ABİM. Gerçekten bu yeni nesilin kafası fesat şeyler harici hiç bir şey basmıyor. Nerde fesatlık, bizimkiler orada. Yahu adam ne demek istedi bende anlamadım ama pek üzerinde de durmadım. Alışmıştım çünkü artık. Ben irdelemiyorken kankalarım irdeliyordu ya! Ha bir de Deniz sürekli İlayın peşindeydi. Ama en son çocuğun ağzının üstüne geçirdi İlay. Pek nedenini bilmiyorum ama ağzının tam üzerine vurdu. İlay sinir olsa da Deniz pis pis sırıtmıştı. Yüzsüzmüş, İlay öyle dedi.

"Bu burada ki son günümüz.." dedi İmer. Kafamı salladım. "Otelde kim kiminle nasıl kalacak?" Dedim merakla. "Erkek kız karışık kalabiliyor mu?" Dedi Rüya ağzını yaya yaya. "Kalamıyor efendim! Kalsalar bile ben izin vermiyorum!" Dedim kaç günün siniriyle. "Ama neden.." dedi. "Kimle kalacaksın? Niyetin ne Rüya açık açık söyle de bilelim." Dedim birden. Üstüne mi gidiyorum? Ne çok mu yüklendim? Siz kimin tarafındasınız? Oh iyi yaptım keşke biraz daha ağır konuşsaydım. "Niyetim yok.." diye mırıldandı ama Hala Demir abinin yanından kalkmıyor. Demir abi de halinden memnun. Oh burada ki zavallı gerizekalı ben oluyorum. Neden mi? Çünkü mal gibi sinirlerimi bozuyorum. Hayır Tamay beraber olacaklarsa olsunlar. Sana ne? Sa na ne!?

"Öyle erkekli kızlı kalma olmasın." Dedi Demir abi kaşlarını çatarak. Hayret! Nasıl oldu da Rüyaya karşı çıkabildi acaba!? "Neden Demircim?" Hay cimler sana bata. "Yani bizim kızların tanımadıklarla kalmasına içim el vermez." Dedi. "Yabancı kim yav?" Dedi İlkay etrafına bakarak. "Burdayım!" Dedi Doruk göz devirip el kaldırırken. "Kendini bilmen güzel." Dedi Demir abi. "Hem sen davetli değilsin artık bir s..seke seke gidebilir misin?" Dedi sinirle. Küfür etmemek için zor tutmuştu kendini. Bende bu haline gülmemek için zorlamıştım kendimi. "Sana ne? Gitmiyorum." Dedi Doruk. "Bu geziyi ben ayarladım koçum." Dedi Demir abi. Doruk morarıp kızarırken "İyi tamam kızlar kızlalarla kalsın yemedik ya." Dedi. "Sana belli olmaz." Diye mırıldandı Demir abi sinirle.

"Fazla sıkıntıdan çatlayacam. Bu kamp hiç eğlenceli değil." Dedi İmer göz devirerek. Zaten varlığıyla yokluğu bir değildi. "Hadi şarkı söyleyelim!" Dedi İlay bana hevesle bakarken. "Seni mi kıracam?" Diyip sırıttım. İlay da sırıtıp "Başlıyorum sen devam et." Dedi. Dudak büküp omuz silktim. Bir bildiği vardı herhalde. Derin bir nefes alıp Bersuya baktı ve göz kırptı. Bersu da gülümseyerek arkasına yaslandı. Bunlar ne karıştırıyor acaba? Kaşlarımı çatıp ikisi arasında bakışlarım mekik dokudu.

Defalarca denedim olmuyor aşkım
Ne yaptıysam ben seni unutamadım
Bir söz var ya diyorsun gel ayrılalım
Ben senden vazgeçemem isteme yok hakkın

Söyle aşkım senden uzak
Ne fark eder nefes almak
Unutulmak,
İnan bana yok olmak

Söylediği şarkıyla gözlerimi ayırdım! Bu Demir abinin yakar topta bana yaptığı atıftı! Bu o şarkıydı. O durduğunda bende duraksasam da devam etmem için kai göz yaptı. Oflayarak devam ettim.

Söyle aşkım senden uzak
Ne fark eder nefes almak
Vazgeçtim ben her şeyden bak
Bir canım var o da senin olsun al

Gül senin tenin bende güller içinde kafesteyim
Vatanım senin yanın bende senin kölenim

Gözlerim istemsizce Demir abiyi bulurken bana gülümseyerek bakıyordu. Dudakları gülümsüyordu, gözleri gülümsüyordu. Sanki her hücresiyle gülümsüyordu bana. Onun gülümsemesi o kadar harikaydı ki! Bulaşıcıydı! Ve şu an benim yüzümde de aptal bir sırıtma vardı. Yüzümde ki bu saçma sırıtma üzerine dişlerini göstere göstere gülmeye başladı.

GECE GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin