~Bölüm 6~

53 5 1
                                    

Sanki yıllardır bölüm atmıyormuşum gibi geliyor ya😂 Ee nasılsınız bu geçen uzun yıllardam sonra😂 Ben mi? Beni boşverin ben ne iyiyim ne kötü. Çok çok severek yazdığım bir bölüm oldu. Gerçi konu Gece Güneşim olunca hep severek ve içime sinerek bölümler yazıyorum. Neyse çok uzatmayayım. Pek sevmem burada ki yazıların uzatılmasını. Ha bir de pek okumam burada ki yazıları ama siz okuyun olur mu? 😂 Hadi bakalım okumaya geçin❣️🌹

Mutli Media: Tamay ve İmer❣️

"Gül reçeli, çilek reçeli, şeftali reçeli, kayısı reçeli, kiraz reçeli, vişne reçeli.. Kız! Ceviz reçelini koymamışsın!" Diye bağırdı annem parmaklarıyla masadakileri sayarken. "Anne onu da yemeyi versinler ben onu çok seviyorum!" Diye bağırdım kızgınlıkla. "Etini çimdik çimdik ederim! Koş git getir çabuk." Dedi. Oflayarak buz dolabını açtım ve ceviz reçelini çıkartıp reçel tabağına koydum ve masaya getirip yerleştirdim. "Tulum peyniri, otlu peynir, inek peyniri, keçi peyniri, koyun peyniri." Derken zil çaldı. Koşarak kapıyı açtım. Bu gün bize Ela, Bersu, İmer, Gökcan abi, Reşat abi, Demir abi ve aileleri gelecekti. Ha bir de Çınar abi. Gülümseyerek bizimkilere sarıldım. Üstümde hala daha twettyli şort pijamalarım vardı.

Onlardan ayrılıp teyzelerime tek tek sarıldım. "Hoş geldiniz." Dedim sevinçle. İşte her şey şimdi güzel olacaktı çünkü annemin telaşı bitmişti artık. "Hoşbulduk güzel kızım." Dedi Muhterem teyze saçlarımı okşayarak. Demir abinin annesiydi. Ona gülümsedim ve arkalarına baktım. Ne yani? Demir abi gelmemiş miydi? Yani abiler, Demir abi ve arkadaşları of cümleyi toparlayamadım ama gelmediler mi? İçimde ki nedenini bilmediğim buruklukla kapıyı kapatmak için aralarken bir anda seslerini duydum. "Gel lan, gel bir kalıyayım seni!" Dedi Demir abi ses tonu hakim olamayarak. "Sende buldun tabii güzelim beni, sürekli üstüme gel." Dedi Gökcan abi. O sorada Çınar abinin gülüşü doldu kulaklarıma. "Kesin lan zevzekliği." Dedi ve kapıyı iteledi.

"Birileri yolumuzu mu gözlüyor?" Dedi Çınar abi içeriye girerken. Gülümseyerek kafamı salladım. "Selam!" Dedi Gökcan abi Çınar abinin ardından girerken. "Merhaba." Dedim fazla samimiyetsiz bir ses tonuyla. "Kız valla saçlarından asarım tavana seni, düzgün konuş." Dedi kaşlarını çatarken. "Hele sen güzelimi bir as bak ben seni ne münasip yerlerinden asıyorum." Diyerek onu itti ve içeriye girdi Demir abi. Gülümseyerek koluna girdim. "Şimdi uza!" Dedim Gökcan abiye. Reşat abi ise yalpalayarak girmişti içeriye. "Ne olmuş buna?" Dedim şaşkınlıkla. "Uykusuz." Dedi Demir abi ve güldü. Bende kapıyı kapatıp içeriye geçtim. Herkes otururken ben de gidip bizimkilerin yanına oturdum.

"Ay Sinemcim döktürmüşsün yine maşAllah." Dedi Raile teyze. "Afiyet olsun." Dedi annem gülümseyerek. Çiğdem abla Çağla ablanın eline vurup "Yavaş kızım!" Diye uyardı. "Yabancı yer mi sanki?" Dedi Çağla abla. "Kız haklı. Karışma." Dedi Annem. Önüme dönüp çayımı yudumladım ve ağzıma zeytin attım. "Bakın fark ettiyseniz geldiğimden beri konuşmuyorum. Nutkum tutulduda biraz." Dedi Bersu. Ardından derin bir iç çekip. "Bu peynirler benim için mi!?" Diye bağırarak kalkıp annemi boğmak amacıyla sarılmaya başladı. Kadını boğdu! "Annemi rahat bırak!" Diye bağırdım kolundan çekiştirerek. Zor bela yerine oturttuğumda peynirleri yemeye başlamış daha da bizimle konuşmamıştı. Zaten herkes bir yemeye dalmıştı.

Bir anda sessizliği bıçak gibi bölen Nurten teyzenin sesi olmuştu. "Ee gençler evlilik ne zaman?" Sorduğu soruyla baktığı yeri anlamlaştırdığımda kaşlarımı çattım. Demir abiye mi bakıyordu? "Ne evliliği Nurten teyze." Dedi Gökcan abi alayla. "Yok öyle evlilik." Dedi Reşat abi birden canlanırken. "Ee oğlum yaşınız geldi yirmi beşe." Dedi Nurten teyze. "Yirmi bir." Diye düzelttiler. "Her neyse. Yirmiyi bulmuş sonuçta, evde kalırsınız." Dedi ciddiyetle. "Ee yani şöyle hayırlı bir kısmetle düğünde mi olmasın?" Diye sordu. "Ay evet ya! Biriniz evleninde halay çekelim! Demi Tamay?" Dedi Bersu heyecanla. "Hıı, evlenin halay başı ben olayım." Diye mırıldandım.

GECE GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin