~Bölüm 34~

22 1 0
                                    



Demirden Devam;

Uzun, hatta upuzun bir zamandan sonra kıyafetime önem vermiştim sanırım. Üzerime parfümümü de sıktıktan sonra odamdan çıkmıştım. Çınarla kalıyordum. Tamayın gözüne gözükmeden annemlerin yanına gidemezdim, hemen bir kutlama yaparlardı. Bu gün, Allah'ın izniyle Tamay'ın karşısına çıkacaktım. O kadar heyecanlıydım ki. Sanki onu gelinlikle görecektim. Heyecanım içime sığmayıp taşarken gülümsemem yüzüme sindi. O sırada kapı çalınca kapıya yöneldim ve gelene bakmadan açtım. Bersu da aynı benim gibi heyecanla geldi ve beni biraz iterek içeriye geçti. Çınarı görünce sıkıca sarıldı ona. O an anladım ki tek heyecan bizden kaynaklanmıyormuş, hanımefendi sevgilisini özlemiş.

Hepimiz oturma odasına geçip oturduk. Aslında neyi beklediğimizi bilmiyordum. Saat akşam sekiz buçuktu.Bir planımız dahi yoktu. Kızın karşısına şakkadanak çıkacaktım ve o da düşüp bayılacaktı, Paki amca silah çekecekti..

"Ne yapacaz?"

Bersu çok mantıklı bir soru sormuştu. Heyecandan terleyen avuç içlerimi diz kapaklarıma sildim.

"Bilemedim ki şimdi.." dedi Çınarın gözleri bana kayarken. Bana bakmasınlardı. Ben kendi adımı dahi unutmuştum şu an. O sırada Bersunun telefonu çaldı. "Tamayın sesini duymak ister misin?" Diye sordu. Onu bir kaç kez uzaktan görmüştüm. Bundan dolayı sesini duymamıştım. En son bir yıl önce partide seslenmişti..o kadar. Heyecanla başımı salladığımda telefonu açıp hoparlöre aldı. "Oyy benim kuzum. Nasılsın?" Diye sordu Bersu. Bence bana nispet yapıyordu. Gözlerimi kısarak baktığımda kaşlarını indirip kaldırdı ve güldü. "İyi değilim Bersu." Bir anda hepimiz ciddileşirken yine onu üzdüğüm için kafamı duvarlara vurma isteği doldu içime. "Ne oldu?" Diye sordu Bersu telaşlı sesiyle. "Babam..Bir arkadaşının oğluyla tanıştıracakmış.." dedi. Bersu o görmese de kafasını salladı. "Ee?" Diye sordu. "Annem dedi ki baban onları bize uygun görmüş. Hem artık üzülme dedi bana. Beni verecekler sanırım Bersu." Dedi hıçkırıklara boğulurken.

Hepimiz şaşkınlıkla telefona bakıyorduk. "Bersu..Tanımadığım etmediğim adamla mı evlenecem?" Diye sordu. "Dur dur! Paki amca sen istemezsen vermez ki." Dedi Bersu. Gerçekten Paki amca kızının saçının teline zarar gelse dayanamayan bir insandı. "Sorun bu. Dün duydum konuşuyorlardı. 'Saygı duydum da nereye kadar? Kızım ölene kadar mı? Gözlerimin önünde eridi benim kızım. Yarın gelecekler, bize de uygun aileler. Tanışsınlar.' Dedi babam." Dedi sesli sesli ağlarken. "Yapma kuzum. Bekle ben geliyorum." Dedi Bersu ayaklanırken. "Ne olur gel. Gel annemi ikna edelim ne olur!" Dedi ve kapattı.

"Hayır." Kafamı iki yana salladım. "Hayır hayır veremezler!" Diye bağırdım. "Sevdiğim kadını başkasına mı verecekler!?" Diye bağırdım sinirden kıpkırmızı kesilirken. "Abi dur bir dur!" Dedi Bersu da bağırarak. "Ne demek dur lan!" Diyerek ayaklandım ve duvara vurdum. "Aa! Abi dursana!" Diye bağırdı Bersu koluma asılırken. "Sen git Tamaya bak. Demir bende." Dedi Çınar. Bersu kafasını sallayarak hızla evden ayrıldı. Parmaklarımı saçlarıma geçirip çekiştirmeye başladım. Oldu olacak bir de nikah şahidi olayım!

"Sakinleş bir düşünelim adam akıllı." Dedi Çınar elini omuzuma koyarken. "Sen düşün! Benim ne düşünecek bir beynim kaldı ne de halim!" Diye bağırdım ve cam açıp nefes aldım. Biri kalbimi alıp söktü, sıktı, can çekişmemi istedi sanki. Ben böyle olsun istememiştim. En büyük hatayı en başında ben mi yapmıştım? Aslında isteyince demek ki dönüp gelebiliyormuşum. Ama ben bu raddeye gelebilmek için çok çabaladım. "Benim yüzümden. Allah kahretsin benim yüzümden!" Diye bağırdım gözlerim dolarken. Burun kemiğim sızlıyordu. "Kendi suçlamanın zamanı mı!?" Diye kükredi Çınar. Tamam, zaten dengesizdi ama ben bırakıp gideli daha da dengesizleşmişti resmen. "Ne yapacam lan o zaman!?" Diye bağırıp yakalarına asıldım. "Söyle ne yapacam! Bir altında ben mi takayım lan!? Çocuklarına da isim veririm ne dersin!?" Diye bağırdım. "Kes sesini!" Diye bağırdı.

GECE GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin