Multimedya; Elsa&Emilie- RunZevkli okumalar.
----------------------------------------------
Avuçlarıma doğan güneş bir kez bile ısıtmamıştı kulağıma fısıldadığın birkaç kelime kadar.
Bulutları maviye boyayan gökyüzü dahi erişemedi kıvrımlarında yıldızlar doğurduğun tebbesümüne.
Kursağıma kazınmış bir yaraydın. Birbirimizin heveslerinde asılı kaldık sevgilim, Ay; sevdiği gökyüzüne asılı kaldı.
Ne elem verici bir acı, ne yakıcı bir güneş bu.
Sırtımı sana dönmüş ağlarken bile gözyaşlarımı silmek yerine omuz başlarımı öpen sen, yakan güneş kadar elzemsin.
Gökyüzünün parlak lanetini ateş değil de maviliğin yaktı yıllanmış acınla. Şimdi ne parlayabiliyor başkasına, ne de sırt dönebiliyor eftâl acıya.
Ancak matemi bittiğinde yüz çevirecek senden arta kalan bütün yaralarına.
Kalbim gördüğüm manzarayla daha da hızlı atıp nefesimin kesilmesine neden oluyordu. Karşımdaki varlığıyla birlikte büyük kardeşim beklendik olmamakla beraber affalatıcıydı da.
Arabanın kıl payı çarpmaktan kurtulmasıyla gelen savrulmayı üzerimden atıp gözlerimi kocaman açarak Cardew'e bakıyordum. O da inip kendi arabasının önünde durduğundan beri hareket etmiyordu. Ben her ne kadar şaşkın olsam da onun yüzü çatık kaşlarından anladığım kadarıyla endişeliydi.
Yanına gitmek için hızla kemerimi çıkartırken hala gözleri önümüzdeki adamda olan Okyanus ve o kıza eceleyle bir şeyler söyledim.
"Onu tanıyorum. Şimdilik arabada kalın lütfen."
Muhtemelen inmeye yelteneceklerdi. Cardew her ne sebepten dolayı burdaysa yanımdaki insanların bunu bilmemesi gerektiğini biliyordum.
Cevap beklemeden seri hareketlerle indiğimde arka kapılardan biri açılmasa da şöför kapısı benden bir iki saniye sonra açıldı. Kardeşimden gözlerimi alıp Okyanus'a baktığımda söylediklerimi o an umursamadığını ve ne söylersem söyleyeyim işe yaramayacağını görebiliyordum.
Yine de benim ona yaklaşmamla durduğu yerden bana doğru hareketlenen kardeşime hızla yürümeye devam ettim.
İki arabanın arasında buluştuğumuzda onu görmenin hem rahatlığı hem korkusuyla bana doğru uzanan kollarını sıkıca tuttum. O ise benim dirseklerini kavramış sakinliğini bozan yüzüme bakmaya devam ediyordu.
"Cardew, sorun ne? Neden buradasın?" desem de beni duymuyormuş gibi gözlerini bir iki adım arkamda duran Okyanus'a sabitledi. Kollarını sarsıp cevap almak için devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLANMIŞ ÜCRA
Чиклит"Bir düşüş kaç ölüm, biliyor musun?" Siyah ve sonsuz dehlizlerde birbirlerine teslim olan iki çocuğun silahsız oyunu. Aynı dehlizde birinin bedenen, ardından diğerinin ruhen gerçekleşen ölümü. Ölümün peşinden sürüklenen tam 10 yıl ve birbirleri...