Bölüm ~ 17

662 97 31
                                    

Güney:

"Songül.. duş alman lazım.." dediğinde Songül gözlerini zor açıyordu.

Güney yavaşça yorganı tutup Songül'ün üstünü açtı.

Güney:

"Kalkabilecek misin?"

Songül başını iki yana sallarken tekrar uykuya dalmıştı.

Güney:

"Songül..."

Songül ateşi yüksek olduğu için ayılamıyordu. Güney Songül'ün tek başına duş alamayacağını anlamıştı. Kucağına alıp banyoya götürdü ve kıyafetleriyle duşakabinin içine oturttu.

Suyu ayarlayıp usul usul Songül'e tutmaya başlamıştı.

Songül:

"Üşüyorum!" diye bağırdı vücuduna çarpan suyla.

Güney:

"Biliyorum.. ama ateşinin düşmesi için katlanman lazım."

Songül:

"Yeter Güney.. dondum!"

Güney:

"Sabret biraz Songül.." diye Songül'ün saçlarına suyu tutmaya devam etti.

Songül üşüdüğü için duş başlığını ittiğinde Güney'in tişörtü de ıslanmıştı.

Güney:

"Ne yapıyorsun kızım beni de ısladın."

Songül:

"Ne yapayım dondum."

Güney derin bir nefes alıp suyu kapattı ve Songül'ü kucağına aldı. Üstü iyice ıslanmıştı.

Songül hastalığın verdiği bitkinlikle başını Güney'in omzuna yaslamıştı. Başını kaldıracak gücü bile yoktu.

Odaya geldiklerinde Güney Songül'ü yavaşça yere bıraktı.

"Hadi üstünü değiştir. İyice hasta olma."

Songül:

"İyi böyle." diyerek kendine yatağa attı.

Güney:

"Songül giysene şunları..."

Songül'ün umrunda değildi ve tekrar uykuya dalmıştı.

Güney:

Yıllar SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin