Bugün Kerem kırk günlük olmuştu. Banyosunu yaptırmak için Selin'ler ve Gülay'lar gelecek ve ufak bir kutlama yapacaklardı.
Güney duş alırken Songül Kerem'i uyutup yatağa bıraktıktan sonra hazırlanmaya başladı. Elbisesini giyip saçını yaptı.
Bu sırada Güney beline sardığı havluyla banyodan çıkmıştı. Yatakta uyuyan oğluna bakıp gülümsedi.
"Uyumuş ufaklık.."
Songül:
"Uyudu.. üstünü giydiremedim."
Güney:
"Olsun uyanınca giydirirsin."
Songül:
"Ne çabuk geçti değil mi kırk gün?"
Güney:
"Bence geçmedi." diyerek Songül'e yaklaştı ve ellerini Songül'ün iki yanın koyup kendine çekti. "Özledim.. ama bugün bitiyor özlem."
Songül güldü.
"Oğlumuz izin verir mi sence?"
Güney:
"Verir.. yani vermesi lazım."
Bu sırada Kerem ağlamaya başlamıştı.
Güney:
"Oo şimdiden böyleyse gece yandık." diye Songül'den uzaklaşırken Songül gülerek Kerem'i kucağına aldı.
Songül:
"Acıktın mı anneciğim.." diye Kerem'in saçlarına bir öpücük kondurdu. Ardından elbisenin omzunu indirip emzirmeye başladı. "Sen de giyin hadi Güney.. gelirler şimdi."
Güney:
"Çok güzelsiniz gözlerimi sizden alamıyorum ki."
Songül gülümsedi.
**********
Güney üstünü giyinince Songül'le birlikte Kerem'i de giydirmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar Sonra
Hayran KurguSongül ve Güney daha bebekken tanışıp birbirlerinin ilk arkadaşı olmuşlardı. Küçük yaşta Güney'in ailesinin işinden dolayı birbirlerinden ayrılıp bir daha da hiç görüşmediler. Fakat yıllar sonra hayat onları tekrar buluşturacak ve öğrenecekleri şeyl...