Bölüm ~ 49

562 119 27
                                    

2 gün sonra

Güney o gün karakola gidip Harun'un aradığı numarayı vermişti belki işe yarar diye. Fakat geçici numara olduğu için hiçbir işe yaramamıştı.

Güney iki gündür bir şey yiyip içmiyor hatta uyumuyordu. Sabaha kadar karısıyla oğlunu kurtarmak için bir şeylere ulaşmaya çalışıyordu.

Songül'e yiyecek bir şey vermiyorlar Kerem'i de sadece günde bir kez emzirmesine izin veriyorlardı. Songül emzirirken oğluna doya doya sarılıyor fakat sonra geri ayırıyorlardı.

Güney yine dosyalara gömülmüş bir adres ya da telefon bulmaya çalışırken telefonu çaldı. Karakoldan arıyorlardı.

Güney:

"Alo.. buldunuz mu?"

Polis:

"Sanırım bulduk. Çevreden görgü tanıkları ihbarda bulunmuş. Zaten verilen adres Harun'un evlerinden birisiymiş... Biz adrese gidiyoruz. Bilginiz olsun."

Güney:

"Ben de geleceğim."

Polis:

"Sizin gelmeniz uygun olmaz." dese de Güney dinlememişti. Adresi öğrenip hemen yola çıktı. Yol boyu "Kurtaracağım sizi.. kurtaracağım.." diye mırıldanmıştı.

****
Songül günlerdir ağlamaktan bitkin düşmüştü. Kerem de yeterince doymadığı için ve anne babasından ayrı olduğu için zayıflamıştı.

Songül üstüne örttüğü örtünün altında oğlunu emzirirken eline ufak bir öpücük kondurdu.

"Kuzum benim.. kurtulacağız burdan." diye mırıldanıp oğlunun kokusunu içine çekti.

Adam:

"Yeter bu kadar!"

Songül tişörtünü indirip örtüyü açarken adam sertçe Kerem'i almıştı.

Songül:

"Yavaş!" diye çıkıştı. "Canını yakıyorsun!"

Kerem annesinden ayrıldığını hissedip ağlamaya başlamıştı.

Adam:

"Bu veleti ne diye kaçırdık ki zaten! Kafamızı şişirdi kaç gündür.!"

Songül:

"Yanıma bıraksanız ağlamayacak ama izin vermiyorsunuz."

Adam:

"Amaç sizin canınızı yakmak zaten." diyerek ağlayan Kerem'le birlikte odadan çıkmıştı.

Yıllar SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin