5.bölüm

691 157 26
                                    

  HEPİNİZE KEYİFLİ OKUMALAR...

Yemyeşil ormanda Rüzgar ile Elele tutuşmuş yürüyorlardı.

Duru o kadar çok mutluki Rüzgarın elini bırakmak,gözlerini gözlerinden ayırmak istemiyor.

Ama rüzgar donuk ifade ile sadece önüne bakıyor.

Hava birbenbire kararıyor ,korkunç bir hâl alıyor.

Daha ne olduğunu anlamadan,
Rüzgar  elinden kayıp gidiyor.

Sanki güçlü bir el onu sürüklüyordu.

Duru bağırmak istiyor ama sesi çıkmıyor.

Koşup, onu kurtarmak istiyor ama yerine mıhlanmış hareket edemiyor.

Karşısına annesi çıkıyor, yalvarmak istiyor ama sesi yine çıkmıyor.

Annesi donuk ifade ile "öldün sen"diyor.

Babası çıkıyor karşısına, oda annesi gibi "öldün sen" diyor.

Birden bire etraf kalabalıklasıyor ve kendisini çemberin ortasına buluyor.

Duru korku dolu gözlerle onlara bakıyor. Hepsi onun arkadaşları ve aileleri. Bağırıp ben ölmedim demek istiyor ama lanet sesi bir türlü çıkmıyor.

Çok uzaktan Rüzgar'ın sesi duyuluyor.
Burdayım demek istiyor, ses telleri bir türlü çalışmıyor.

Uzaktan Rüzgar'a bakıyor, her yerde kendisini aradığını görüyor. Daha fazla orada kalmayıp gittiğini görüyor.

Ağlamaya başlıyor, "bir kez daha kaybettim  onu diyor."

Kalabalığa bakıyor, hepsinin şekil değiştirdigini görüyor,  herkes korkunç Bir görüntü  oluşturuyor.

Hepsi bir ağızdan "öldün sen, öldün sen" diyerek kendisine dahada çok yaklaşıyor.

Duru korku dolu gözler ile daha fazla dayanamıyor yere çöküp kendisini hapsetmelerini bekliyor...

.........

Yerimden sıçrayarak uyandım. Bu nasıl rüyaydı böyle. İgrenç ve korkunçtu. O annemlerin ve arkadaşlarımın yüz  şekilleri nasılda değişmişti öyle. En önemlisi
Rüyamda bile rüzgârı kaybediyordum. Bu nasıl bir şeydir Allah'ım.

Etrafa baktığımda tek olmadığımı farkettim. Yanımda iki yatak ve kollarında serum olan iki hasta vardı.
Kendime bakındığımda benim Kolumda da serum olduğunu gördüm. Demek hastanedeydim. Bu odada 3 kişi olduğuna göre devlet hastanesinde olmalıydım.

Serumuma baktığımda bitmek üzere olduğunu gördüm. Kolumdaki serumu çıkarttım ve  ayağa kalkmak için hareketlenince başıma inanılmaz bir ağrı girmişti. Hemde şiddetli bir şekilde ağrı girmişti. Elim istemsizce başıma gidince, başımda bir sargı olduğunu farkettim. Bana ne olmuştu böyle,

Biraz düşününce, kafama Dank etti. Tabi yaa hatırladım, en son kayalıkta otururken, Rüzgarın "Duru nur öldüüü..." demesiydi.
Ama neden, biri Rüzgara oyun oynamıştı bu kesindi ama neden, niçin böyle birşey yapmışlardı. Yıllarca Rüzgar benim öldüğümü bilerek mi yaşıyordu yani. O yüzden hiçbir şekilde ulaşamamıştım ona.  Belki oda bana bu yüzden ulaşamamıştı. Neler dönüyordu, bunu en kısa zamanda öğrenecektim. Ama ondan önce gidip Rüzgara benim ölmediğimi söylememdi. Ama nasıl inanacaktı orası artık ALLAH Kerim...

Yalnızlığı Demledim...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin