💫Keyifli okumalar💫
Tam tamına 5 gündür aynı işkencelere maruz kalıyordum.
Düğün günü beni dövdüğü saatlerde dövüyordu beni.
Biliyordum.
Dakika tutmasam bile, aynı saatlerde geldiğini anlıyordum.
Her bana yaklaştığında, karşı geliyordum ve o buna dayanamayarak, beni öldüresiye kadar dövüyor, bir yandanda bana dokunmaya çalışıyordu. Üstümde hâlâ o gün giydiğim gelinlik vardı.
Gerçi gelinlik demeye bin şahit lazımdı, kendi kanımdan dolayı kırmızıya boyanmıştı. Bir çok darbelere dayanamamış, bir çok yerinde yırtılmalar, parçalanmalar oluşmuştu.
Kulağımdaki dövmeyi gördüğünde resmen delirmiş, bana saldırmaya kalkışmıştı. Diğer günlere nazaran dünkü hali fena korkutucuydu.
Tahminen saat yaklaşıyordu. Hatta tahminen değil, adım seslerinden buraya doğru geldiği anlaşılıyordu.
Yerimden hiç kıpırdamadan bekledim.Kilerin kapısının açılmasıyla, odaya giren ışıkla gözlerimi sıkıca yummak zorunda kaldım. Kilerin ışığı dışardan açılıyordu ve her geldiğinde, ışığı yaktığında, gözüm ister istemez yanıyordu.
"Güzelim ben geldim, özledinmi bakalım beni" diyen Yiğit'le sinirle dişlerimi sıktım.
Saçımı okşayan ellerle gözlerimi açıp, kafamı geriye doğru çektim. Onun bana dokunmasına katlanamıyordum.
"Hadi ama, insan kocasına bunu yapar mı?"
Nasıl bir iğrenç adamdı bu böyle.
"Sen. Benim. Kocam. DEĞİLSİN."
Kelimeleri kısık ve üstüne bastıra bastıra söyledim belki anlar diye. Saçımı okşayan eli birden güçlükle, saçımı sertçe çekmesiyle acıyla inledim.
"Sen merak etme güzelim, oda olucak."demesiyle korkuyla yüzüne baktım.
"Lütfen, bana dokunma!"derken gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Güçsüzleşmiştim. Hareket edecek dâhi gücüm kalmamıştı. Şu an bana dokunmaya kalksa hiçbirşey yapamazdım.
Elleri, bacaklarıma kaydığında, midemin kasılmasına engel olamadım.
Sessizce ,"Lütfen" diye tekrardan fısıldadım.
Hiçbirşey yapamıyordum. Kıpırdayacak halim yoktu. Günlerdir yediğim dayaklar yüzünden, her yerim sızlıyor, zonkluyordu.
Dudağını boynuma doğru getirip orayı öpünce, midem artık buna daha fazla dayanamamış, kafamı hızla sola çevirip kusmaya başladım. Doğru düzgün yemek yemediğim için sadece safra kusuyordum. Midem bulanıyordu Ondan,
dayanamıyordum onun bana dokunmasına.
Biraz olsun midedeki safrayı çıkardıktan sonra güçlükle kafamı kaldırıp Yiğite baktım.
"Sen,"demesiyle sol gözünün seğirdiğini görünce, yine sinirlendiğini anlamıştım.
"Sen şimdi, benden tiksindiğin içinmi kustun?"
Sesimi çıkarmadım.
Tüm bu olanlara rağmen, onu istediğimi düşünemezdi herhalde."Lütfen" dedim tekrar titrek sesimle,
"Lütfen, bana dokunma, daha fazla dayanamıyorum"derken gözlerinin içine bakıyordum. Birden duvara güçlü bir yumruk indirmesiyle korkuyla yerimden sıçradım.
Anında saçlarımı kavrayıp, bağırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızlığı Demledim...
De Todo"GİTMEEE..!!!" Boğazım yırtılırcasına bağırmıştım. Ama gitmişti işte, hemde kendi hayatını yaşa deyip gitmişti...