7.BÖLÜM:BAHAR'IN YARASI

1.2K 72 6
                                    


Bir haftadır yokum ama mazur görün lütfen ballarım böceklerim 💜 Yorucu bir sınav haftası geçirmem bir yana bir de 12.sınıf olduğum için ayrı bir koşuşturmam var. Yine de sık sık burada olmaya çalışacağım. Öpüldünüüüz 😘😘

**

Yavuz sokak sokak gezdi,çay bahçesine oturdu bir çay içti, hastanenin kantinine oturdu sütsüz şekersiz kahvesini yudumladı fakat yine de aşamadı Bahar ile olan konuşmasını. Kadının kendisine olan duyguları böylesine aşikarken ne yapması gerekiyor,ne söylemesi gerekiyor,onu da bilmiyordu. Daha kötüsü ne zaman kadının yanında olsa başına kötü bir şey gelmesine rağmen yine de uzak duramıyordu.

"N'apacağım Allah'ım ben? Ne olacak böyle?" Diye düşünürken çalıverdi telefonu. Bir zamanlar kalbindeki binbir kıpırtıyla cevapladığı çağrıyı tam şu an meşgule atmak istiyordu fakat o işi gereği derin bir nefes aldı,kişisel düşüncelerini ve hislerini geri plana attı,ardından açtı telefonu.

"Aşkım? Yavuz seni merak ediyorum,neden beni aramıyorsun?"

Adam dişleri arasından güldü alayla.

"Merak etme canım,bir arkadaşım yaralandı da onun yanındayız."

Canım kelimesi boğazına takılıp çıktı dudaklarından.Merve'ye tek bir güzel söz etmek istemiyordu. Artık onun yaptıkları yüzünden üzülmek,acı çekmek de istemiyordu. Ama en önemlisi artık kimsenin canı yansın istemiyordu. O yüzden bir mühlet daha katlanacaktı. Katlanmak zorundaydı.

"Sen nasılsın? Bir şeyin yok değil mi? Ah be sevgilim! Daha yeni yeni iyileşmeye başladın."

Yavuz haykırmak istedi. "Nasıl böylesine rol yapabiliyorsun? Bu konuşan,tanıdığım Merve mi Çolak'ın altına giren kadın?" Demek istedi ama yine tuttu kendini. Sabrıyla sınanıyordu.

"Tamam Merve,ederim.Kapatmam gerek."

"Aşkım,seni sev.."

Cümlesini tamamlamasına izin vermedi adam,kapatıverdi telefonu. Ardından Bahar'ın konuşmak ve önemli bir şeyi anlatmak istediğini anımsayarak odasına doğru adımladı.

Kapıyı hafifçe araladı ve sadece ay ışığının pencereden süzülerek aydınlattığı odanın ortasında uyuyan kadını izledi. Yaşadıkları minik bedenine ağır gelmişti şüphesiz.

Yüzündeki yara izlerini inceledi kederle. Ay,kendi kadar ışıl ışıl olan kadının yüzünü ön plana çıkarmıştı.

Çolak'ın tavrını hatırladı,bir kez daha sinirlendi. O herif kadının yanağını okşamıştı. Bahar'a o istemeden dokunmuştu. Elinde olsa o herifin parmaklarını teker teker koparırdı.

"Çok güzelsin.Ay kadar aydınlık,güneş kadar yakıcı. Değsem tutuşur elim. Ama uzak dursam buz tutar sanki içimdeki Yavuz. Bahar,neden bir haftadır aklımdan silinmeyen gözlerin? Neden talan etti düşüncelerimi avuçlarıma iki defa aldığım beyaz,üşüyen ellerin? Ben ihanete uğramış bir adamken,sana sevgi vaat edemeden yaklaşamam ki. Kırarım ben seni Bahar,dökerim."

Başını elleri arasına aldı çöktüğü berjerde. Öne eğilip düşündü dakikalarca,belki de saatlerce. Arada yokladı kadını. Bahar deliksiz, bembeyaz bir uyku çekiyordu Yavuz boğulurken.

Gün ışığı odaya süzülmeye başlarken kahvaltı dağıtan görevli araladı kapıyı.

"Günaydın."

Yavuz şiş gözleri arasından baktı yere yakın,bu şişman kadına.Gülümsemeye çalıştı.

"Günaydın."

YEMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin