20.BÖLÜM:ERGUVAN

910 59 66
                                    


Ben geldiiiiim! Ay sınav haftam başlamışken hemencecik bölüm yazıp bekletmeyeyim dedim daha fazla. Umarım beğenirsiniz bebeklerim. Sizi seviyoruuum 💕

**

İnsan sorumluluklarıyla insandı. Bir evlat,bir öğrenci,anne,baba...Hayatının her döneminde bir sıfatla beraber muhakkak bir sorumluluk yüklenirdi insana.Bazen insanın gücünün yetmediği,dağ olan sorumlulukların omzuna binip tükettiği anlar olurdu.

Sorumluluklar için yaşanırdı.

Bahar kendine yaralı kalplere dokunma sorumluluğu yüklemişti. Yavuz ise kendini bildi bileli vatanı için çarpışmayı sorumluluk olarak almıştı.

Bahar'ı eve getirdikleri günün akşamı da silah arkadaşlarıyla,ailesi ile otururken gelen telefon bir süreliğine aklından çıkan yükümlülüklerini düşürdü zihnine.

Ateş'in yanından kalkıp salondan uzaklaşırken telefonunu yanıtlamış,kulağına yaslamıştı.

"Yavuz Karasu?"

Yavuz kendinden son derece emin çıkan sesiyle cevap verdi:

"Benim!"

"Kimin kızı ile evli olduğunu biliyorsun,değil mi asker?"

Gözleri kapıdan görünen,gülümseyerek Nazlı ile sohbetine devam eden Bahar'a kaydı bir an.

"Karımın kimin kızı olduğuyla ilgilenmiyorum komutanım. Karımı kimin öldürmeye teşebbüs ettiği ile ilgileniyorum."

Bu konuşmanın gerçekleşeceğinden Erdem sayesinde haberi olsa da ağzından çıkan kelimelere dikkat etmesi gerektiğini bir an unutmuş,yalnızca karısının intikamını almaya yoğunlaşmıştı o an Yavuz.

"İntikam iyi bir şey değildir asker. İnsanı yiyip bitirir,amacından saptırır. Sen ülkeni düşüneceksin her şeyden önce. Ülkenin menfaati için çalışacaksın,yaşayacaksın."

İki adam da duraksadı bir an. Boğazını temizledi Yavuz.

"Anladım komutanım."

"Güzel,asker. Yarın Ankara'da ol. Konuşacaklarımız var."

İtaat eder bir tavırla,alışkanlıktan olsa gerek,başını salladı Yavuz.

"Emredersiniz!Yarın orada olacağım komutanım."

Telefonu kapatıp salona döndüğünde Bahar'ın bakışları hemencecik kendisini bulmuş, ufak bir tebessümü sunmuştu kocasına.

Aklına İlhan Berk'in dizeleri düşüverdi Yavuz'un.

"O kadar içten gülüyordun ki,içini kıskandım.İçin olmak istedim. Gülüşünden öpüyorum..."

Huzurun adeta somutlaşıp yer edindiği suretiyle Ateş'in yanındaki yerini aldı tekrardan.

Geceye kadar uzayan sohbet herkesin ayaklanması ile son bulurken Nazlı Bahar'a refakat etmek üzere orada kalmıştı.

Tim ile vedalaşan Bahar en son Yavuz'a sarıldı yattığı yerden. Hemen herkes salonu terkederek iki aşığı yalnız bırakmıştı anlayışla.

"Bahar?"

Bahar yaslandığı göğüste dinlenirken mırıldandı.

"Hı?"

Yavuz'un büyük avuçları kadının saçlarını okşayıp kulağının arkasına sıkıştırdı.

Bahar o an öylesine sevimliydi ki, Yavuz onu gittiği her yere götürmek istedi. Keşke kadını cebine koyabilse, yanından hiç ayırmasaydı.

YEMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin