Merhaba gözümün bebeklerii! Sınav senem ve artı olarak sınav haftam olduğundan biraz kısa bölümler geliyor olabilir,evet! Ama hikayenin de çok başındayız,YavBah'ın daha kırk fırın ekmek yemesi lazım. Yavaş yavaş çoğalacak sahnelerimiz,merak etmeyin. Bölümü yayınlıyorum ve iyi geceler diliyorum. Öptüm hepinizii 💜💜💜
**
Yavuz kucağına yığılan kadını ani bir hareketle öne atılarak yakalamıştı.
"Bahaar!Aç gözünü canım! Bahar?"
Nazlı Bahar'ın elini sımsıkı tutmuş,durmaksızın ağlıyordu. Olanları apartmandan izleyip hiçbir şey yapamamış olmak canını yakıyordu. Daha bugün gelmişti Bahar Karabayır'a. İlk kez bugün görmüştü bu insanları. Tek isteği Yavuz'a basit bir geçmiş olsun demekti. Ameliyatını yaptığı,hayatını kurtardığı adama... Dünya hep böyle adaletsiz bir yer miydi? Yoksa insanlık çok kirliydi de,herkes tüm suçu dünyanın üzerine mi atıyordu?
"Güler Abla taksiyi ara lütfen. Ambulans göndermeleri çok vakit alır."
Güler kucağında Bahar'ı tutan,endişeden yüzü kararmış Yavuz'u onayladı. Hemen taksi durağını arayıp acilen bir taksi isterken Nazlı oturduğu yerde ağlamaya devam ediyordu.
"Bir gün bile olmamıştı daha Yavuz Abi. Bir gün! Kız vuruldu! Vücuduna bir kurşun saplandı."
Yavuz,Nazlı suçlayıcı bir üslupla konuşmamasına rağmen alındı,eğilip büküldü. Kız ima etmese dahi biraz önce yaşananların sorumlusu kendisiydi kuşkusuz.
Bir yandan yarasını incelemesi gerektiğini düşündü. Genç kadının kamdan ıslanmış gömleğini yukarı çekiştirerek düz karnının biraz aşağısında açılan yaraya baktı. Kurşun sıyırıp geçmiş gibiydi fakat bu duruma alışkın olmayan Bahar acıdan bayılmış olmalıydı. Yavuz ne olur ne olmaz diye başka bir hasar var mı diye yokladı Bahar'ın vücudunu. Çok şükür ki tek yarası vardı.
Beklenen taksi geldiğinde Yavuz arka koltuğa yavaşça yatırdı Bahar'ı. Bir zarar daha vermek istemiyordu kadına.
"Güler Abla,siz kalın. Çok ağır bir durumu yok gibi."
Güler ciddiyetle reddetti Yavuz'u.
"Asla olmaz Yavuz. Bu kız bana emanet. Benim misafirim. Siz gidin, biz Nazlı ile toparlanıp hemen geliyoruz.Erdem'e bu durumu senin anlatacağını düşünüp hiç karışmıyorum."
Yavuz sıkıntıyla soludu.
"Anlatacağım abla.Anlatmak zorundayım."
**
Hastaneye geleli yarım saatten fazla olmamıştı ki hem Güler ve Nazlı,hem de tim Yavuz'un yanında yerini almıştı. Dışarı çıkıp bilgi verecek doktoru bekliyorlardı binbir düşünce içinde.
Yavuz kendini suçluyordu.
Nazlı bir şey yapamamış olmasına üzülüyordu ve buradaki ilk ve tek arkadaşına bir zarar gelmesi endişesiyle dualar mırıldanıyordu.
"Kadın hastaneye doktor olarak giremeden yaralı olarak girdi dayıoğlu. Hayat işte..."
Fethi düşünceli düşünceli salladı başını.
"Öyle kardeşim. Doktor Hanım umarım sapasağlam çıkar yoksa komutanım kendini yiyip bitirecek. Baksana haline..."
Hepsi Fethi'nin çenesiyle gösterdiği komutanlarına baktılar. Yavuz oturduğu yerde sürekli bacağını sallıyor,gözlerini kapatarak dualar mırıldanıyor,yumruklarını sıkıp gevşeterek sakinleşmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEMİN
Fanfic"Öylesine sevdim ki seni,öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar tattırdığın acılar"