21.BÖLÜM:"BENİM EVİM SENSİN"

939 61 47
                                    


 Bölüm sonuna uçun kelebenklerimmmm!! Sizi seviyorum, sondaki açıklamaya yorumları bekliyorum 💋💋

**

-Allah der ki "Kimi benden çok seversen onu senden alırım"....Ve ekler: "Onsuz yaşayamam" deme,seni onsuz da yaşatırım.

 Ve mevsim geçer,gölge veren ağaçların dalları kurur,sabır taşar,canından saydığın yar bile bir gün el olur,aklın şaşar.

 Dostun düşmana dönüşür,düşman kalkar dost olur,öyle garip bir dünya.

 Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur...

 "Düşmem" dersin düşersin,"Şaşmam" dersin şaşarsın.

 En garibi de budur ya "Öldüm" der,yine de yaşarsın.-

"Hz.Mevlana'nın sözleriyle programımızı sonlandırırken..."

Yavuz uzanıp radyoyu kapatırken aklında az önceki programda söylenen sözler dolanıyordu.

Kimi Yaradandan çok severse insanoğlu,onu elinden alırdı. Bu bir imtihandı, burası da bir imtihanlar dünyası. Kimseye 'ömrüm,hayatım, dünyam'diyemeyecek kadar kısa, telaşlı...

Yavuz annesini kaybettiği zamanlar çok düşünmüştü. Acaba onu çok sevmekle hata mı ettim,diye. Belki Yavuz annesine karşı devasa bir sevgi ve hayranlık beslemeseydi bugün kadın tüm varlığıyla yanında olurdu.Belki de bu'ydu Allah'ın kimseyi benden çok sevme,deme şekli.

Zaten o günden sonra da kimseyi sevmek istememişti. Sevdiği, elinin değdiği, değer verdiği zarar görüyordu. Yavuz lanetli bir el gibi dokunuyordu hayatlarına ve herkes bir anda yok oluyordu.

Bahar'ı da sevmek istememişti. Biliyordu çünkü, severse onu da kaybedecekti. Nitekim ona olan aşkını anladığı an da kadının kollarına yığıldığı, ölüme kucak açtığı vakte tekabül ediyordu.

Yavuz hata yaptığını biliyordu ancak insan ya bu, sevmeden,sevilmeden edemiyordu. Hele Bahar'ınki gibi saf, katıksız bir aşka nasıl karşılık vermeden dururdu ki?

Her şeye rağmen onunla geçirdiği tek bir saniyeyi bile ömürlere değişmeyeceğini anladığı anda derinden sarsıldı. Bu öylesine, yüzeysel bir aşk değildi.Hele de günümüz şartlarıyla aşk, böylesine basite indirgenmişken aşk demek haksızlık olurdu. Yavuz kapkara bir sevdaya tutulmuştu. Sonunda elinde tuttuğu kendi kalbi bile olsa kaderine boyun eğmişti.

Belki hayatında aldığı en doğru,belki de en yanlış karardı,bilemiyordu ancak en çılgını, en akıl almazıydı kesinlikle.

Gözünün önünde Bahar'ın güzel yüzü belirdiğinde bir gülüş peyda oldu dudaklarında.

"Dayıoğlu komutanım kendini uçuş moduna almış."

Yavuz başını hemen yanında oturup araba sürmekte olan Ateş'e çevirirken bir bakış da arkada gülüşen askerlerine atmıştı.

"Zevzeklik yapma oğlum,sür şu arabayı!"

Ateş dudaklarını birbirine bastırıp gülümsemesini gizledi ancak gözlerinin neşeyle kısılmasına engel olamadı.

"Dönünce alacağım ifadenizi ben sizin."

Tehditkar sesi Fethi'ye kaygıyla boğazını temizletirken Mücahit için bugün aldığı en güzel haberin kaynağı olmuştu. Öne doğru atıldı.

"Komutanım büyük adamsınız valla! Vurun kırbacı bize, saplayın hançeri kalbimize!"

Fethi kocaman açtığı gözlerle Mücahit'e dönerken bu defa neşelenen taraftı Yavuz. Ne olursa olsun askerlerinin onun aşk hayatıyla dalga geçmesi asabını bozuyordu.

YEMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin