23.BÖLÜM:"SEN BENİM GÜLÜMSÜN"

1K 69 25
                                    


Merhabaaaa!! Geçen bölümden sonra birazcık tıkandım ve ilişki nasıl seyretmeli bilemedim ancak halvet olup bitince tüm endişeler hooop silinemez diye düşündüm ve birazcık flörtlü,birazcık sorgulu sualli bir bölüm getirdim. Sınav çoook yaklaştı be beybisularım! Kafamı toplayıp da yazamıyorum ki! Yine de umarım sıkılmadığınız bir bölüm olur. Öptüm siziii 😘😘💜💜

**

Bahar huzurlu uykusundan ısrarla çalınan zil ile uyandığında vakit öğlen saatlerini bulmuştu bile. Yüzünde mahmur bir gülümsemeyle sabahlığını üzerine geçirip kapıyı açtı ve tahmin ettiği gibi Nazlı'yı buluverdi karşısında.

Nazlı bildiği Nazlı'ydı da, Bahar Nazlı'nın bildiği Bahar gibi değildi.

Kadın üstüne başına bakmadan kapıya yürümüştü ancak arkadaşının şaşkın bakışları ile nasıl olduğunu merak ederek aynanın önüne geçti ve elleri hemencecik dudaklarının üzerine kapandı.

Saçları kuş yuvasına dönmüş, açıkta boynu ve gerdanı ufak diş izleri, morluklarla dolmuştu.

O bacakları arasındaki sızıyı yok sayarsa iyi olduğunu düşünürken aslen felaket haldeydi.

"Kocamla gerdekten çıktım, demek yerine Yavuz Abi ile olduğunuzu ancak bu kadar iyi gösterebilirdin Bahar! Ay, yok bu kadarı benim arsızlığımı bile aşar! Kız koş git duş muş al,gezme öyle cenabet cenabet!"

Bahar gözlerini bayarak baktı Nazlı'ya.

"Fantezi çamaşır derken işin bu raddeye varacağını bilmiyordun sanki hanımefendi!"

Nazlı saçını omzundan iterken Bahar'ın vücudundaki izlere bakmamak için özellikle dikkat etti. Her zaman saygı duyduğu Yavuz Abisinin bu yönüyle tanışmayı kesinlikle red ediyordu.

"Çamaşıra gerek kalmamış, maşallah!"

Bahar Nazlı'yı söylenir halde gerisinde bırakıp duşa girdi ve sıcak suyla iliklerine kadar gevşediğini hissetti.

Yavuz ile geçirdikleri o anlar aklına geldiğinde gözleri kapandı ve alnını soğuk fayansa yasladı. Yandığını hissediyordu.

Duşta çok fazla vakit geçiremeyeceğini düşündüğünde suyu kapattı ve ıslanan bandajını değiştirdi. Artık daha iyi olsa da dikişleri hâlâ duruyordu. Onları da gelecek haftanın başında aldırabileceğini düşünüyordu.

Bornozuna sarılıp odaya girdi ve yatağın üzerindeki çarşafları sıyırıp köşeye bıraktı hızlıca. Üzerine de aynı hızla pamuklu bir tayt ve boğazlı, poposunun altına uzanan bir kazak geçirdi.

Salona döndüğünde Nazlı'nın kahvaltılıkları masaya taşıdığını gördü ve onun gibi bir dosta sahip olduğu için şükretti.

"Sıhhatler olsun çiçeğim!"

Bahar masadaki salatalıklardan bir tanesini ağzına atarken Nazlı'yı mutfağa kadar takip etti.

"Sağol güzelim, zahmet ettin ya! Birlikte hazırlardık."

Nazlı önemli değil dercesine göz kırptı ve çaydanlığı aldı.

"Sen de yumurtaları getir."

Bahar otomatikman söyleneni yaparak tezgahta soyulmayı bekleyen yumurtaları alıp salona döndü ve bir ayağını altına alarak deri sandalyeye oturdu. Nazlı büyük bir dikkatle çayları dolduruyor, Bahar da onu izlerken bir yandan da açlıktan büzüşen midesine bir şeyler gönderiyordu.

Nazlı nihayet çaydanlığı bıraktı ve ellerini çenesine yaslayarak Bahar'ın gözlerinin içine baktı.

"Bahar,ciddiyetimi koruyayım diyorum ama..."

YEMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin