Merhabalar MerhabalarNe güzel oldu değil mi bir haftada üç bölüm;)
Tabi bide yazana sormak lazım bu güzel okurlara bölüm yetiştirmek için ne kadar uğraştın diye:)
Çok konuştum cokkk sizi bölümle yalnız bırakıyorum.
Keyifli okumalar:)
***Alaz***
Sinyalin kesildiği yere geldiğimizde bakındık etrafa ne tarafa nereye gitmiş olabilirler diye,sonra birden aklıma gelen şeyle arabaya doğru ilerledim telefonu elime alıp Sedat'ı aramaya verdim çok gecmeden karşıdan sesi duyuldu.
Yanında kimse varsa ordan uzaklaşmasını söyledikten sonra kısaca olayı anlatmış ve hemen vereceğim adrese gelmesini söylemiştim. Ben aklıma gelen şeyin olmaması için dualar ederken Demirhan adamları arayıp bir haber olup olmadığını sormuştu bu sırada Cihan eğilip yerden aldığı bir şeyle bize doğru yaklaştı elindekini bana uzatıp.
"Galiba Arin'in telefonu buraya atmışlar sinyal o yüzden en son burda kesilmiş." Dediğinde elindeki telefonu alıp baktım kapalıydı çamura batmıştı. Gözlerimin önünün kararmasıyla düşecek gibi olduğumda arabaya tutumdum bunu fark eden Demirhan
"İyi değilsin gel Viyan bir görsün seni sonra söz ben bulacağım Arin'i bu şekilde bir yararın yok bize!" Dediğinde kafamı iki yana salladım kendimi biliyordum dinlenmediğim için oluyordu Arin'i bulduğumda dinlenirdim bir şeyim kalmazdı.
O sırada araba sesinin duyulmasıyla o yöne döndüm Sedat gelip durduktan sonra arabadan inip yanıma yaklaştı.
"Bir şey bulabildiniz mi ağam?" Kafamı olumsuz bir şekilde iki yana salladıktan sonra
"Şimdi söyle Sedat bu yoldan nerelere gider o Boran iti?" Dediğimde Demirhan'ın gözlerini hemen beni buldu
"Nasıl Boran? Sen ne dersin Alaz?"
"Eski mesele bu Boran Arin hakkında ileri geri konuşmuştu daha öncede, Arin'e seninle evleneceğim falan diyormuş ben bunu o zaman öldüresiye dövdüm öldürmeme izin vermediler! Aklıma başka kimse gelmiyor kimse cesaret edemez buna." Dediğimde sıkıntıya nefesini verip
"Eğer söylediklerini yaptıysa her şey beklenir ondan Alaz ve en önemli-" Sözünü bitirmeden elimi kaldırıp susturdum.
"Kimse bilmeyecek Demirhan, onu bir şey olmadan bulacağız, eğer tahminimiz doğruysada Boran'ı kendi ellerimle öldürecegim." Dedim sonra Demirhan'a Arin'i aramakta olan adamların yanına gönderdim, kimseden bu konuyla ilgili konuşma çıkmasın diye,bende Cihan'la birlikte Sedat'ın bu tarafta Boran'ın gidebileceği evleri öğrenip oraya doğru yola çıkmıştık.
Sedat'ın söylediği yerlere gittiğimizde kimsenin olmadığını gördüğümde canım iyiden iyiye sıkılmıştı. Zaman geçtikçe bu bizim canımızın daha çok sıkılacağını gösteriyordu, elimi saçlarımdan geçirip yumruk yaptığım elimi duvara geçirdim. Cihan yanıma gelip elini omuzuma koymuş
"Alaz böyle davranmak bize bir şey kazandırmaz." Demesiyle gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım, herşey benim yüzümden olmuştu Arin eve dönelim dediğinde dönmüş olsaydık bunlar başına bunlar gelmeyecekti.
Arin'i sürekli üzecek şeyler yapıyordum. Ben bunları düşünürken birinin konuşmasıyla gözlerimi açıp sesin sahibine çevirdim gözlerimi orta yaşlarda kısa boylu bir adamdı.
"Kime bakmıştın ağam?" Ben tanımasamda herkesin beni tanıma sebepleri düğüne gelmiş olmalarıydı galiba o kadar yıl yurt dışında kalıp tanımları imkansız olurdu yoksa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARİN~Sabrın En Güzeli 2.Seri~Tamamlandı
Fiction généraleKan davası bitsin diye kendimi feda edip Aslında ilk görüşte aşık olduğum adamla evlenmemle başlıyor hikayem ama hesaba kalmadığım "Hayat" Sen plan kurarken Başına gelenlerdir aslında" Bu sözün doğruluğuydu kimse tanımadan aşık olmazmış... Başlang...