Merhabalar...
Hiç uzatmadan bölüme geçiyorum seviliyorsunuz 🖤
Keyifli okumalar:)
***Alaz***
Bahar gözümün, gözlerinde sadece umut vardı bu güne kadar, belki diyordu belki bir umut mutlu olurum. Bugün gördüğüm ise sadece çıkmazdı yıkımdı, saçlarından parmaklarımı geçirip güzel yüzünü izliyordum çok değildi isteğim. Sadece uyurkenki huzuru olsun hayatında...
Arin uyuduktan sonra saatlerce izlemiştim bir ara annem gelmiş, ben yalnız kalmamız gerekiyor daha sonra anlatırız dediğimde tekrar gitmişti.
Bahar gözlümün yanına yatıp kendime çekip sarıldım, burnumu saçlarının arasına daldırdıktan sonra derin bir nefes aldım. İşte benim huzurum da burasıydı, gözlerimi kapattım çok geçmeden bende uyuya kalmıştım.
Ne kadar süre uyuduk bilmiyorum kapının sesiyle gözlerimi açtım, o anda Arin' de uyandı gözlerini açtığında uyandırdıkları için ben sinirle küfrederken.Gülümseyip elini yüzüme dokundurdu.
"Iyi olacağım merak etme!" Dediğin de gülümsemesiyle bahar gelmiş çiçekler açmış gibi oldu, bende gülümseyip saçlarının arasından öptüm. O sırada kapı tekrar vurulmaya başladığında yataktan çıkıp kapıya gittim hızla, kapıyı açtığım da karşımda gördüğüm Jinda'yla
"Ne var Jinda?" Gözlerini kısıp elini beline koydu.
"Ne ne var? Uyanamadınız doyamadınız birbirinize! Kalkın hadi akşama kız isteme olacak." Demesiyle ben ne söylediğini anlamaya çalışırken Arin de geldi yanıma
"Ne istemesi Jinda?" Gülümsedi
"Hatice'yi babamdan istemeye gelecek Fatih." Dediği an ikimizde şaşkınlıkla birbirimize bakmış ardından ne olup bittiğini sormuştuk.
Babam Hatice' nin babasının hesabını kesmişti babalık hakkı Hatice de yok demişti, kime verirsem sözün olmayacak demişti, ve Hatice'yle konuşarak asıl sevdiğinin Fatih olduğunu öğrenmişti. Zaman kaybetmemek için de istemeye ailesini beklemeden Ahmet ve Fatih geleceklerdi, tabi Cihan beynimizde! Bu adam her yerden çıkar olmuştu ya hadi hayırlısı, bu gidişle bu eve temenli giriş yapacaktı. Jinda için iç güveysi olmayı da kabul ederdi ya neyse.
Bu habere Arin çok mutlu olmuş hemen hazırlıklar yapalım demişti, bu defa gerçekten içine atıyordu ama ben böyle olmasına izin vermeyecektim bu isteme olayı geçsin mutlu olacağı iki yer vardı, ikisinden birine gidip onun mutlu olmasını sağlayacaktım. Arin Hatice'nin yanına gidecegini söyleyerek Jinda'nın odasına giderken bende odadan çıkıp babamın yanına çalışma odasına ilerledim.
"Müsade var mıdır baba?"
"O nasıl söz oğul gel tabi!" Babamın sözleriyle odaya girip kapıyı kapatarak masanın önünde bulunan kahverengi koltuklara ilerleyip oturdum. Neler olup bittiğini bir de babamdan dinledikten sonra Gülizar'ın getirdiği kahveleri içerken asıl söylemek istediğim şeyi söyledim.
"Seninde iznin olursa ben Arin'le bir kaç günlüğüne ya babaannesin yanına yada Istanbul'a Azad'ın yanına gidelim diyecektim." Babam elindeki fincanı dudaklarına götürüp bir yudum aldıktan sonra başıyla onaylayıp
"Gidin tabi Arin biraz toparlar kendini neler yaşadı kolay değil." Dedikten sonra bir süre sustu, ardından bakışları beni bulduğunda
"Oğul tez vakitte bir müjdeli haber duymamız gerekir, bu dedikodular anca o zaman biter!" Demişti ben babamın sözleriyle içeceğim son yudumu icemeden öylece kalmıştım, çünkü müjdeli haber için bizim Arin'le yakınlaşmamız gerekirdi. Biz aylardır aynı yataktada yatsakda ayrıldık yeni yeni toparlamaya başlamışken Arin'den bunu isteyemezdim. Başımla onaylayıp yerimden kalktım müsade isteyerek odadan ayrıldım kapıya çıktığım an kapıda gördüğüm Arin'le şaşırsamda gülümseyip
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARİN~Sabrın En Güzeli 2.Seri~Tamamlandı
Ficção GeralKan davası bitsin diye kendimi feda edip Aslında ilk görüşte aşık olduğum adamla evlenmemle başlıyor hikayem ama hesaba kalmadığım "Hayat" Sen plan kurarken Başına gelenlerdir aslında" Bu sözün doğruluğuydu kimse tanımadan aşık olmazmış... Başlang...