"Sonra da işte buraya geldim iş görüşmesi için." Chanyeol sonunda konuşmasını bitirdiğinde onu dinleyen Baekhyun kaşlarını kaldırıp başını salladı. Kahve için oturduklarında, Baekhyun Chanyeol'e kendinden bahsetmesini istemişti. Chanyeol de patronunun istediğini yapmış, ona kariyerinin başından beri yaşadıklarını anlatmıştı.
"Önceki şirketinden ayrılma sebebini yani şu skandaldan bahsetmeyi unuttun." dedi Baekhyun kahvesinden bir yudum alıp. Chanyeol de Baekhyun'a yan bir gülüş sunarak başını öne eğdi, "Araştırılmışım." dedi yine gülerek.
Baekhyun'un yüzü durgunlaştı, hafif bir panikle, "Ben tüm çalışanlarımı araştırırım." dedi kısaca. Chanyeol de tekrar alayla gülüp devam etti. "Eski sevgilim ayrılığı kendine yediremedi, yakın arkadaşım eşcinsel olduğu için onun sevgilisini yok sayıp ikimizin hakkında dedikodu çıkardı. Arkadaşımla da görüşmeyi kesmeyi reddettiğim için şirket saçma bir şekilde benimle konuştu, işte ben de yırttım sözleşmeyi."
"Buraya gelirken seni bu skandal yüzünden reddedebileceğimizi düşünmedin mi hiç?" dedi bu sefer Baekhyun. "Patron hakkında ufak çaplı birkaç haberden sonra mı?" diye karşılık verdi Chanyeol.
Bu sefer de aynı cümleyi kurma sırası Baekhyun'daydı ama daha utangaç bir şekilde. "Araştırılmışım."
*
"Minju, bu patronun sende gözü olma şansı var mı?" diye sordu Chanyeol arkadaşına. Kahve içtikten sonra biraz daha sohbet etmiş, bu sohbette Baekhyun ona Minju'yla aralarındaki şey hakkında birkaç soru sormuştu.
Minju kaşlarını çatıp Baekhyun'un randevuları hakkında not aldığı defterin kapağını kapatıp ona bakarak, "Yoo, niye ki?" diye sordu.
Chanyeol da ona açıklamak istemediği için "Hiç," diye geçiştirdi. "Yok bir şey."
O sırada asansörden gelen ses ve açılan kapı, Minju'nun göz devirmesine sebep oldu. "Geldi başımın belası." diye fısıldadı arkadaşına. "Günaydın sevgilim!" diyerek Minju'nun yanına gelip yanağından bir makas aldı Hyunjae, sevgilim derken imayla Chanyeol'un tam gözlerinin içine bakarken.
"Ya! Ben senin sevgilin falan değilim git başımdan!" diyerek sinirle yerinden kalkıp uzaklaştı kendi masasından Minju. Hyunjae arkasından bakarken Chanyeol ikisinin haline gülmekle yetindi. Hyunjae, gülüşünün sesiyle Chanyeol'e dönüp, "Hadi, işimiz çok!" dedi hızla.
*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(şimdi şey yapıyoruz üstündeki ceketi prive gömleklerinden olduğunu hayal ediyoruz)
"Ya olmuyor!" dedi Hyunjae sertçe. "Kamerada güzel falan çıkmıyorsun, yanılmışım sanırım!" dedi Chanyeol'u kırmak ister gibi. Chanyeol ise neden böyle konuştuğunun farkında olduğundan ona aldırış etmeden gülerek başını salladı.
"Hyunjae," dedi yine gülerken. "Aymaz ya! Kötüsün diyorum nasıl gülebiliyorsun böyle?" diye devam etti elindeki kamerayı yanındaki masaya bırakarak.
Chanyeol hala gülmeye devam ediyordu, "Hyunjae bir baksana." dedi tekrar. Çok eğlendiği her halinden belliydi. Jae ona hırsla dönünce Chanyeol devam etti sözüne. "Minju'yla aramızda sandığın gibi bir şey yok, çok eskiden arkadaşız, hatta kardeş gibiyiz." dedi.
Bir süre sessizlik olduktan sonra, tüm çalışanlar gülüşmeye başlamış, Hyunjae ise tebessüm etmişti kısa süreli şokun ardından. Hızlıca Chanyeol'e doğru yürüyüp sıkıca sarıldı, "Öyle desene kardeşim ya!" dedi gülerek. Tekrar kamerayı eline alıp çektiği fotoğraflara baktığında, "Bunlar baya iyi, söyleyeyim dedim." dedi.
Chanyeol gülüp başını salladı, tam kafasını sallarken de tüm bu olanları odanın girişinde elleri takım elbisesinin ceplerinde, belli belirsiz bir tebessümle izleyen Baekhyun'la göz göze geldi.
Gülüşü büyürken çenesiyle ona bir selam verdi, karşılığında onda hep gördüğü utangaçlığı beklerken Baekhyun onlara doğru yürümeye başladı.
Jae hala hayran hayran çektiği fotoğraflara bakarken o da kameranın eş zamanlandığı bilgisayarın ekranına doğru baktı. İki üç saniye bakınca tebessümü kaybolmuş, bakışları derinleşmişti.
Baekhyun bu fotoğraflara aralıksız uzun süre bakmak istedi fakat 'Şu an olmaz.' düşüncesiyle boğazını temizleyip başını bilgisayardan kaldırdı. Jae'nin kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra ellerini ceplerinden çıkarıp Chanyeol'e doğru yürümeye başladı.
Baekhyun ona gittikçe yaklaşırken Chanyeol'un yüzündeki alaylı gülüş kaybolmuş, gerilmişti.
Aslında, odadaki herkes kendi işiyle uğraşırken Baekhyun ve Chanyeol, aralarındaki bu elektriği iliklerine kadar hissetmişlerdi. İkisi de tir tir titremek istiyordu, zorlanıyorlardı bunu gizlerken.
Baekhyun, cebinden çıkardığı elini Chanyeol'un açık yakasına götürdü. Parmak uçları Chanyeol'un çıplak gövdesine değdiğinde Chanyeol geri çekilmek istemiş, buna sıkıca yakasını kavrayan ince parmaklar mani olmuştu.
Baekhyun, tuttuğu yakayı diğer eşiyle yaklaştırıp, gömleğin önünü biraz da olsa kapatmıştı. Ona soran gözlerle bakan Chanyeol'u de cevapsız bırakmamış, hızlıca odadan çıkmadan önce fısıltısıyla onu da bilgilendirmişti.
"Dışardan bakan kişinin odaklanması gereken noktayı şaşırtmak istemeyiz."
*
Team Hyunjae&Minju
bana çok kızgın mısınız
ara çok uzuyo biliyorum ama niyeyse bunu yazmaya üşeniyorum
şey de olabilir tabii
bunu yazarken aklımdaki tek şey baekhyunun patron olmasıydı yani aklımda kurgu falan yok öyle aklıma geleni yazıyorum
4 bölüm oldu ama umarım seviyosunuzdur, bilgilendirin beni lütfen yorum yaparak falan
