Yoora'nın eşinden Chanyeol'un eniştesi olarak bahsettim adını bilmiyorum siz de takılmayın çok kdşejfiwjdşejd
Hatam varsa kusuruma bakmayın iyi okumalar♡
*
"Minju!" Chanyeol, henüz kendine gelmiş, şirketten çıkan Minju'nun peşinden koşuyordu biraz da olsa konuşabilmek için. Arkadaşının kolunu yakaladığında karşısındaki kızın yaşlı gözlerini fark etti.
Bir an için bugün şirkette yaşadığı patronuyla ilgili her şeyi unutarak ona karşı nasıl bu kadar ilgisiz olabildiğini düşünerek suçlu hissetti. Tekrar şirkete dönmek, sabah Baekhyun'ın odasına dalışındaki asıl sebebi tekrarlamak istedi.
Ama büyük ihtimalle tekrar Baekhyun'ın güzel yüzünü gördüğünde onun elektriğine yine dayanamayarak asıl olayı tekrar unutacaktı.
"Gel benimle," diyerek göğsüne sıkıca sarılmış Minju'yu kolunun altına alarak otoparka doğru yürümeye başladı. "Anladığım kadarıyla benden çok başkasına ihtiyacın var." demişti arabaya ulaştıklarında.
Minju'yu yan koltuğa oturtup cebinden telefonunu çıkarırken etrafa son bir bakış attı. Otoparkın tam girişinde ona doğru bakan patronunu gördüğünde adımları karışmış, tökezlemişti. Baekhyun'a hissettikleri gittikçe büyüyordu ve bunun tek taraflı olmasından çok korkuyordu.
Öylece birbirlerine bakarken ikisinin de aklı bugünkü yakınlaşmalarına kaymıştı. Baekhyun'ın hissettikleri ise o kadar yoğundu ki, ilk kez bir yakınlaşma olduğunda kontrolünü kaybetmiş, karşısındakine bırakmıştı her şeyi.
Sonunda Chanyeol arabadaki arkadaşını hatırladığında boğazını temizleyerek başını çevirmiş, arabaya binmişti. Telefonunu çıkarıp ablasını arıyordu rehberde. Kemerini takıp arabayı çalıştırırken Minju'ya son bir bakış atmış, bir eliyle telefonunu tutarken hareket etmişti.
Otoparktan çıkarken hala aynı yerde duran Baekhyun'ı görmesiyle bir anlığına durup yanına giderek sabahki olayı tamamlamak istemişti ama telefonu açan ablası onu kendine getirdiğinde sadece yanından geçip gitmekle yetinmişti Chanyeol.
*
Minju'yu ablasına emanet ederek rahat rahat konuşmaları için yalnız bırakarak üst kata, 'eniştesinin' yanına gitmişti Chanyeol. Biraz işlerinden konuşmuşlardı, sonra da Yoora hakkında. Chanyeol kıskançlığına engel olamıyordu ama mutluydu ablası adına çünkü konuştukça daha iyi anlıyordu ki ablası doğru kişiyi bulmuştu.
"Ee," dedi eniştesi, "Senden n'aber?" diye devam etti ilişki durumunu kastederek. "Doğru kişiyi bulabildin mi?"
Aklı fikri Baekhyun olmuştu bir anda. Normal miydi şimdi bu? Doğru kişiyi sorduğunda aklına direkt onun gelmesi öylesine bir şey miydi yoksa gerçekten o muydu, hiçbir fikri yoktu. Şu an Chanyeol'e göre Baekhyun'la arasındaki 'şeye' isim koyabilmek için çok erkendi. "Bilmem," diyebildi sadece. "Yani henüz emin değilim."
Eniştesinin yüzündeki imalı gülümsemeyle o da yan bir gülüş sunmuş, "Ya öyle değil," diye inkar etmeye çalışmıştı. Tatlı sohbetlerini bölen şey ise kapının tıklatılıp Minju'nun kafasını içeri sokmasıydı. "Chanyeol, beni eve bırakır mısın?" dedi buruk bir sesle.
Chanyeol, eniştesiyle vedalaşıp hızlıca kalkıp aşağı, ablası ve Minju'nun yanına inmişti. Evden çıkmadan önce ablasına sıkıca sarılmış, onu sevdiğini söyleyerek montunu almıştı.
*
Sabah şirketin yanındaki kahveciden kahve alarak şirkete girdi Chanyeol. Asansöre bindip yukarı çıkmaya başladı. Dua ediyordu ki Hyunjae kendine gelmiş olsun, ancak öyle erteledikleri tüm işleri bitirebileceklerdi.
Kapıdan girdiğinde biraz ilerde Minju'nun gülümseyerek içeriyi izlediğini gördü. Kaşlarını çatarak yanına gidip neye baktığını görmek istediğinde Minju, yanındaki Chanyeol'u fark ettiği gibi yüzündeki gülümsemeyi saklamaya çalıştı. Elindeki kahveyi bir anda çekip aldı, "Günaydın," dedi bir yudum alarak kahveden. Chanyeol hala anlam veremezken Minju, elindeki kahveye dikkat ederek şaşkın Chanyeol'e sarılıp "Teşekkür ederim," dedi. "Her şey için." diyerek göz kırpıp masasına doğru gitmeye başladı.
Chanyeol hala anlamlandıramazken Minju'nun az önce baktığı yere baktığında eski telaşıyla etrafa emirler yağdıran Hyunjae'yi gördü. O da gülümserken Hyunjae onu fark etmiş, "Oo, yıldızım da gelmiş!" diye heyecanla gitmişti Chanyeol'un yanına. Koluna girerek çekim odasına doğru götürürken konuşmayı asla ihmal etmiyordu. "Şimdi iki günlük bir aksama oldu ama sıkı çalışarak bugün her şeyi yetiştirebiliriz..."
Chanyeol gülerek onu izlip başıyla onaylıyordu anlattıklarını. Odaya girdiklerinde içerde stilistlerle konuşan Baekhyun'ı gördü Chanyeol. Karnındaki hareketlenmelerle dikleşip ceketini düzeltti. Hyunjae, konuşmaya devam ediyordu fakat değişen şey onu dinleyenlerden bir kişinin eksilmesiydi. Artık Chanyeol'un tüm dikkati patronundaydı.
Hyunjae'nin sesi dikkatleri üstüne çekerken Baekhyun da işini bırakmış, onlara dönmüştü. Aynı etkiler onda da baş gösterirken Baekhyun onlara doğru tebessüm etmişti. Sonunda yan yana geldiklerinde Hyunjae susmamıştı ama ne Baekhyun onu dinliyordu ne de Chanyeol.
İkisi için de etraftaki tüm sesler kaybolmuş, sadece ikisi kalmıştı. Baekhyun kendine engel olamadan kimseye aldırış etmeden elini Chanyeol'un kravatına uzatıp düzeltti. Chanyeol gözlerini büyütürken Hyunjae birden susmuş, Baekhyun'a bakıyordu.
Baekhyun ise sonunda ne yaptığını fark ettiğinde bir adım geri çekilip "Y-Yamulmuştu." diye kestirip attı. Arkasındaki askıdan çekimde Chanyeol'un giymesi için seçilen birkaç gömleği alarak kimsenin yüzüne bakmadan hızlıca oradan çıkıp soyunma odasına gitmişti.
Arkasında bıraktığı şaşkın Hyunjae, sonunda Chanyeol'un kolundan çıkmış, bilgisayar masasının üstündeki kamerasını alıp ayarlamaları yapmaya başladı.
Chanyeol'un hala hareket etmediğini fark ettiğinde ona dönüp "E hadi?" diye soyunma odasını gösterdi. "Baekhyun bırakmıştır oradaki askılığa, sırayla giy başlayalım hemen."
Chanyeol de kendine gelip boğazını temizledi. Boğazındaki yumru gitmiyordu, az önce Baekhyun'ın güzel parmaklarının dokunduğu kravatı gevşetti zorla.
Hyunjae'nin dediğini yaparak soyunma odasına doğru gitmeye başladı. İçeri girip gözleri askılığı ararken arkasından kapıyı kapatmaya yeltenmişti ama bunu, kapının arkasındaki Baekhyun çoktan yapmıştı onun yerine.
Chanyeol şaşkınlıkla kim olduğuna bakarken Baekhyun'u gördüğünde nefesi tekrar kesildi. Baekhyun zorla ona göre büyük bedeni az önce durduğu kapının arkasına yasladı. "Yeter artık," diye fısıldadı Baekhyun zorla. Chanyeol hala olayın şaşkınlığındayken bu sefer önündeki patronu, "Biraz eğilmen gerekiyor yalnız." dediğinde bütün algılarını kapatıp sadece ona odaklandı. Belini kavrayıp başını eğdi bir kez bile düşünmeden.
Dudakları sonunda buluştuğunda Baekhyun'ın elleri Chanyeol'un ensesindeki saçları çekiyordu, Chanyeol'un elleri ise Baekhyun'ın kalçasında dolaşıyordu. Şu an ikisi için de zaman ve mekan kavramları yok olmuş, tamamen kendilerini kaptırmışlardı bu gittikçe alevlenen öpücüğe.
*
e yuh ama yazar dengesiz falan mısın nesin
neyse gönlünüzü de yaptım umarım önceki bölümden sonra💓😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boss :: chanbaek
Фанфик❝Benim tasarladığım gömlek, benim sevgilimin üzerinde; sevdim bunu.❞ 230818