boss :: chanbaek

18

İyi okumalaar♡

*

Baekhyun, gece Chanyeol'un yanına gelmesiyle huzurla daldığı uykudan, yanındaki boşluğun verdiği merakla gözlerini açmıştı.

Gözlerinin ışığa alışmasını kolaylaştırmak için elleriyle gözünü ovaladıktan sonra iyice gözünü açtıktan sonra önce yatağa, sonra odaya göz gezdirmiş, Chanyeol'u görememişti.

İçine çöken huzursuzlukla yataktan kalkıp tüm evi gezmişti ama Chanyeol yine yoktu.

Haklı, çok saçma davrandım. diye geçirdi içinden.

Tekrar yatak odasına gidip telefonunu kontrol etti, Chanyeol'u aramayı denedi ama telefonunu açmamıştı.

Banyoda işlerini halledip takım elbisesini giyerek evden çıkmış, Chanyeol'u görme umuduyla şirkete doğru yola çıkmıştı.

Karnından gelen seslerle yol kenarındaki bir kafede durup iki kişilik kahvaltılık almış, tekrar arabasına binmişti.

Ama benim de kendime göre sebebim vardı! dedi tekrar kendi kendine ama diğer tarafı da susmuyordu: Hiçbir sebep sevgiline öyle davranma hakkını vermez sana.

Şirkete gelip herkesin selamını alarak asansöre binmiş, kendi katına çıkmıştı. Minju'yu gördüğünde Minju hızla, "Günaydın Bay Byun, bugünkü toplan-" diye söze girmişti ama Baekhyun, sözünü kesmişti Minju'nun.

"Günaydın, Bay Park geldi mi?" diye sormuştu gözleri etrafta sevgilisini ararken. Minju, dün geceyi hatırlamış, Chanyeol'le dertleşmelerini gözden geçirdikten sonra Baekhyun'ın bu telaşlı hallerine hak vererek başını olumlu anlamda sallamıştı. "Geldi ama Bay Kim bugünkü çekimler için farklı bir ortam bulduğunu söyleyince set çalışanlarıyla birlikte çıktılar."

Baekhyun, başını kısaca sallayarak hayal kırıklığıyla hızla odasına girdi. Minju da derin bir nefes alarak Chanyeol'un haline üzülerek Baekhyun'ın arkasından odasına girip günlük planı anlatmak için odasına doğru bir adım atmıştı ama Baekhyun, sertçe odasından çıkmış, girdiğinden beri elinde tuttuğu poşeti gözlerini dikmiş onu öylece izleyen Minju'ya uzatıp "Kahvaltı yapmış mıydın?" diye sormuştu.

*

"Minju! Odama gel lütfen!" Baekhyun, evraklarla uğraşıp dururken telefondan Minju'ya seslenmişti.

Minju da masasındaki kağıtları düzenlerken telefondan gelen sesle hızla yerinden kalkıp yan tarafındaki odaya girmişti kapıyı tıklatıp.

İçeri girdiğinde Baekhyun, oflayarak koltuğunda geriye doğru yaslanmış, kravatını gevşetmişti. Minju, arkasından kapıyı kapatıp "Evet Bay Byun?" demişti.

"Minju, yeni ortaklıkla ilgili evraklarda boşluk var, kağıt eksik." demişti gözlerini Minju'dan ayırmadan.

"Nasıl olur Bay Byun? Daha yeni hazırlamışlardı dosyayı." Şaşkınlıkla masaya doğru yaklaşmıştı Minju ama geceden kalmanın verdiği baş ağrısı henüz onu rahat bırakmadığından yüzü buruşmuş, başını tutmuştu ağrıdan.

Baekhyun, sekreterinin haliyle anlık korkuyla ileri doğru atılmış, "İyi misin?" diye sormuştu. Minju, hızla kendini toplayıp başını olumlu anlamda salladı. "Bay Byun, izninizle ben dosyayı alayım, düzenleyip eksikleri hallederim hemen." demişti hızlıca.

Baekhyun, kaşlarını çatmış, "Minju..." demişti. "Chanyeol'le ne zaman tanışmıştınız?" diye sormuştu kısık sesle. Minju gelen bu alakasız soruyla kaşlarını çatmış, şaşkınca bakmaya devam etmişti.