"Şimdi son bir prova alalım, yarınki çekimlerin kusursuz olmasını istiyorum!" diye bağırdı Hyunjae setteki çalışanlara. Chanyeol'e baktı, buruşan gömleğini gördü. Sinirlenerek ona doğru yürüdü.
Chanyeol onun kendisine doğru geldiğini görünce başta kaşlarını çattı, sonunda yanına ulaşıp gömleğindeki elleri hissedince sonunda olayı anlamıştı.
Hareketleri sertti, anlamlandıramadı başta fakat Hyunjae, diğerlerinin duyamayacağı bir şekilde ona hesap sorduğunda biraz da olsa anladığını düşünmüştü: "Gerçekten efsaneymişsin, Park Chanyeol. Kızları bile 2-3 saatte tavlayabilip yemeğe çıkarabiliyorsun."
Sonrasında göz devirip eski yerine geçmişti. Chanyeol, Hyunjae'nin Minju'yu aklına taktığını fark etmişti, bunu Minju'yla konuşması gerektiğini aklına not etti ve ekip olarak provalarına devam ettiler.
*
"...Yarınki çekimler yayımlandığında ise büyük bir patlama beklediklerini söylediler, buna karşı önlem almamız gerektiğini de not düşmüşler." Minju, yaklaşık beş dakika süren uzun süreli planları sonunda bitirip Baekhyun'ın yüzüne baktığında, çatık kaşlı patronunu gördü.
"Hyunjae'ye neden yüz vermiyorsun?" diye sordu bir anda. Minju'nun şaşkınlıktan aralanan dudaklarıyla devam etti sözüne. "Yani uzun zamandır peşinde koşuyor, farkındasın. Onun yerine birkaç saatliğine tanıştığın çocuğa yüz verince üzüldü, onun için söylüyorum." diye toparlamaya çalışmıştı.
Minju, hala dönen muhabbeti anlayamazken, "Birkaç saatliğine...?" diye sordu.
"Chanyeol, Park Chanyeol. Öğleni birlikte geçirdiğin yeni model." dedi Baekhyun gözlerini kaçırarak.
Minju bir şeyler anlıyordu ve gülmek istiyordu fakat patronunu gıcık etme adına gülüşünü sakladı ve bakışlarını kaçıran Baekhyun'a: "Çok iyi birisi, yani Hyunjae beni gıcık etmek için öyle davranıyor, biliyorsunuz. Ama Chanyeol gerçekten öyle birisi değil; kibar, düşüncel-"
"Nasıl biri olduğunu merak etmiyorum, Minju. Ayrıca Bay/Bayan hitap ifadelerine ne oldu? Hemen yakınlaşmışsınız bakıyorum 'Chanyeol'le." dedi masasındaki eşyalarla sertçe oynarken.
Minju, bu kadarının yeterli olacağını düşünüp açıklamak için ağzını açtı, "Patron, Chanyeol benim çok eskiden-"
"Neyse ne. Hyunjae'nin provası bitmiş mi kontrol etmeni istiyorum. Bitmişse şu Park Chanyeol'u odama yolla." dedi Baekhyun.
Minju şaşkınlıkla kapıya yönelip, "Peki, Bay Byun." dedi ve çıktı.
Arkasındaki odada hala neden bu kadar sert çıkıştığını kendisi bile anlamamış patronunu bıraktı.
Baekhyun, "Az önce ne oldu?" diye düşünürken telefonuna gelen mesajla düşüncelerini kendinden uzaklaştırıp eline aldı.
"Konuşabilir miyiz? Küs kalmak istemiyorum."
Bir gün önce ayrılmışlardı ve kalbi henüz iyileşmemişti. Hiçbir şey yapmadan mesajı silip telefonunu sertçe masaya koydu. Oflayarak sandalyesinde çocuk gibi dönmeye başladığında aklı tekrar tamamen 'yeni modelle' dolmuştu.
"Minju ve Hyunjae'nin yüzünden bu kadar düşünüyorum bu çocuğu, başka ne olacak!" diye düşündü kendi kendine.
*
Baekhyun hala düşünceli bir şekilde otururken odasının kapısı çalındı.
"Beni çağırmışsınız, Bay Byun." diye içeri soktu başını uzun model.
Baekhyun, yutkunarak içeri gelmesini söyledi. Çocuk içeri girdiğinde, Baekhyun eliyle oturmasını işaret etti. Kendisi de kalkıp onun karşısındaki koltuğa oturdu.
"Şimdi, Bay Park, birlikte çalışacaksak kurallarımızdan haberdar olmalısınız." dedi otururken.
Chanyeol konuşmanın devamını merakla beklerken kafasını salladı. Konuşmayı bekliyordu, karşısındaki patronunu süzerken.
"Öncelikle, en sert kurallarımızdan biri: Asla geç kalınmayacak, kurallara uyulacak. Kurallarımı esnetmeye kalktığınız an bedelini ödersiniz." dedi sert bir yüzle.
Otoriter, diye düşündü Chanyeol. Kafasını salladı sadece.
"İkinci olarak, size bir görev verilmişse tam yapacaksınız bunu. İş ahlakı olmayan insanlara tahammül edemem. Modelsiniz, sadece poz vereceksiniz fakat bunu en iyi şekilde yapmanız için buradasınız. Buna dikkat etmenizi öneririm." dedi ve karşısındakinden bir tepki bekledi.
Chanyeol kafasını salladıktan sonra, "Güzel," dedi Baekhyun. "Devam edelim öyleyse." dedi.
"Üç: Kişisel hayatınıza saygım sonsuz. İzin alabilirsiniz tabii, hakkınız. Buradaki izinleriniz diğer yerlerdeki gibi sınırlı değil. Her şey olabilir ve izne ihtiyacınız olabilir, anlıyorum. Fakat bunu gerekli gereksiz kullanır ve iyi niyetimi suistimal etmeye kalkarsanız aynı şekilde bedellerine katlanırsınız."
Chanyeol'un kaşları kalktı şaşkınlıkla. "Tabii Bay Byun." dedi onaylayarak.
Baekhyun, onaylandıktan sonra devam etti: "Son olarak, özel hayatınız. Diğer patronlar gibi zırvalamayacağım şirkette aşk olmaz gibi. Aşkın yeri yoktur, istediğiniz kişiyle birlikte olabilirsiniz, bunu kısıtlamak bana kalmadı." dedi Baekhyun Chanyeol'un gözlerine bakarak.
Duraksamıştı tam orada.
İkisi de yutkunduktan sonra Baekhyun devam etme gereği duydu.
"Ama bunu işe yansıtmamalısınız. Diyelim ayrıldınız, iş ortamında tek bir aksama görürsem kötü olur." dedi. Baekhyun bunu söyledikten sonra aklına Minju'yla şirkete girdikleri sahne geldi.
"Bay Byun, iyi birisiniz ve şirketiniz, kurallarınız tek kelimeyle kusursuz. Buranın bir parçası olmak için çalışacağım." dedi Chanyeol.
Baekhyun çocuğu süzmeye başladı. "Bu kadardı," dedi gözleri uzun ve ince bacaklarındayken. "İsterseniz bir kahve söyleyebilirim." diye teklif etti. "Veya dışarı da çıkabiliriz." dedi devamında.
Chanyeol, yamuk bir gülüş sunarken, "Dışarda size kahve ısmarlamama izin verin." dedi. Baekhyun, her çalışanına böyle tekliflerle giderdi bazen ama ilk kez böyle özgüvenli bir dönüş almıştı ve dürüst olmak gerekirse, etkilenmişti.
"Tabii," dedi sessizce. "Dışarda bekleyin lütfen." diye devam etti.
*
Dayaklığım biliyorum. Resmen başlayıp 2 ay falan bölüm atmadım ama okulum o kadar yoğun ki akşam 10'da falan çıkıyorum
Olamayacak umarım bir daha bu kadar uzun süreli ara
Seviyorum sizi çok
Bir deeee
Geçiş bölümü gibi bir şeydi sanırım olaysız olduğunu biliyorum ama nasıl yapsam bilmiyorum boss baek en sevdiğim tarz ve çok üstünde durarak yazmak istiyorum ama yapamıyorum sanırım
neyse
görüşürüz seviliyorsunuzzzzzzzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boss :: chanbaek
Fanfiction❝Benim tasarladığım gömlek, benim sevgilimin üzerinde; sevdim bunu.❞ 230818