8

4.6K 439 96
                                    

iyi okumalar

*

Masada oturan adam bir an Chanyeol'e dönüp sertçe "Kapı çalma adetin yok mu senin?" dedi. Zaten delirmek üzereydi, pataklamak istemişti şu adamı. Baekhyun'a kısa bir bakış attığında onun patronu olduğunu kendine kısaca hatırlatarak sakinleşmeye çalıştı. Özür dilemek için ağzını açacağı anda Baekhyun araya girdi. "Sana ne?"

Şaşkınca ona bakarken kaşları çatıldı. Chanyeol'e mi demişti onu, konuşmamıştı ki. Adam da şaşkınca ona döndüğünde, "Jun, git artık sana ne benim çalışanlarımın adetlerinden." Hiçbir fikri yoktu neler olduğuna dair.

Chanyeol hala anlamsızca onları izlerken bu sefer adam sinirlenmeye başlamıştı. "Sevgilimin çalışanları beni ilgilendir Baekhyun!" Chanyeol kalbinin sıkıştığını hissetti. Sevgilim mi demişti o?

İki sevgili kavgasının ortasına düştüğünü yeni anlamıştı. Anlayamadığı şey Baekhyun'ın sevgilisinin olmasıydı. Aralarında bir şeyler vardı, tamam sözlü olarak çok bir şey geçmemişti ama hissettiklerinin ikisi de farkındaydı. Tam olarak sevgi de değildi bu, öylesine bir şey de.

Söylediği şeyle Baekhyun bu sefer hiddetle koltuğunu geri ittirip kalktı yerinden. Masadan çoktan kalkmış olan adamın kolunu tutup ittirdi kendinden uzağa. "Sevgilim değilsin bir git artık şurdan!" Chanyeol konunun ciddi olduğunu düşünmüştü, odaya ilk girdiğindeki öfkesinin hepsini unutmuştu şu an. Geri bir adım atıp "Ben..." diyerek dikkatlerin kendine çekilmesini sağladı. "Ben yalnız bırakayım sizi, kusura bakmayın." diyerek Baekhyun'a göz ucuyla bile bakmadan çıktı kapıdan.

İçerden gelen sesler devam ediyordu, Chanyeol kötü hissetmeye devam ediyordu.

Arkadaşı tuvalette ağlıyordu, patronu ve belki flörtü -en azından Chanyeol öyle düşünüyordu- içerde sevgilisiyle kavga ediyordu ve kendisi de tek başına kalmıştı burada.

Kapıdan uzaklaşırken hala dalgın dalgın yürüyordu. Sonunda Hyunjae'yle birlikte çekim yaptıkları odaya geldiğinde içeri girdi. İçerde kimse yoktu şu an, oysa çekim vardı bugün. Dün de vardı gerçi, asıl dünden bugüne sarkmıştı Hyunjae gelmediği için dün.

Chanyeol eski şirketinden ayrılırken bunları yaşayacağını düşünmemişti. O kadar kötü bir şey yaşamamıştı gerçi ama yine de paramparça hissediyordu. Açık kapıdan girmek için adım atacağı anda omzundan biri sertçe onu geri çekti.

Karşısında Baekhyun'un odasındaki adamı gördü ve adamın omzunun üstünden onlara doğru telaşla gelen Baekhyun'u.

Ne olduğunu hala anlamazken kaşları çatılıp gözleri kısıldı. O sırada da yüzüne sert bir yumruk yedi.

*

Şirketin revirinde sedyede Chanyeol oturmuş, hemşire Chanyeol'un yanağına buz tutuyordu. Ve tabii sedyenin başında, kapıya yaslanmış kollarını bağlayarak Chanyeol'u izleyen Baekhyun.

Chanyeol yumruğu  yediğinde her ne kadar kendinde olmasa da yumruğu yemesiyle kendine gelerek karşılık vermiş, büyük bir kavga etmişti ikili.

Neden saldıracak onu bulmuştu ki o manyak?

Baekhyun sessizlikten sıkılarak boğazını temizledi. Hala buz tutarak aynı anda Chanyeol'un patlamış dudağına ilaç süren hemşirenin yanına gitmiş, koluna dokunmuştu. Hemşire merakla ona döndüğünde, "Ben yaparım, biraz yalnız bırakabilir misiniz?" demişti.

Hemşire başta kabul etmek istememişti, neden işi patronuna bıraksındı ki?

Sonunda isteksizce başını sallayarak elindeki ilaç ve buz torbasını Baekhyun'ın eline tutuşturmuştu. Hemşirenin kalktığı yere oturan Baekhyun, ilgiyle hemşirenin yaptığını tekrar ediyordu.

İkisi de konuşmuyor, Chanyeol sadece dudaklarına odaklanmış Baekhyun'u izliyordu.

"Eski sevgilimdi." dedi sessizliği bozan Baekhyun. "Gelmiş öyle haber bile vermemişti, sana böyle davranamazdı, özü-" Baekhyun'un onun dudağına değen ince parmakları onu zaten zorlarken bir de o adamdan bahsetmek Chanyeol'u geriyordu.

"Sizin özür dilemeniz anlamsız," dedi Chanyeol. "Siz bir şey yapmadınız." diye devam etti. "Ben sadece neden öyle bir anda gelip saldırdığını öğrenmek istiyorum."

Baekhyun bakışlarını kaçırıp kafasını geri çektiği için daha fazla uzanamadığından ayağa kalktı. Sol elindeki ilacı kenara bırakıp Chanyeol'un elini tuttu, sağ eliyle tuttuğu buzun üstüne getirip buzu artık onun tutmasını sağladı. Buz olan eli boş kaldığında bu sefer ilacı o eline alıp diğer eliyle Chanyeol'un ensesini yumuşakça kavrayıp kendine doğru çekti.

Bu hareketiyle iyice gerilen Chanyeol, yutkunarak gözlerine baktı Baekhyun'ın. Baekhyun ise ilacı sürmeye devam etti. "Senin gelmenden sonra çıkıştığım için kavganın başlama sebebini sen olarak düşündü, ondan saldırdı." dedi.

Chanyeol, Baekhyun'la çok yakın olmanın verdiği gerginliği bir kenara bırakıp konuştu: "Seni çok seviyor galiba." dedi resmiyeti bırakıp gözlerini kaçırarak.

"Bilmiyorum," dedi Baekhyun işini bitirip geri çekilirken. Chanyeol fiziken rahatlasa da içindeki endişe gitmemişti. Baekhyun'ın vereceği cevabı bekliyordu.

"Artık çok da umrumda değil zaten." Chanyeol tuttuğunun farkında bile olmadığı nefesini verirken Baekhyun elini silmiş, Chanyeol'un yüzüne bakmıştı. Buzu indirmişti Chanyeol. Ona doğru bir adım atıp, morarmış yanağına elini uzattı Baekhyun. İkisi de gerilmişti, elektrik çarpacaktı dokundukları an ama ikisi de bu cereyana kapılmak için sabırsızlanıyordu.

Eli hala Chanyeol'un biraz uzağındayken Chanyeol daha fazla dayanamayacağını anlamış, hızla ayağa kalkarak geri çekilen Baekhyun'ın üzerine yürümüştü. Baekhyun'ın sırtı arkadaki duvarla buluştuğunda ikisi de birbirinin yüzüne bakıyordu sadece.

Chanyeol bunu neden yaptığını anlayamıyordu ama şu an Baekhyun'ı duvarla arasında sıkıştırmış, yüzüne daha yakın olmak için başını eğmiş, Baekhyun'a biraz bile hareket edecek mesafe bırakmamıştı. Dudakları arasında 3-4 santim ya var ya yoktu ve bu, ikisinin de midesinin kasılmasına sebep oluyordu.

Baekhyun, "Neden bekliyorsun?" diyecek oldu, dudakları sürtüyordu sürekli Chanyeol'unkilere. Ortamdaki gerilim çok fazlaydı ve bu ikisinin sağlığı için hiç güzel bir şey değildi. Dudakları değiyordu, öpüşmüş sayılmıyorlar mıydı şimdi?

Baekhyun onun kolunu sıkıp kontrolü ele almak istedi, atak yapacağı sırada kapı açıldı.

Girer girmez görünecek yerde olmadıkları için şanslılardı, Baekhyun'a gelen ani bir güçle Chanyeol'u sertçe itti. Chanyeol uzaklaştığında, ani bir şekilde yere eğildi. Kendinde olmadığı fazla belli olan Baekhyun, Chanyeol'un ne yaptığını anlamaya çalıştı, içeri giren hemşireye baktı bir anlığına. O da neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Chanyeol, tamamen şansına yerde bulduğu ilaç kutusunu eline alıp doğruldu, hemşireye döndü. O da kendinde değildi ama kendini zorlayarak gülüp elindeki ilaç kutusunu sallayarak gösterirken kadının neler döndüğünü anlamaması için Tanrı'ya dua ediyordu.

*

oha öpüşüyolardı yuh ben şok

boss :: chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin