24

1.1K 107 11
                                    

İyi okumalar

*

"Sen ne dediğinin farkında mısın?" Baekhyun, dolu gözlerini saklamaya çalışırken Chanyeol titreyen sesiyle konuşmaya çalışıyordu hala. "Beni yanlış anlamanı istemiyorum lütfen." diye elini tutmak için Baekhyun'a uzandığında Baekhyun, sertçe oturduğu yerden sandalyesini devirerek kalkmıştı. "Yanlış anlamayayım?" diye bağırdığında Chanyeol de kalkmıştı oturduğu yerden.

"Baekhyun," diye kendini açıklamaya çalışırken sinirine sinir eklenen Baekhyun, "Benim böyle saçmalıklara ayıracak vaktim yok Chanyeol." diye kesmişti sözünü. "Ara vermek? Annen iyileşene kadar görüşmemek? Kafan yerinde mi senin?" diye daha da gerilirken Chanyeol'un konuşmasına izin vermiyordu.

"Anlıyorum, annen yüzünden korktun; tekrar yaşamaktan korkuyorsun ama bu kadar bencil olamazsın." Derin bir nefes alarak ekledi. "En azından karşında ben varken buna izin vermem."

Chanyeol hala bir şey diyemeden karşısında sinirle bağıran Baekhyun'u izliyordu. Baekhyun, Chanyeol'un yanından iyice uzaklaşıp sinirle volta atarken elini ensesine götürmüştü.

Bir süre ikisi de sessiz kaldıktan sonra Baekhyun: "Ara vermek falan yok." dedi sertçe. Elini kapıya yöneltip "Ya şu an gidersin tekrar iş dışında karşıma çıkmazsın," elini indirip gözleri tekrar dolduğunda sözünü de tamamlamıştı. "Ya da kalıp bu zorluğu benimle aşarsın."

*

Baekhyun, mutfakta kahvesini demlerken aklındaki sayısız düşüncelerle boğuşuyordu. Kariyerinin en başından beri saçma sapan haberler çıkıyordu ama ilk kez bu kadar değer verdiği birini ve ailesini kapsıyordu.

Chanyeol'un bu kadar bencil davranmasını beklemiyordu. Önündeki zorluklar giderek artıyordu ve Baekhyun ilk kez nasıl kurtulacağını bilmiyordu.

Sevgi onun için hep zayıflık olmuştu.

Kahve tanelerinin suyun içindeki hareketlerine odaklandığında koluna sarılan kollar, onu daldığı düşünce çukurundan çıkarmaya yetmişti. Aklında tek düşünce kalmıştı:

Bu sefer sevgim güçlü yanım olacak.

"Benim birazdan çıkmam gerekiyor." Chanyeol'un sıcak dudakları Baekhyun'un ensesiyle buluştuğunda Baekhyun kafasını biraz eğmişti tüm vücuduna yayılan garip hisle. Bir şey demeden başını salladığında Chanyeol, kollarını daha da sıkılaştırıp Baekhyun'un ayaklarını yerden kesmişti.

Koltuğa oturup Baekhyun'u da dizinin üzerine bıraktığında kollarını hiç gevşetmeden daha da sıkı sarmıştı. Kafasını Baekhyun'un koluna gömerken Baekhyun da gülümsemişti onun bu hareketine.

Kafasını kolundan kaldırıp başını Baekhyun'un yüzüne bakmak için yukarı kaldırdı. "Buraya gelirken düşüncelerim çok karışıktı." diye söze girdi. "Biliyorum, bencilliğimi açıklamaz ama kafam çok bulanıktı, yani annemin duru-" dudağıyla birleşen dudaklarla cümlesi yarım kalmıştı.

Baekhyun kafasını geri kaldırdığında ikisinin de dudaklarında gülümseme belirmişti. "Biliyorum, merak etme." diye konuştu Baekhyun.

"Saçmalığımı durdurduğun için nasıl teşekkür edeceğim acaba sana?" diye hayran hayran onu izlerken başını olumsuz anlamda sallayıp konuşmaya devam etti: "Böyle söylesen de yaptığım öylesine bir şey değildi. Güvenini zedelediğimin farkındayım." dedikten sonra başını tekrar Baekhyun'un koluna yasladı. "Bana hemen tekrar güven demiyorum tabii ki ama güvenini tekrar kazanmak için çok çalışacağımı bilmeni istiyorum."

Baekhyun'un yüzünde tebessüm belirirken Chanyeol kafasını kaldırmadan önce gülüşünü silmeye çalışıyordu.

"Seni seviyorum." Kafası gömülü olduğundan boğuk çıkan sesle konuşmuştu Chanyeol. Baekhyun'un gülüşü daha da büyümüştü. Cevap vermeden bir süre ortamın sessizliğini dinledikten sonra cevaplamak için ağzını açtığında ortamı Chanyeol'un telefonunun sesi kaplamıştı.

İkisi de rahatsızca yerinden kalkarken Chanyeol, masaya gidip telefonunu aldı, ekranı Baekhyun'a çevirip "Annem." dedikten sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladığında Baekhyun da yorgunca tekrar mutfağa yönelip şimdiye demlenmiş olan kahvesini alıp masaya, bilgisayarının başına dönmüştü.

Bir süre sonra Chanyeol, tekrar Baekhyun'un yanına geldiğinde Baekhyun fark etmeden hala ekrandaki yazılarla ilgilenirken Chanyeol, masaya, hemen laptopın yanına oturduğunda sevgilisinin bakışlarını üstüne çekebilmişti.

"İlişkimizi açıklayalım." Dediğinde Baekhyun bir süre anlamsızca Chanyeol'un yüzüne bakarken Chanyeol kendini açıklamaya başlamıştı: "Bir röportajla ya da direkt Instagram üzerinden ilişkimizi açıklayıp senin beni aldatman, prim için böyle bir şey yapman gibi şeyleri yalanlayalım."

Baekhyun bir süre gözlerini kısıp bunu düşündükten sonra başını iki yana sallayıp bakışlarını ekrana çevirdi. "Şirkete zarar vermek istemiyorum. Bu tür haberlerle anılmak dahi tehlikeli. Ben Minju'yla konuştum tüm hukuk ekibi şu an haberleri kaldırtmakla meşgul."

Chanyeol başını sallayıp "Evet birkaç güne herkes tüm haberleri okuyup senin hakkında bir ön yargıya sahip olduktan sonra kaldırırsınız haberleri." dediğinde Baekhyun'un tüm dikkatini tekrar çekmişti.

"Bu haberler ön yargı yaratacak haberler değil, insanların özel hayatımla işimi birleştireceğini düşünmüyorum." Chanyeol'un yüzünde yan bir gülüş oluşurken "Bazen halkın büyük çoğunluğunun salak olduğunu unutuyorsun Baek." demişti.

Baekhyun yüzünü buruştururken hangi yolun doğru olduğuna karar veremiyordu.

Başını masaya koyup eliyle kafasını ovarken sevgilisinin dudaklarını ensesinde hissetmesiyle tüm vücudu gevşemişti.

Günlerdir geçirdiği stresli günlerden sonra Chanyeol'u yanında hissetmek çok iyi gelmişti.

Kafasını kaldırıp "Yeni kreasyon çıkışı çok yakın, şirket haberini gölgelemediğinden emin olmalıyız. O yüzden en geç üç güne açıklamamızı yapmış olmalıyız." Dedi kendine gülen gözlerle bakan Chanyeol'e.

*

ssselaam

umarım iyisinizdir, beklettiğimi biliyorum ama mezun senesinde bir sınav öğrencisiyim, sadece vakit bulabildiğimde yazmaya oturabiliyorum. anlayışınız için teşekkür ederimm

kendinize iyi bakın seviliyorsunuzzz

boss :: chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin