6'daki ilk cümle için 38 ve kitap için 27 yorum var uyarmama rağmen devam ediyor ve sadece kırılıyorum iyi okumalar
*
"Ya Hyunjae beni bir sal!" Şirket koridorlarında her zamanki gibi Minju önde Hyunjae arkasında yürüyorlardı. "Gitmem, gitmeyeceğim. O düğündeki çocuğun kim olduğunu söylemeden gitmeyeceğim iki gündür kendimi yedim resmen." Düğün sonunda Hyunjae Minju'yu evine bırakmak istediğinde yanlarına bir çocuk gelmiş, Minju'yu Hyunjae'den alarak birlikte başka bir yere gitmişlerdi.
"Sevgilimdi!" diye sesini yükseltti bıkkınlıkla Minju. "Oldu mu? İşine git artık ya!"
Hyunjae'nin yüzündeki hayal kırıklığını görür görmez pişman olmuştu Minju hem yalan söylediğine hem de böyle sert çıkıştığına. Ellerindeki dosyayı tek koluyla bedeni arasına sıkıştırıp diğer eliyle özür dileme amacıyla Hyunjae'nin omzuna dokunmak istemişti. İstemekle yetinmişti çünkü Hyunjae, Minju'nun eli kendisine doğru hareketlendiği anda geri çekilmişti.
Minju'nun yüzüne baktı bir süre, sonra da "Özür dilerim o zaman." diyerek Minju'ya söz hakkı tanımadan yanında oldukları çıkış kapısını isterek dışarı çıkmıştı.
Minju, Hyunjae'nin arkasından pişmanca bakarken Chanyeol belirmişti yanında. "Minju, Hyunjae'yi gördün mü? Yeni çekimler hak-" Minju'nun morali zaten bozulduğundan, tekrar onun adını duymasıyla bunu söyleyenin Chanyeol olduğunu bile fark etmeden, "Ne bileyim ya!" diye çıkışıp yüzüne bile bakmadan masasına doğru gitmişti.
Chanyeol, ne olduğuna anlam veremediğinden kaşlarını şaşkınlıkla kaldırmış, Minju'nun arkasından öylece bakmıştı. O sırada kapıdan giren Baekhyun, karşısında öylece başka yere bakan Chanyeol'u gördüğünde önce duraksadı, sonra bozuntuya vermeden eliyle tuttuğu kapıyı bırakıp boğazını temizledi. Chanyeol ona dönmeden son kez kravatını düzeltip, gözlerini onun suratına çevirdi.
Chanyeol, karşısındaki patronuyla önce öksürdü, sonra elini utançla ensesine götürüp orayla oynama başladı. Cuma günü yaptığı şeyi anlamlandıramıyordu hala, "Lacivert size çok yakışmış." Hayır yakışmışsa yakışmıştır, sanane Chanyeol!
"Gü-naydın." dedi gergince duraksayarak. Karşısındaki patronu da en az onun kadar gergindi ama onda utanç daha ağır basıyordu. Sonunda aralarındaki boşluktan geçen birkaç çalışanla kendilerine gelmişler, Baekhyun da ona baş selamıyla birlikte "Günaydın." diyerek odasına doğru gitmeye başlamıştı. Ayrıca beklediği şeyin olmamasına da bozulmuştu biraz.
Habersizdi ama arkasında bıraktığı Chanyeol, sonunda Baekhyun'ın da beklediği gibi onun giydiklerini süzdüğünde, aynı cuma günü olduğu gibi giydiklerine hakim rengin lacivert olduğunu görmüştü ve bu, yüzünde yan bir gülüşe yol açmıştı.
*
Günün bitmesine 3-4 saat kala Baekhyun telaşla odasından çıkmıştı. Hemen kapısının yanındaki odaya daldığında, Chanyeol ile sohbet eden Minju'yu gördü. Aceleyle kol düğmesini iliklerken, diğerleri de onun bu telaşıyla merakla ona bakıyorlardı.
"Minju," dedi Baekhyun. "Bugün Hyunjae işe geldi mi?" diye sordu. Yine Hyunjae'nin adını duyan Minju gerilmiş, ama bu sefer Baekhyun'daki telaşı gördüğünde korkuyla, "Evet." dedi hızlıca. "Sabah geldi ama sonra çıktı." diye devam etti.
Bu sefer çıkmak için hazırlanan Baekhyun, ceketinin yakasını düzeltirken, "Neden çıktı, bir şey mi oldu?" diye sordu. Minju iyice gerilirken "Bir şey mi olmuş, neden soruyorsunuz?" dedi. Olan biteni anlamadan ve Baekhyun'ın üzerindeki gerginlikle ciddileşen Chanyeol, Minju'ya dönüp "Söylesene, acil bir şey belli ki." diye üsteledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boss :: chanbaek
Fanfiction❝Benim tasarladığım gömlek, benim sevgilimin üzerinde; sevdim bunu.❞ 230818