23

1.1K 115 47
                                    

İyi okumalar

*

Baekhyun, toplantı odasında şirket avukatlarıyla bu haftaki kaçıncı toplantısını yapıyordu bilmiyordu. Tek eliyle kravatını gevşetip kendini oturduğu koltuğa yaydığında sıkıntıyla iç çekti.

Bir haftadır Chanyeol'le konuşamıyorlardı. Sadece bir kere Chanyeol'un annesini hastanede ziyaret etmişti ama sonra sevgilisinin ona hastaneye gelmemesini söylemesiyle tekrarlamamıştı bu ziyareti.

Şirketinin bu şekilde magazinsel bir konunun içine düşmesi derinden rahatsız ediyordu Baekhyun'u. Son zamanlarda Chanyeol'e hissettiği büyük duygular nedeniyle işini ikinci plana atmıştı. Başlarda rahatsızlık duysa da sonradan alışmıştı bu hisse de çünkü Chanyeol'e hissettikleri, şirketine karşı duyduğu suçluluk duygusuna ağır basıyordu.

Avukatlardan birinin işlerinin zor olduğunu söylemesiyle toparlanarak ayağa kalktı. Elini sertçe masaya vurup "Zor olması beni bağlamıyor. Yayın yasağını getirin ve fotoğrafları çeken kişileri acilen bulun!" diyerek odadan kapıyı çarparak çıkmıştı.

Tüm şirket çalışanları son bir haftada olduğu gibi diken üstünde çalışıyordu. Hisselerdeki dalgalanmalar doğal olarak herkesi germişti. Yeni koleksiyon üzerindeki çalışmaları bir süre askıya almışlardı.

Baekhyun, herkesin bakışları altında odasına girdiğinde içeride masaya dosyalar bırakan Minju'yu görmüştü. "Dışarı." demişti sadece. Minju, tek kelime etmeden başını sallayıp kapıya yöneldiğinde Baekhyun, yine derin bir nefes alarak "Chanyeol," demişti Minju'yu durdurmak adına. "O nasıl?"

Minju, patronuna yavaşça dönüp "Annesiyle ilgileniyor." demekle yetinmişti. Daha fazla bu konuda konuşmak istemiyordu çünkü kendisi her Chanyeol'le konuştuğunda arkadaşı onu iyice tembihliyordu Baekhyun'a kendisiyle ilgili bilgi vermemesi için.

Baekhyun başıyla onaylayıp Minju'nun odadan çıkmasını izlemişti. İçindeki sıkıntıyla koltuğuna oturup telefonunu çıkardı ceketinin cebinden.

Mesajlara girerek son zamanlarda Chanyeol'e attığı cevapsız mesajlara baktı. Onlara aldırmadan bir yenisini yazmaya başladı.

Chanyeol.
Merak ediyorum seni lütfen cevap ver.
Annen nasıl?

Mesajları gönderdikten sonra telefonu masaya koyup gözlerini kapatarak daha bir hafta öncesine kadar geçirdikleri güzel günleri düşünmeye başladı.

*

Hastanede annesinin çıkış işlemleriyle ilgilenen Chanyeol, ilgili kağıtları doldururken gelen mesaj sesiyle telefonunu cebinden çıkarıp Baekhyun'dan gelen mesajlara baktı.

Böyle olmasını istemiyordu, mesajları açacakken danışmadaki kadın Chanyeol'un yanına gelip "Doldurdunuz mu?" demesiyle telefonu bir kenara bırakıp kağıda son olarak imzasını atarak kadını onayladı.

"Bayan Park'la beraber çıkabilirsiniz, geçmiş olsun."

Chanyeol, üst kattaki annesinin yanına dönüp ablası ve ablasının eşiyle beraber annesini arabaya götürmeye koyulmuştu.

Ailecek bir haftadır çıkan haberler hakkında tek kelime etmemişlerdi. Chanyeol de annesini daha fazla üzmemek adına Baekhyun'la iletişime geçmemeye çalışıyordu.

Evlerine geldiklerinde dikkatle annesini içeri götürmüş, kendisi de odasına geçerek derin bir nefes almıştı. Annesi kalp spazmı geçirdikten sonra bir ameliyata girmiş, şimdi de tüm tehlikeyi atlatarak iyileşme aşamasına girmişti.

Artık kendini Baekhyun'la ilişkisi hakkında düşünmeye hazır hissediyordu.

Son zamanlarda yaşadıkları, sosyal hesaplarında gelen tepkiler bir yana tüm tanıdıkları mesajlar atıp sürekli bir şeyler soruyorlardı.

Kendini yıpranmış hissediyordu Chanyeol.

Yatağında uzanırken elini cebine atıp telefonunu çıkardı. Mesajlardan Baekhyun'u bulup ona bir hafta sonunda yazmaya başladı.

kimsenin görmeyeceği bir yer ayarlayabilir misin
konuşmamız gerekiyor

Çok geçmeden cevap gelmişti.

Ayarlarım tabii.
İyisin değil mi?
Sen de annen de.

konum atarsın

*

Chanyeol, arabasından inip Baekhyun'un dağ evine uzaktan bakarken bir yandan da etrafı kolaçan ediyordu. Kimsenin görmesini, fotoğraflamasını istemiyordu.

Kapıya ulaşıp zile basacakken kapı aniden açılmıştı. Baekhyun, Chanyeol'un gelmesini kapıda bekliyordu.

Karşısında özlediği sevgilisini gördüğünde beklemeden ona sarılmıştı. Chanyeol de tereddüt etse de hasret kaldığı kokunun karşısında yenik düşüp sıkıca sarmıştı kollarını ona. İçeri itip kapıyı kapatmıştı ardından hala sarılırken.

Baekhyun, kollarını gevşetip kendini zorlayarak Chanyeol'un dudaklarına eriştiğinde Chanyeol, kendini durdurmayı başarıp uzaklaşmıştı Baekhyun'dan.

Baekhyun ona sorgular gözlerle bakarken Chanyeol, içeride gördüğü bir masayı işaret edip "Konuşalım." demişti sadece.

İkisi de sessizce masaya geçip birbirlerine bakmışlardı.

Chanyeol, beklemeden söze girmişti.

"Annem çok endişeli." demişti. "Döndüğümden beri tek kelime etmedik bu konuyla ilgili ama ablam da annem de benim için çok endişeli. Benim çıkan haberlerden etkilenmemden, bir şeylerden zarar görmemden korkuyorlar ve annem bir haber dalgasını daha kaldırabilir mi bilemiyorum."

"Zaten haber yasağı getir-" Baekhyun, söze girecekken Chanyeol, masada duran elini tutup susturmuştu Baekhyun'u.

"Annem, Baekhyun. Küçüklüğümden beri ablama da bana da çok özen gösterdi. Şimdi başkalarının bize böyle davranması onu yıpratıyor. Ben annemi bu şekilde riske atmam."

Baekhyun, konuşmanın nereye gideceğini tahmin edebiliyordu. Chanyeol'un tuttuğu elini çekmeye çalıştığında Chanyeol buna izin vermemişti. Yaşarmaya başlayan gözlerini saklamak adına kafasını çevirmişti Baekhyun.

"Kahve içer misin?" diye konuyu değiştirmeye çalışmıştı ama Chanyeol, başka yere bakan Baekhyun'un yüzüne götürmüştü elini. Yanağını okşayarak kendisine bakmasını sağladığında zar zor verdiği kararı söylemişti Baekhyun'a.

"En azından annem iyileşene kadar bir süre görüşmeyelim Baekhyun."

*

selaaaam

nasılsınız, nasıl gidiyor hayatınız?

seviliyorsunuzzz

boss :: chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin