6.Bölüm-2: "GEÇMİŞ-GELECEK"

162 39 560
                                    

Multimedya: İzel'in ve babasının yaşadıkları evleri olarak hayal edebilirsiniz. Birebir aynı değil ama buna benzer. 💜🌟

İyi okumalar💜🌟

💫💫
Geçmiş, geleceğin gölgesi gibiydi.
💫💫

Dünya dönmeye, günler günleri kovalamaya devam ederken ben geçmişime sürükleniyordum.

Geçmiş, geleceğimi yaşamama izin vermiyordu. Koca bir enkazın altında ezilmeye mahkummuş gibi hissediyordum.

Geçmişe gidecektim öyle değil mi? Annemin babamla tanıştığı yıllara...

Peki buna cesaretim var mıydı?

Yoktu ama her şeyi öğrenmekten başka çarem de kalmamıştı.

“Hazır mısın, küçük yıldız?” Alaz'ın alayla karışık konuşmasına sinirlerim bozulsa da ses etmedim.

Sonuçta geçmişe küçük bir yolculuk yapabilmem için ona ihtiyacım vardı değil mi?

Gözlerim istemsizce Çağkan’ı göz hapsine aldı. En son yaşadıklarımızdan beri Çağkan, benimle doğru düzgün iletişime geçmiyordu; sanki onun aklını kurcalayan bir şeyler var gibiydi.

“Kızım benimle gelir misin?” Babamın sessiz ama güçlü sesi sayesinde gözlerimi Çağkan’dan çektim ve babamı onaylayarak  salondan çıktım.

Benim hemen ardımdan babamda salondan çıktı ve benim odama doğru ilerdi, bende onu takip ettim.

Ah be baba, keşke sen söyleseydin bunları bana. Belki sen söyleseydin her şey daha farklı olacaktı. Tüm bunlara gerek bile kalmayacaktı...

Yavaş adımlarla babamın hemen arkasından odama girdim. Babam elindeki kutu ile tam karşımda duruyordu.

Bir süre gözlerimin içine baktı ardından sessiz bir şekilde konuşmaya başladı. “Kutuda ne olduğunu merak ediyor musun? Dur ben söyleyeyim evet, ediyorsun.” babam duraksadı ve titrek bir nefes çekti içine. Gözlerini gözlerime sabitledi o an fark ettim gözlerinin dolduğunu.

Babanın içi yanıyordu. Her annemin konusunu açtığımda böyle olurdu, babam dayanamazdı. O anlardan birini daha yaşıyorduk işte.

Babam kendini hemen toparlar toparlamaz sözlerine devam etti. “Bu kutunun içinde bir defter var, annenin bize yazmış olduğu şeyler. Bunu iyi sakla, her şeyi öğrendikten sonra bunları okumak istersin.” 

Ah be güçlü adam, keşke bende senin gibi güçlü ve cesaretli olabilsem...

Babam elindeki kutuyu yatağımın yanında duran çekmeceye koydu, ardından bana döndü ve hiç bırakmayacakmış gibi sarıldı.

“Doğum günün kutlu olsun Meleğim. Keşke o telefonu yanında taşıdığın gibi bakmasını da bilseydin, mesajımı görmüş olurdun.”

Babamın sözlerine ufak çaplı  bir kahkaha attım. “Canım babam benim.”

“Baba kız sarılması ha?” Nil' in sesi ile babam benden ayrıldı, bu durumda bende ona sarmış olduğum kollarımı serbest bırakmış oldum.

“Bölmek istemezdim ama zamanı geldi. İzel’i götürmemiz lazım.” Nil'in sözleri ile şaşkınlık dolu ifademle babama döndüm.

“Nereye gidiyorum?”

“Korkma sakın. Sadece daha güvenli bir yerde yapacağız, ulu orta yerde olacak bir şey değil bu.”

Başımı salladım. Her ne kadar Nil'e karşı güvenim olmasa da bunu üstelememeye çalıştım fakat babamın söylediği son şeyden sonra tedirgin olmaya başlamıştım.

KELEBEK ETKİSİ-(Yıldızın Hapsi)                           - Ara Verildi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin