9.Bölüm-1: "KORKU"

117 27 312
                                    

●Uzun zaman sonra çok kısa bir bölümle geldim, biliyorum. Öncelikle özür dilerim bölüm bekleyenlerden. 💕💕 Boş kafayla yazmak her zaman daha iyi oluyor, o yüzden bekleme ihtiyacı duydum.

●Bu bölümü 2'ye ayırmak durumunda kaldım, bir kısmını hâlâ bitirebilmiş değilim çünkü. :(

💫İYİ OKUMALAR 💜💕

🔥🔥

Bir insan korkunca tam olarak ne hissederdi?

Ya bu korku sevdiklerini kaybetme korkusuysa?

Odanın kapısını aralamamla gördüklerim beni korkutmaya yetmişti. O an etraf silikleşmiş ve karanlığa teslim olmuştum. Uyandığımda ise herkes başımda dikiliyordu tek bir kişi hariç,
babam...

O yoktu.

Eve gelip odanın kapısını açmamla, Demir denen o pisliği karşımda elinde bıçakla görmüştüm. Sonrası yoktu koca bir boşluktan ibaretti. Çağkan’a babamı sormuştum ama o da nerede olduğunu bilmediğini söylemişti. Dediklerine göre Demir, babamı bulamadan babam kaçmayı başarmıştı.

Çağkan Demir'i o şekilde odamda görmemin sebebinin uyarı niteliğinde olduğunu söylemişti.

Nil ve Alaz'ın sonradan gelmesiyle iyice sinirlenmiş ve onları evimden kovmaktan beter yapmıştım fakat onlar hiçbir şekilde gitmemişlerdi.

Şimdi ne mi yapıyorduk?

Boş boş etrafı izlemekten başka hiçbir şey yapmıyorduk!

Kendime geldiğimden beri öylece etrafı izliyordum, elimden bir şey gelmemesi beni iyice çıkmaz bir hale sokuyordu.

“İyi misin?”

Gözlerimi yumdum. Cidden Çağkan bunu bana soruyor muydu?  Yada oradan bakılınca iyi mi gözüküyordum?

“Babanın yerini bizden önce öğrenebilirsin, bunu biliyorsun değil mi?”

Kaşlarımı çatarak ona doğru döndüm ve sessiz bir şekilde konuştum. “Bilmiyorum, ben hiçbir şey bilmiyorum.”

O an Alaz’ın gözleri bize doğru döndü gözlerini hafiften kıstığını fark ettim, büyük ihtimal ne konuştuğumuzu dinlemeye çalışıyordu. Gerçi istese her şeyi öğrenebilecek güçteydi. 

“İste, annenden onun yerini iste. Sana sadece o yardım edebilir bunu sakın unutma. Elsin’i oraya çağıran da annendi.”

Annem, ne kadar da tuhaf değil mi? Olmayan annem aslında var gibi, yanımda gibi... ama aslında yok. Hiçbir zamanda olmadı, onu tanımıyordum bile...

Annemin yokluğuna alışmaya çalışırken, babamın yokluğuna kesinlikle katlanamazdım. Üstelik şu durumdayken, kafamda bir sürü soru  işareti varken...

“Nasıl yapacağımı bilmiyorum. Ona nasıl ulaşacağımı bilmiyorum...”  Çağkan’a söylediklerim Alaz'ı harekete geçirmişti. Biranda yanımda bitmiş ve elini uzatmıştı.

“Gel hadi, eğer gerçekten ulaşmak istiyorsan annene, yardım edeceğim sana. Sonuçta olan bitenden bende sorumluyum.”

Gözlerim ilk önce Alaz'ın eline sonrada Çağkan’a döndü. Nedense Alaz'dan çok Çağkan’a güveniyordum.

Çağkan ondan onay beklediğimi fark ettiğinde gözlerini kapatıp açtı. Gitmemi istiyordu...

Gözlerimi tekrardan Alaz'a çevirdim ve uzattığı eli tutmadan ayaklandım. 

“Bu seferde bir şeyler olursa eğer...”

“Hiçbir şey olmayacak.”

Alaz'ın kesin sözü sayesinde içim azda olsa rahatlamıştı. Onu takip ederek ilerledim. Benim odama doğru gidiyordu.

KELEBEK ETKİSİ-(Yıldızın Hapsi)                           - Ara Verildi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin