İyi okumalar, parlak yıldızlarım.❤❤
💦💦
Geçmiş, geleceğime çökmüştü...
💦💦
Döndüm, dolaştım ve hep aynı yerde duraksadım.
Ben kimim, tam olarak neyim?
Her şey iyice karmaşık bir hâl almaya başlamıştı. İnanmak istemiyordum ama gerçekler gün yüzüne çıktıkça bu isteğim uçup gidiyordu.
Ben, sanki bir savaşın içine doğru yavaş ama bir o kadar hızlı ilerliyordum. Hem yavaştım hem hızlıydım.
Gözlerimi yumdum. Üç saatten fazladır yoldaydık ama bir türlü varamamıştık gideceğimiz yere.
İçimde tarifsiz bir sıkıntı vardı ve bu sıkıntı bende geri dönme isteği oluşturuyordu. Alaz'a ne kadar güvenebilirdim bilmiyorum yada Nile'ye?
Peki ya babam nasıl güvenebildi, gerçekten iyi mi tanıyordu onları?
Babam beni kolay kolay dışarı bile çıkartmazken buda neydi şimdi?
Arabanın durması ile birlikte göz kapanlarımı araladım ve camdan geldiğimiz yere baktım.
Bunlar ciddi miydi?
"Buraya gelmemiz şart mıydı?"
Beni tekrardan o saraya getirmişlerdi. Nil benim sorumla birlikte açmış olduğu arabanın kapısını kapattı ve bana doğru döndü. Alaz ise sorumu duymamış gibi yaparak arabadan indi.
"İzel, merak etme bir sorun olmayacak. Eğer korkuyorsan, korkularının üzerine gitmelisin. Çünkü bu korkunu ancak böyle yenebilirsin, sakın unutma."
Nil'in söylediklerine karşı gülümsemekle yetindim ve söyledikleri az da olsa içimi ferahlatmıştı.
Nil göz kırptı ardından arabanın kapısını açtı ve "Haydi, şimdi gitme vakti." Diyerek arabadan indi. Bende onları daha fazla bekletmemek adına arabadan indim ve Nil ile birlikte sarayın içine girdik.
İçerisi ışık almadığı için karanlıktı. Nil cep telefonunun arka flaşını açarak ilerlemeye başladı. Bende aynı şekilde kendi telefonumun flaşını açtım ve onu takip etmeye başladım.
Nil'in gittiği yer benim bayıldığım yerdi. Annemin odası...
Onun peşinden odaya girdim. Nil çatık kaşları ile bana doğru döndü. "Alaz nerede ki?"
Alaz bey önden ilerlemişti fakat biz ondan önce gelmiştik. Nereye gitmişti ki?
"Bu odaya mı gelecekti o da?" diye sorduğumda Nil beni onayladı.
Tam etrafı gezelim diyecekken sarayın içinde bir gürültü koptu ve Nil'in bana "Gördüklerinden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." demesi de aynı anda oldu.
Sarayın içinden gelen o ses benim etrafımı sarmaya başladı ve tüm sesler birbirine karıştı. Görüntüler bir bir gözlerimin önüne gelmeye, ruhum çekilmeye başladı ve ben kendimi geçmişe teslim ettim.
💦💦
"Prensesim, uyanma vakti."
Duyduğum fısıltılar ile gözlerimi araladım. Tam karşımda o kadını yani annemi gördüm ve onu uyandırmaya çalışan birini.
Etrafıma bakındım, annemin odasındaydım. Anlaşılan Alaz, beni geçmişe göndermişti. Uzandığım yerden yavaşça kalktım ve kalkarken gözlerimi annemden ayırmıyordum. Keşke ona bir kez de olsa sarılabilseydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK ETKİSİ-(Yıldızın Hapsi) - Ara Verildi-
FantasíaHayat onlara iki seçenek sunmuştu; Ya birbirlerine sımsıkı sarılacak her şeyin üstesinden geleceklerdi, yada ayrı kalacak birbirlerinden her şeyin intikamını alacaklardı. Melina Williams'ın, düşünmeden yaptığı hatanın bedelini masum iki kalp ödeyec...