Evet arkadaşlar bu bölüm çabuk geldi biliyorum neden bu kadar çabuk yayınladım onu bilmiyorum ama neyse bu bölümde olaylar baya bir karışıyor haberiniz olsun :D Bu arada Multimedia'da Dallens var iyi okumalar :) yorumları bekliyorum :)
-‘Ne yapacaksınız bana ?’ diye sordum korkuyla…
-‘Senin o akıllı arkadaşlarına biraz daha göstereceğiz kim olduğumuzu’ dedi ve beni lanet sedyeye uzandırarak tekrar kelepçelediler.-‘Bırakın lanet olsuuun bırakııın beni ne oluuuur !!’ diye ağlayıp,çırpınsamda boşaydı. Diğer adam konuşmaya başladı.
-‘Acaba dilini mi kesip yollasak?’ dedi ve kahkahayı bastı lanet olsun ! diğeri yanıma gelerek hayır ben daha iyi bir şey biliyorum dedi ve elinde tuttuğu bıçağı bacağıma doğru bastırarak karnıma doğru kanata kanata getirdi. Acıdan bağırsam da bundan zevk alıyorlardı. Sonra diğeri yanıma yaklaşıp yüzüme doğru bıçakla vurdu. Bıçak yanağımı da kanatarak geçtiğinde artık acım ikiye katlanmıştı hep çığlık atıyordum hem de ağlıyordum onlar bundan zevk alıp viddeo’ya çekiyorlardı. Diğeri gelip karnımı açarak bıçakla göbeğimin üstünü iyice kesmeye başladığında daha fazla bağırdım… bağırdım. Ağladım.-‘yeteeerk durun artııııkkk ‘ diye ağlamaya devam ediyordum. Bir anda saçlarımda bir acı hissettim biri saçımı çekiyordu. ‘Kes sesini’ diye bağırdı ve pense ile parmaklarımı kırmaya başladılar çığlıklarım artık bütün her yere ulaştığında durdular sağ elimin parmaklarını kırmışlardı ve bıçağı göbek deliğime doğru bastırdığında nefesim kesildi acı içinde daha fazla bağırdığım da diğeri.
-‘Yeter dur aptal öldüreceksin ‘ dedi o da bıçağı hızla çekti kanlar içinde sedyenin üstünde yatıyordum. Parmaklarımı kırmışlardı,karnımın,bacağımın üstünü çizmişlerdi,göbeğimi kesip,göbek deliğime bıçak batırmışlardı ve yüzümü çizmişlerdi. Ellerini benim üstümden çektiklerinde ağlamaya ve kıvranmaya devam ederken kamerayı bana doğru iyice yaklaştırmışlardı. Sonunda kapat işareti yaptıklarında kayıdı durdular ve yüzlerindeki maskeleri bir kenara atıp bana doğru geldiler ve o lanet iğneyi çıkardılar ve koluma sertçe bastırdılar… inlemeler içinde… bilincimi kaybetmeye başlamıştım… karanlığa teslim olmaya başladım ve karanlık beni içine çekti….Gözlerimi araladım… gözümün önündeki bulanıklığın geçmesini bekledim. Tam gözümü açtığımda parmaklarımda sızı hissediyordum… göbeğimde acı bedenim parçalara ayrılmış gibi acıyordu nefes alırken zorlanıyordum. Sonradan fark ettim burası benim önceden yattığım oda değildi. Peki neresiydi burası? Bu oda daha büyüktü. Daha büyük yatak daha büyük masa ve televizyon vardı. elime doğru baktığımda parmaklarım alçı içindeydi. Yaralarıma pansuman yapılmıştı ama yinede acıyordu. Kalkmamaya çalıştım çünkü kalkacak halim yoktu ve canım yanıyordu… bu cehennemde daha ne kadar kalacaktım? Daha ne kadar acı çekecektim? Neyin bedelini ödüyordum? Yatağa uzandım ve tavana bakarak hayallere daldım…
Clara’nın gözünden:‘Jules’n işkence videosunu çekmişler ! Jules’ı öldürüyorlar !!!’ diye etrafta koşturuyordum…Jake beni sakinleştirmeye uğraşsa da o da dehşet içindeydi. Elim,ayağım tüm vücudum titriyor ve gözyaşlarım bana meydan okurcasına akıyordu ! lanet olsun kardeşim ölüyordu ! günlerdir Jules’n ailesinin telefonlarında bahaneler uyduruyordum. Uyuyor,tuvalette,şimdi çıktı daha ne kadar sürdürebilirdim bilmiyordum. Nasıl diyecektim kızınız manyak bir katilin elinde diye? Bu düşünceler beni boğmaya ve videoları düşünmeye başladığımda artık nefessiz kaldığımı hissettim. Kanepeye oturup nefesimi düzene sokmaya çalışırken 3 gündür uyumadığımı fark ettim kanepeye uzandım gözlerimi yumdum. Jake saçımı okşuyordu uykuya dalmaya çalıştım….
Jules’n gözünden:
Lanet hayaller bile yanan canımı kesmiyordu. Bir anda kapı tıklandı.
-‘Gir’ emrimden sonra içeri Dallens girdi şoka uğramıştım ne düşmüştü bu çocuğun kafasına da kibarlıkla içeri girmişti?
-‘Canın çok yanıyor mu?’ diye sordu.
-‘Hayır… çoktan daha fazla yanıyor’ yüzü asılmıştı.
-‘Özür dilerim’ dedi bu ne içindi yani?
-‘Ne için?’
-‘Seni onların elinden kurtaramadığım için’
-‘Beni neden burada tutuyorsunuz?’
-‘Üzgünüm söyleyemem..’ dedi ve alt dudağını ıslatarak devam etti…
-‘Dark çok şanslı onu bu kirli hayattan kurtaracak biri var ‘ dedi anlamsızca konuşuyordu…
-‘Neyse acıktın mı ?’ dedi oww gerçekten açtım. Başımı olumlu anlamda salladığımda kapıdan çıkıp iki dakika sonra patates kızartması,köfte ve büyük boy ayranla içeri girdi.
-‘Birilerinin bu yemekleri çok sevdiğini duydum’ dedi ve kocaman gülümsedi. İlk defa bu kadar içtendi. Tepsiyi kucağıma koyduğunda yemeğe gömüldüm. Ağzım doluyken konuşmaya çalıştım.
-‘Senin kafana ne düştü?’ dedim hala ağzıma bir şeyler tıkarken…
-‘Ne alaka?’ dedi.
-‘Bana karşı fazla iyisin’ kocaman bir kahkaha attı gerçekten tatlı gülüyordu.
-‘Hiçbir şey içimden geldi fazla alışmasan iyi edersin bu anın tadını çıkarmaya bak’ dedi ve gülümsemesini iyice yüzünde yaydı.
-‘Kesinlikle öyle yapacağım ‘ derken ekmeği ağzıma sokmaya çalışıyordum.
-‘Yavaş ol boğulacaksın’ dedi
-‘Bir şey olmaz ‘ dedim ayrandan kocaman bir yudum aldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/20081540-288-k402502.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKAO: Acının Tadı 1
Mystery / ThrillerSKAO serisi.. Serinin ilk kitabıdır... Yargılarınızı bir kenara bırakın. Hayat yargılarla yaşanmayacak kadar kısa ve siz kibirleriniz yüzünden görmezden geldiğiniz bir kişiye de aşık olabilirsiniz. Bu hikaye de gizem/gerilim ve sonu ölümcül bir haya...