Evet arkadaşlar bu bölümü baya uzun tuttum inşAllah beğenirsiniz :) multimedia'da İra ve Jessy var iyi okumalar :)
Yatağının üstüne oturmuş onu düşünüyordum… gülüşünü,bakışlarını ve süprizlerini… hediye almaya bayılıyordu. Yatağına uzandıktan sonra resimimizi çıkarmak için çekmeyeceyi açtım. Resmi alırken resimle beraber bir kağıt yere düştü.
kaldırıp kağıda baktım ve bu bir doktor raporuydu… raporu okuyunca gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.
Noel 2 yıl sinir tedavisi görmüştü ve ayrıca küçükken başına aldığı bir darbeden dolayı 3 saatte bir yaptığı bir çok şeyi unutuyordu… mesela o 3 saat içinde kimi tanıysa 3 saat sonra unutuyordu… ama beni hiç unutmamıştı? Pekala bu oldukça tuhaftı raporu çantama koyduktan sonra resmi de çantama koydum ve gözlerimi kapadım ve uyku dalmak bu kabustan kurtulmak için uğraştım….
‘Lanet olsun okula gitmek istemiyorum !’
‘İstemiyorum,istemiyoooruummm !!’ diye arabanın içinde çocuk gibi bağırıyordum. Buna rağmen Dark hala okula gitmekte ısrarcıydı ve bana dönüp bir kere bile bakmadan yola odaklanmış arabayı sürüyordu… sonunda konuşup yine aynı o sıkıcı cümleyi söyledi tıpkı ailemin bana söylediği gibi.
-‘İyi bir eğitim alıp kariyer yapman için okul şart bebeğim’ gerçekten bu sıkıcı cümleyi kurduğuna inanamıyordum. ‘Okuldan nefret ediyorum’ diye mırıldandım. ‘bu gidişle ikimiz de kalacağız’ dedi umursamadım ve yola bakmayı sürdürdüm.Okula gelmiştik… sınıfa koşarak çıktım hemen bir sıraya oturup etrafa bakınıyordum biri gözüme çarpmıştı. Onu daha önce görmediğime emindim hemen yanımdaki kızı dürtüp ‘Hey baksana ‘ dedi kız okuduğu kitaptan başını kaldırıp gözlerini gözlerime kitlediğinde parmağımla ön sırada oturan kumral kızı göstererek ‘o kim?’ dedim. Bu kıza sormam sebebi belliydi okulun dedikoducusuydu tamam belki gazetecilik okuyorduk ama en çok bu kız hak ediyordu bu mesleği. Hemen bana dönüp anlatmaya başladı ‘İra Robin mi? Ah bu okulu bu sene tutturdu. Ama bizle aynı yaşıt fakat sınıfta kalmadı bizim aksimize’ derken bizi küçümser şekilde güldü ve hemen soru sordum’ peki neden bu sene burada’ dedim. Ne var benim de meraklı yanlarım vardı ki bu kız tamamen yalnız ve savunmasız görünüyordu bunu endişeli bir şekilde etrafı izlerken anlamıştım. Yanımdaki kız konuşmaya devam etti ‘Hey ona öyle bakmayı kes ! onunla arkadaşlık kurmak istemezsin. Bu sene yazıldı çünkü 1 sene tımarhanede yatmış. Eminim delinin tekidir,belki de bir katil?’ derken yüzündeki endişeyi saklamıyordu. Ama bence öyle biri değildi herkese ön yargılı yaklaşmamız gerekirdi. Tam kalkıp kızın yanına gidecekken okulun en popüler kızı ve yandaşları geldi. Jessy bu kızın derdi neydi? Okulun en zengini olmak demek insanları aşağılamasını gerektirmezdi. Ayrıca kızın bana karşı ayrı bir nefreti vardı çünkü lisedeyken onunla aynı sınıftaydık ve okulun en popüleri bendim ama yinede onunla arkadaştık tamam pek sıkı fıkı değildik ama arkadaştık işte, bilirsiniz sınıf arkadaşı ama aşık olduğu çocuk bana aşık olunca işler tersine döndü ve benden nefret etmeye başladı. Çocuk o zamanlar adeta onu görmezden geliyordu. Bu yüzünden kesinlikle benden nefret ediyordu. Bu yüzden üniversite de okulun en popüleri olmak için çok çabalamıştı ve başardı da hey durun biraz Jessy’nin İra’nın yanında ne işi var? Dikkatlice onlara yakın bir sıraya oturup onları dinlemeye başladım.
-‘Hey selam burada yeni olduğunu duydum’ dedi Jessy tiz sesi ile… Jessy gerçekten çok güzel bir kızdı aslında masmavi gözleri vardı ve kumraldı ama gerçekten uzaktan görülse masum biri olarak tanırdı herkes ancak o tam bir cadıydı ! kız gözlerini Jessy’nin mavi gözlerine dikip ‘Evet’ dedi. Jessy iki elini de masaya koyup kıza doğru eğildi ve konuştu ‘Benimle takılırsan burada ezilmezsin’ dedi. Jessy’nin bu teklifine şok olmuştum neden bu kızı seçmişti ki? Özellikle akıl hastası olan birini? Sebebini Jessy kıza doğru iyice eğilip söyledi ‘Bir kız eksildi grubumda Selly’i kovdum’ dedi gerçekten bakınca Selly yanında yoktu kesinlikle yerini dolduracak birine ihtiyacı vardı tabi ki onlardan biri de İra olacaktı. İra Jess’se bakıp devam etti ‘olur burada ezilmek istemiyorum’ dedi buna Jessy sevinmiş olacak ki ellerini masadan çekip sinsice sırıttı ve ‘Hadi o zaman kantine gidiyoruz’ dedi… İra dediğini yapıp kalktı. Kendi kendime ah hadi ama lanet olsun bu kadar kolay mıydı ! dedim bu aptalcaydı.
Okul günü bittiğinde rahatlamıştım ve kampüsten dışarı doğru çıkarken birden biri omzuma sertçe çarpıp geçti afallamıştım. Karşıma geçip iğrenç kahkahaları kulağımı doldururken bu kişinin Jessy olduğunu gördüm ve yanında da İra’yı tuhaf olan şuydu ki İra’da Jess’e katılıp oda gülüyordu. Bu kız benim hakkımda ne biliyordu da gülüyordu böylece ! dönüp Jess’e
‘İnsan olmadığını her yerde belli ediyorsun değil mi?!’ dedim sertçe karşıma geçip alaylı bir gülümseme takınıp ellerini göğsünde birleştirip konuştu.
-‘Bunu bana bir sürtük mü söylüyor?!’ deyip yine o iğrenç kahkasını attı ama beni şaşırtan İra olmuştu.
-‘Hey Jess bırak şu zavallı sürtüğü o zaten iğrenç biri !’ deyip ikisi de kahkahalarla gülmüşlerdi. Zavallı iğrenç sürtük mü? Gerçekten mi? Bunlar kendini ne sanıyordu ! daha fazla üstelemeden yürüyüp gittim. Okulun çıkışına geldiğimde arabanın önünde ellerini göğsünde birleştirmiş,arabaya yaslanıp bana bakan Dark’ı gördüm Saçları rüzgarda uçuşurken o uzun kirpiklerinin arasından bana bakarken ne kadar çekici olduğunu düşündüm… ama gururum ve acım ağır basıyordu aşkımdan ! lanet olsun ! bu yüzden ona unutamayacağı bir acı yaşatacaktım. Tıpkı benim unutamadığım gibi.
…
‘Daarkk’
‘Efeendiiimm’ diye bağırdı mutfaktan… Dark’n evindeydim. Ve o bana yemek yapıyordu gerçekten onu yemek yapabilmesi tuhaftı sonuçta Dark’dan beklenmeyecek bir davranıştı çünkü benim için…
içerden ‘yemeek hazııır’ sesini duyunca daha çok acıktığımı fark ettim ve kalkıp masaya doğru gittim. Sofrayı görünce şaşkınlıkla ‘oha !’ diye bağırdım gerçekten harika görünüyordu çünkü. Kızarmış tavuk,patates kızartması,pilav ve salata,çorba bile yapmıştı harika görünüyordu ! ‘Sen inanılmazsın!’ dedim çünkü gerçekten öyleydi ukalaca gülüp ‘biliyorum’ dedi gerçekten açlıktan ona laf sokmakla uğraşamayacaktım. Hemen yemeğe gömüldüm…
‘Bulaşıkları makineye dizdim her şeyi hallettim.’ Dedim öküz yemekleri o yapmıştı ama bulaşık işini bana bırakmıştı. Ses etmedi filme odaklanmıştı. Yanına gidip yanağından öptüm. Sanırım sonunda beni fark etmişti bana döndü ve çok tatlı bir şekilde gülümsedi… ‘Seni seviyorum’ dedi bende onu taklit ederek ‘Biliyorum’ dedim gülmüştü elimi yanağına koydum… ve gözlerine odaklandım. Gerçekten onu seviyordum,onu en derinimde hissediyordum… nefes alışımı bile etkiliyordu. Yavaşça dudaklarıma doğru eğildi… gözlerimi kapadım ve onun öpüşüne karşılık verdim…
İkimizde geri çekildik ve gülümsedik birbirimize ‘bu gece burada kalmaya ne dersin?’ dedi gerçekten hiç eve gitmek istemiyordum. Bu yüzden teklifini kabul ettim. Odasına çıktık ve yatağına uzandık. Kafamı onun göğsüne yaslamış kollarımla da onu sarıyordum,oda beni kollarıyla sarıyordu.
onun lavanta kokusunu içime çekerken huzurla doluyordum sanki bütün sıkıntılarım ruhumu terk ediyorlardı. Gözlerimi kapayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım…
Sabah uyandığımda Dark yanımda uyuyordu, kalkıp burnuyla oynamaya başladım burnu ve dudaklarıyla oynanmasından nefret ederdi. Ama konu bensem her türlü uyuzluğu yapardım. Yatakta kıpırdamaya başlamıştı bu seferde parmaklarımı dudaklarına sürtmeye başladım.. Bir anda ‘Siktir’ diye uyandı bu kıkırdamama sebep olmuştu çünkü gerçekten komik görünüyordu. ‘Günaydın’ dedim hala gülüyorken ‘Sen niye böylesin ya ‘ dedi ‘nasılım?’ dedim gülmemi durdurmaya çalışırken ‘Uyuz!’ dedi. Bu daha çok gülmeme sebep olmuştu ve kahkahalarımı serbest bıraktım. Bana hala o öldürücü bakışlarını yolluyordu. ‘tamam susuyorum’ derken bile gülüyordum. ‘Şunu kesmezsen çok kötü olur’ dedi hala gülerken devam ettim ‘ Ne olurmuş ahahha’ yaklaş dedi bir an ciddileşip ona baktım tekrar etti ‘yaklaş’ hafifçe yaklaştım yanağıma doğru eğildi. Ve birden o çığlığı serbest bıraktım Hayvan ya! Isırmıştı yanağımı ! insan öperdi ama insan olandı işte ! şimdide o kahkahalarla gülerken ben öldürücü bakışlarımı yolluyordum.
…
Eve gelmiştim Dark’la güzel bir gün geçirmiştim gerçekten harikaydı… ondan intikam almayı gerçekten istemiyordum ama sanki buna mecburmuşum gibi hissediyordum ! ve artık dönüşü yoktu. Hemen Dallens aradım ve Liwertown gideceğimi söyledim Blake tanışacaktım ve oyun başlayacaktı ! hemen kapıdan dışarı çıktım ve arabaya doğru yürüdüm. Kapıyı açıp arabaya bindim ve arabayı çalıştırdım… yolda normal hızda giderken bir anda yolun kenarında bekleyen kişi dikkatimi çekmişti arabayı hemen onun yanına çekip camı açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKAO: Acının Tadı 1
Misteri / ThrillerSKAO serisi.. Serinin ilk kitabıdır... Yargılarınızı bir kenara bırakın. Hayat yargılarla yaşanmayacak kadar kısa ve siz kibirleriniz yüzünden görmezden geldiğiniz bir kişiye de aşık olabilirsiniz. Bu hikaye de gizem/gerilim ve sonu ölümcül bir haya...