SKAO: Acının Tadı 1

Nefes Alamıyorumm !!!!

Evet arkadaşlarr gecikme için çok çok üzgünümm. Ama işte yeni bölümle karşınızdayım :D bu arada yeni kapağımızı nasıl buldunuz? kapak için goodluckSweetie teşekkürlerimi iletiyorum ellerine sağlık gerçekten çok başarılı olmuş :) ve  multimedia 'da Jules var. Yorumlarınız önemli yorumlarınızı belirtirseniz ve votelerinizi sevinirim öpücükler ve iyi okumalar :D:EW 

Eve geldiğimde her şey yolunda gitmişti ve Dark onu affettiğimi düşünüyordu. Ama atladığı bir şey vardı o hala bir katildi. İşte şimdi sıra bendeydi ! Dark’ı en zayıf noktasından vuracaktım bunun içinde onu affetmiş gibi göstermeliydim. Tabi sadece Dark’ı değil o lanet psikopat patronu da alt edecektim. Günlüğüme her şeyi bir bir yazdıktan sonra alta büyük harflerle bir not yazdım.

‘OYUN OYNAMA SIRASI BENDE !’



Sabah güne güzel uyandım. Ah tabi ki dalga geçiyorum asla güne güzel uyanamadım son 3 yıldır yani Noel’in ölümünün üstünden 3 yıl geçmesine rağmen neden hala acısı bu kadar taze? İşte bunu hala çözememiş olmam da beni zorluklara itiyor. Gözlerimi açtığımda yatağımda düz yatmış karşıdaki boş boş geçen zamana bakıyordum. Saatler ağır ağır ilerledikçe üstümdeki ağırlığında arttığını hissediyordum. Nefes alamamak, gibi bu yükün altında eziliyordum… yan bilirsiniz filmler gibi çocuk ölür kız yalnız başına kalır ve bir gün birine aşık olur ve bu öldürülen çocuğun katili çıkar. Ne kadar da dramatik değil mi? Benim hayatıma kesinlikle Oscar verilmeli !
yatağımda doğruldum ve ayaklarımı aşağı sarkıttım,yataktan kalktığım ve banyoya yöneldim. Banyodaki rutin işlerimi hallettikten sonra aşağı indim ve mutfakta Clara’yı buldum.

-‘Günaydın ‘ dedim yorgun,bezmiş sesimle.
-‘Günaydın’ dedi aynı tonda ikimiz de gerçekten zor zamanlar geçirmiştik. ‘Nasıl hissediyorsun?’ diye sordu Clara. ‘ne açıdan ?’dedim… bana durdu ve bakıp ‘Bugün Noel’in ölüm yıldönümü’ dedi. Gerçekten hatırlatmak zorunda mıydı? Unutamaz mıydı? Tamam ben unutamamıştım ama en azından birileri hatırlatmasa daha iyi olurdu. ‘Biliyorum’ diye mırıldandım gerçekten bok gibi hissediyordum. Şuan bok bile benim yanımda daha iyi kalırdı. ‘Jull’ dedi Clara ve sesin geldiği yöne  çevirdim kafamı ‘Ne var ‘ bakışımı attıktan sonra ‘Daldın yine’ dedi ‘üzgünüm’ dedikten sonra masaya geçtim. Bir şeyler atıştırmak umuduyla yemeğe saldırdım.

…

Clara evi temizlerken bende bu intikam olayına odaklanmalıydım değil mi? Hemen Dallens arayıp bize gelmesini söyledim. Kısa sürede bizdeydi kapı çaldı ve Clara’nın ‘Been açarım!’ demesiyle kapıya fırlaması bir oldu. Kapıyı açtıktan sonra karşısında Dallens görünce yüzündeki heyecan yerini hayalkırıklığına bıraktı ve konuştu ‘sen miydin?’ ‘başka kimi bekliyordun?’ dedi Dallens Clara ise yine kabalığını konuşturarak ‘Yüzüne kapıyı kapatmadan önce içeri girmelisin’ dedi. Dallens dediğini yapıp ikiletmeden içeri geldi ve yanıma kanepeye oturdu. Clara da karşımızdaki koltuğa oturup bize bakıyordu.

-‘Senin yapman gereken işlerin yokmu?’ dedim imalı bir biçimde.
-‘Ah hayır yok bitirdim’ dedi yine gülümsemesi yüzüne yayılırken.
-‘Clara bu konu özel’ dedim artık odaya geçmesini isterken.

-‘Benden özelin olamaz’ dedi sertçe.
-‘Clara !’ dedim biraz sesimi yükselterek ve oda mırıldana mırıldana odayı terk etti. Ve Dallens konuşmaya başladı ‘evet şimdi konuşabiliriz konu ne?’ dedi. Ben ise elimle sus işareti yaparak Dallens hafifçe eğilip fısıldadım. ‘Clara bizi dinliyor’ Dallens ‘da beni taklit edip fısıldayarak ‘Bunu nerden biliyorsun ‘ dedi. Ben ise ‘onu tanıyorum bekle ve gör’ dedim. Ve sesimi biraz yükselterek sesimin Clara’ya gitmesi için uğraştım ‘Sence de Clara’nın saçları berbat ve pis kokmuyor mu Dallens ?!!’ vee işe yaradı. Clara saklandığı delikten çıkıp ‘Hey saçlarım harika ve pis kokmuyor tamam mı?!!’ diye bağırarak çıkıştı bana Dallens ve ben kahkaha atarken Clara yine aynı kızgınlığını koruyordu ve sinirlenerek devam etti. ‘iyi sizi aptallar ben sevgilimin yanına gidiyorum ayrıca gece orda kalacağım sizde rahat rahat konuşun tamam mı?!’ diyerek kapıya yönelip çantasını alıp çıktı. Ardından sadece şaşkın bakışlarımızla kaldık. Sonunda yalnız kalabilmiştik ve konuşmaya devam ettim.

-‘Dark’ı affettim’ dedim ve tepkisini bekledim.
-‘Ne..ne yaptım dedin?!!!’ diyerek tepkisini baya sertçe dile getirdi ve devam etti ‘Sen onu nasıl affedersin ! o katil Jules !’ Dallens ‘Sesini kesmezse bağırsaklarını söküp onunla,onu boğacağımı ‘söyledikten sonra sesini kesip beni dinlemişti.  Bende ona ondan intikam almak istediğimi anlatmıştım tabi bir de patronun kim olduğunu öğrenmek istediğimi onda dikkatlice dinlemişti ve bana.
-‘Benim bu konuda sana ne yardımım olacak ?’ diye sordu.
-‘Sen bütün her şeyin içindesin patron sana güveniyor, ayrıca Dark hakkındaki bilgilere bir tek sen ulaşabilirsin.’
‘Bunu neden yapayım?’ dedi ah gerçekten bu çocuğu bir gün öldürebilirim.
-‘Çünkü bana bunu borçlusun aptal ! beni o lanet  kişilerin elinden kurtarmadın !’
biraz itiraz ettikten sonra teklifimi kabul etti ve araştırma yapmaya gitti. Ben ise hemen banyoya koşup soğuk bir duş aldım. Odama tekrar döndüm ve dolabımdan iç çamaşırlarımı çıkartıp giydim. Ardından dar paça siyah pantolonumu ve üstüne bol bir tşört giydim saçlarımı açık bıraktım ve hafif bir göz makyajı yaptım o sıra da telefonuma gelen mesaj’ a bakmaya uğraşıyordum.

kimden: Unknown!
Heey Jull bugünü hatırladın mı? Bugün Noel’in yıldönümü… ahh çok üzücü değil mi? Bak çok üzüldüm şimdi ya :’( her neyse bugünü unutmana asla izin vermeyeceğim kaltak ! bunu sakın unutma ayrıca bebeğim tşörtün sana hiç yakışmamış ayrıca sana bir hediye bıraktım bakmalısın aşağıda.