Git hiç hayatıma girmemişsin,hiç hayatına girmemişim gibi

2.2K 88 6
                                    

Evet arkadaşlar uzun zamandır yazmıyordum ve yazdım :) Multimedia'da Jules ve Clara var ayrıca bu bölüm hakkında bol yorum,bol vote istiyorum iyi okumalaar :)



Eve geldiğimde çok yorulmuştum ama bir görev tamamlanmıştı.. kendimden nefret ediyordum ama.. sonra telefonumun titrediğini gördüğümde telefonu alıp gelen mesaja baktım.

Kimden:Unknown!
Vay vay Jules inanılmaz bir kızsın Dark’tan intikam almak he? Hemde kardeşiyle? Gerçekten inanılmaz sana aşık olmalarına şaşmamak gerek ! ama ya Dark bunu senin yaptığını duyarsa? Acaba o katil seni yaşatır mı? ;) ah umarım bunu kimse Dark’ a söylemez yoksa çok yazık olur değil mi sürtük? ;)



‘Mutlu musun?’

Değilim’

‘Olmalısın,başardın’

‘Kes şunu’

‘O ölüyor’

‘Yeter artık Dallens yeter değilim tamam mı? Mutlu değilim,rahat değilim Ahh Tanrım onun ölmesini istemiyorum !’

‘Ama buna sen sebep oldun Jules daha 17 yaşındaydı. Gerçekten de Blake kullanarak lanet bir intikam oyunu oynadın ! ve şuan hastanede can veriyor,gerçi yaşasa bile o lanet lekeyle yaşayacak her zaman,herkesin gözünde uyuşturucu bağımlısı biri olarak tanınacak ! mutlu musun Jull? Ah bence olmalısın çünkü hem Blake’n hayatını berbat ettin hemde Dark’n babasının itibarını bütün haberler onlardan bahsediyor ! peki Dark bunu öğrenince ne olacak Jules? Seni yaşatacağını mı düşünüyorsun?!!!’ Dallens avazı çıktığı kadar gerçekleri yüzüme vurarak bağırıyordu. Tamam haklıydı berbat bir şey yapmıştım ama bunların tek sorumlusu ben değildim.

‘Bana niye yardım ettin o zaman Dallens?!’
‘Lanet olsun böyle olacağını bilseydim inan bana sana asla yardım etmezdim. Seni yanlış tanımışım.!1!’

‘Jules, bağırmayı kes Dallens onun da haklı tarafları var !’ bu sefer konuşan Clara olmuştu mecburen ona her şeyi anlatmıştım çünkü 1 hafta boyunca sürekli uyurken kafamdan aşağı su dökmüş ve beni birkaç kez tuvalete kitlemişti bende anlatmak zorunda kalmıştım.

‘Oh inanmıyorum Clara’ya da mı söyledin?! Başka kim biliyor Jules başkan Obama? Ya da marketçi John ?!’
Dallens sinirliyken bile espri yeteneğine hayran kalınabilirdi tabi esprileri komik olsaydı. Bu yüzden Clara ile ben kollarımızı göğsümüzde birleştirip yüzümüzü buruşturarak ona bakmıştık.

‘Tamam yeter artık Jull gidip Dark’a her şeyi anlatıyorsun yoksa bunu ya patron yapacak ya da ben. Ama inan bana ikimizinde anlatışından memnun kalmazsın’ itiraz bile etmeme izin vermeden çıkıp gitmişti. Hayır ne yapmamı bekliyordu? Dark’a gidip üzgünüm kardeşini uyuşturucu bağımlısı yaptım ayrıca babanın itibarını da yerle bir ettim ayrıca şuan kardeşin ölmek üzere ve senden intikam aldım özür dilerim mi diyecektim ? gerçekten mi? O sırada Clara’nın sesi beni kendime getirdi ya da şöyle demeliyim kendimden daha çok şey götürdü…

‘Bencede Jull olanları ona anlatmalısın bir bakıma ödeştiniz değil mi? Şuan iki taraflı da canı yanıyor. Git ve anlat.’ Şaka mı yapıyordu… off belki de şansımı denemeliydim.

‘Pekala gidip onu arayıp,yerini öğrenip yanına gidip her şeyi anlatacağım ımm ama önce senden bir şey isteyebilir miyim?’

‘Tabii’ dedi ve Clara’ya eğilip

‘Bana bir mezar,bir tabut ve bir de mezar taşı gerek Dark’n beni öldüreceği ihtimaline karşılık?’ dedikten sonra Clara’nın ‘Aptal mısın kızım’ bakışıyla saçmaladığımın farkına varıp ‘bende öyle düşünmüştüm’ deyip odama çıktım. Hemen Dark’ı aradım 2. Çalışta açtı işte bu garipti.

-‘Hey nasılsın?’

-‘Bok gibi ya sen ?’

-‘Beni boşver şimdi nerdesin?’

-‘Blake’n yanında hastanedeyim’

SKAO: Acının Tadı 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin