-‘Geldiiik çocuklar’ yavaş yavaş arabadan inmeye başladık Noel benim yanımda yürüyordu kalbim duracak gibiydi Clara ve Jake ‘Biz karnaval tarafına gidiyoruz’ diyerek bizi yalnız bıraktılar olamaz Noel’le baş başaydık umarım bugünü berbat edecek bir şey olmaz. Derken bir anda karşımda onu gördüm Tanrım onun burada ne işi vardı beni gördü ve gülümsedi dünya durdu ağzımdan sadece tek kelime çıkabildi…
‘DARK’…Tek kelime etmekte zorlanıyordum bir yanımda umutsuzca beklediğim kişi vardı Noel karşımda ise daha bugün tesadüfen tanıştığım bir yabancı Dark neden onu kafaya takıyorum ki? Daha yeni tanıştığım biri adı hariç hakkında hiç bir şey bilmiyorum üstelik onu tanımıyorum bile iyi birimi kötü birimi hiçbir fikrim yok ben bu düşüncelerle boğuşurken bir anda Dark’n sesiyle kendime geldim.
-‘Merhaba Jules ‘ dedi en tatlı masumluğuyla hey kendine gel iç ses.
-‘Merhaba Dark’
-‘Benden sonra hiçbir araba ezmeden eve gidebilmene sevindim ‘dedi ve çok tatlı bir gülüşle göz kırptı
-‘Bizi tanıştırmıcak mısın Jules’ bu sefer konuşan Noel’di
-‘Ah evet şey bu Dark bu sabah beni ezmekte olan bir arabanın önünden kurtaran kahraman buda şey ıı arkadaşım Noel’ dedim tereddütte kalarak sonra Noel’in sözüyle şaşkına döndüm:
‘Kısaca arkadaş diyor aslında ben sevgilisiyim’ Ne diyordu bu çocuk şaşkınca ona bakmamı sürdürdüm mutlu olmam gerekirdi sanırım çünkü Noel Tyler bana aşıktı ! yani en azından ben öyle düşünüyorum.
-‘Sevindim neyse benim gitmem gerek prenses’ diyerek uzaklaştı Dark Prenses dedi ah onun ağızdan bunu duymak ilginç gelmişti ne oluyordu bana kendime gelmeliydim o bir yabancıydı ve Noel'e sormam gerekenler vardı mesela sevgilisiyim demesinin nedenini…
-‘Neden sevgilin olduğumu söyledin?’
-‘Çünkü öyleyiz artık' dedi ve gülümsedi ben hala ona sert sert bakarken açıklama gereği duyup konuştu:
' Bak Jull seni kaç senedir sevdiğimi bilmiyosun buraya gelme nedenim bile sensin 16 yaşından beri seni takip ediyorum her şeyinle sırf sen buradasın diye buraya taşındım seninde bana karşı boş olmadığına eminim değil mi?’ dedi sorar gözlerle bakarcasına ben ise şaşkından bir şey diyemeyecek haldeydim bende seni seviyorum diyebilirdim bu bütün karmaşadan kurtarırdı çünkü onu seviyordum o tatlı ve bir o kadar da çekici biriydi ve bende ona karşı boş değildim. Ama neden içimde şuan bir kuşku hissediyordum? Ya da neden ilerde pişman olacağımı düşünüyordum. Bu düşüncelerimi bir kenara atıp, birden o cesaretle bağırdım.
-‘Seni çok seviyorum aptal !’ bunu neden demiştim ki anlamadım nasıl ağzımdan bir anda bu kelimeler dökülmüştü belki de kalbim dile gelmişti bilmiyordum ama Noel gözlerimin içine aşkla bakıyordu bunu görebiliyordum… sonra birden elimden tuttu off sanırım kalbim duracaktı söylesenize bu duygunun tarifi aşk mıydı? Yoksa sadece beni bunca zaman takip etmesine olan hayranlığım mıydı? Hiç bilmiyordum aslına bakarsan ilgilenmiyordum da tek istediğim onun yanımda olmasıydı… ve o da artık gerçekleşiyordu Noel ah mükemmel çocuk ! evet o artık benim sevgilimdi…
-‘Ne yapmak istersin?’ diye sordu Noel o çekici gülüşüyle
-‘Bilmem sanırım artık pek bir şey fark etmez sen ne istersin?’
-‘Yanımda olduğun sürece önemi yok ama istersen korku tüneline binebiliriz korkmazsan tabi aşkım’ Ha ne dedi o? Aşkım mı? Ne aşkım oha dur bir saniye şuan resmen sevgiliyiz bunu beynimin idrak etmesi sanırım baya uzun sürecek gibi daha Clara bunu duyana kadar beklemeliyim şimdi çocuk ilk adımı atıp aşkım dedi benimde mantıklı bir şeyler söylemem lazım romantik bir şeyler düşün Jull düşün ımm
-‘Ahaha ben mi korkacağım ? sen beni hiç tanımamışsın küçük ahtapot’ Ah gerçekten mi ? Küçük ahtapot mu? Bunun neresi romantik ? resmen rezil oldum.
-‘Peki öyleyse gidelim sevgilim’ Birileri hemen beni tutsun yoksa düşüp öleceğim bu çocuk nasıl bu kadar romantik konuşabiliyor? Peki ben neden bu kadar öküzüm?
…
Lunapark eğlencemizden hemen sonra eve geldiğimizde kendimi hemen banyoya atmıştım güzelce bir duş yapıp yatağıma sindim çok yorulmuştum ama en önemlisi artık bir sevgilim vardı çekici bir sevgili he? Harikaydı harika hissettiriyordu bu düşünceler uykunun kucağına attım kendimi…
Sabah uyandığımda güneş ışıkları gözlerime çarpıyordu git buradan güneş uyuyorum ! ah dur biraz saat kaç ? Saatte baktığım da saat 10.00’dı olamaz ! diye bağırdım bugün Noel’le resmi olarak ilk randevumuz ve ben geç kalamam ! hemen hızlıca banyoya girip elimi yüzümü yıkayıp,dişlerimi fırçaladım ardından saçlarımı at kuyruğu yapıp üstüme siyah kuru kafalı t-şört’ü geçirdim altına mavi dar paçamı geçirdim dudaklarıma hafif parlatıcı sürdüm gözlerime de kalem çekip banyodan çıktım işte hazırdım şimdi tek yapmam gereken onu aramaktı telefonu neşeli sesiyle açtı
-‘Hey güzellik günaydın’
-‘Günaydın uykucu hadi kalk bakalım bugün buluşacaktık unuttun mu?’
-‘Aklımdan tek bir an bile çıkmadı ki nasıl unutmamı beklersin birazdan evinin önünde olurum seni seviyorum görüşürüz’ diyerek telefonu suratıma kapattı tamam romantik olabilirdi ama tam anlamıyla bir öküzdü de romantik öküz diyebilirdik artık ona… 10 dk falan geçti ve hemen kapımın çalındığını duydum kapıya doğru koşmaya başladım kapının önünde durup üstümü düzeltip derin bir nefes alarak kapıyı açtım ve karşımda gülümseyen çekici bir Noel buldum…
-‘Selam sevgilim’ deyip sıkı sıkı sarıldı bana o kadar sıkıydı ki bağırsaklarım ağzımdan çıkabilirdi abartmıyorum gerçekten öyle sanırım senelerin acısını çıkartıyordu…
‘-Selam’ deyip bende ona sıkıca sarıldım tabiki o kadar sıkı değildi nefes alacak yer bırakmıştım.
-‘Bugün nereye gidiyoruz bakalım ‘dedim en heyecanlı sesimle
-‘Nereye istersen’
-‘Imm bilmiyorum’
-‘Güzel çünkü sana süprizim var’ dedi çok heyecanlanmıştı süprizler kimi heyecanlandırmaz ki zaten he? Yürümeye başlamıştık iyice sabırsızlanmıştım taksi çağırıp bir yerlerin adını söyledi anlayamamıştım kısa sürede bir yerde durdu burası çok garip bir yerdi sahil vardı ve taşlar başkada hiçbir şey ve hiç kimse yoktu ürkütücü olacak kadar harikaydı sahile doğru inmeye başladık sonra durdu vee…
-‘Şimdi gözlerini bağlama vakti’
-‘Ne olmaz’
-‘Hadi ama süprizi bozacaksın’
-‘Tamam’ fazla diretmeden kabul etmiştim biraz daha yürüdükten sonra durduk ‘açabilirsin’ talimatı gelince yavaşça gözlerimi açtım vee karşımda duran şey içerisinde hayretler içinde kaldım…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKAO: Acının Tadı 1
Mystery / ThrillerSKAO serisi.. Serinin ilk kitabıdır... Yargılarınızı bir kenara bırakın. Hayat yargılarla yaşanmayacak kadar kısa ve siz kibirleriniz yüzünden görmezden geldiğiniz bir kişiye de aşık olabilirsiniz. Bu hikaye de gizem/gerilim ve sonu ölümcül bir haya...