Olanların üzerinden iki hafta geçmişti. Ve biz resmen Sirius ile yakalamaca oynuyorduk. Ben ondan olabildiğince fazla kaçıyordum o ise beni her gördüğünde peşime takılıyordu. Tabii bunlar kimsenin gözünden de kaçmamıştı. Iki hafta önce olan herşeyi onlara anlattım. Ne diyeceklerini bilemiyorlardı. Haklıydılar da. Andromeda ve James için olan planlar şimdilik iyi gidiyordu. Yakında onları iksir sınıfına kapatabilirdim, tabii bu sadece bir düşünceydi. Remus ile iki hafta önce olan olaydan sonra daha iyi arkadaşlık kurmuştuk...
Slytherin ortak salonunda otururken birinci sınıf bir öğrenci yanıma geldi ve bir mektup verdi. Lucius, Regulus, Rabastan ve Rodolphus karşı koltuklarda oturuyorlardı. Cissy tekli koltukta, Meda ve Bell yanımda oturuyorlardı, benimle birlikte mektubu onlarda okumaya başlamışlardı...__________________________________________________
Kızım Merope...
Bu noel eve dönemi istemiyor ve güvenli bulmuyorum. Elbette o bunağın gözetiminde de bırakmam seni. Noel tatilinde Black 'lerle gidiceksin. Orion ve Walburga Black 'de kalacaksın. Ben istediğimde Orion Black seni yanıma getirecek. Ve sana hazırlanmanı öneririm çünkü bu yıl bittiğinde seni Avery ile nişanlayacağım. Yaşın daha tutmadığı için evlenmiceksin, yaşın tuttuğu zaman Avery 'lerin varisi ile evleneceksin. Avery 'ler saygın ve bana bağlı bir aile. Bana itiraz etmeyeceğini düşünüyorum. Itiraz da kabul etmiyorum Merope. Kararımı verdim. Ona göre hazırlan.Baban.
__________________________________________________
Inanamıyordum... O aptal Avery mi ?? Merlin lütfen bir rüya olsun bu. Kızlar ile birbirimize baktık. Erkekler hiçbir şey anlamamışlardı, doğal olarak. Ilk Regulus 'a döndüm.
"Bir kişilik odanız vardır umarım."
Dedim. Anlamamıştı. Kimse anlamamıştı. Vücudumu saran sinir ile kaos büyüm iyice ortaya çıkmıştı. Birden ayaklandım ve kimsenin takip etmesine izin vermeden ortak salondan çıktım. Gideceğim yeri biliyordum. İhtiyaç odasının bulunduğu duvara gittim. Gerekenleri yaptıktan sonra kapı belirdi ve ben hemen içeri girdim. Odanın içinde yığınla eşya ve benzeri şeyler vardı. Büyümü serbest bıraktığım gibi kırmızı büyü dalgası bütün odadaki eşyaları sağa sola attı, parçaladı. Hepsinden hıncımı çıkarıyordum bu bana iyi geliyordu. Bir anda karşımda dizleri üstüne çökmüş bir insan belirdi. Muggle olabilirdi bu adam. Oda sanırım ilkkez böyle bir şey yapıyordu. İhtiyacım olan herşeyi bana sağlamıştı ama şimdi bir adama işkence mi etmek istiyordum ?? Vücudum sinirle kasılıyordu. Adamın diz çöktüğü yerin biraz ilerisinde bir çeşit taht belirmişti. Asamı çektim ve tahta oturdum. Adam bana yalvarır bir şekilde bakıyordu. Kalbim acı dese de onu dinlemedim.
"Crucio."
Adam yere yığılıp çığlık atmaya başlamıştı. Büyüyü tam beş kez kaldırıp yeniden uyguladım. Altıncı kez kaldırdığımda adam sürünerek ya da sürünmeye çalışıp, beceremeyerek konuşmaya başladı.
"Ya-yal-yalvar-yalvarı-rım ö-öl-dür be-ni. Lü-lütfen."
Tahttan kalkıp yanına gittim. Yüzüme yalandan şevkatli olan bir gülümseme yerleştirdim.
"Madem öyle istiyorsun..."
"Avada Kedavra."
Ve adam yavaş yavaş toz olarak ortadan kayboldu. Odanın özelliğidir diye düşünmüştüm. Nasıl bana sormadan böyle bir şeye karar verirdi ?! YA NASIL!? Çok istiyorsa Lorna 'yı versin o gerizekalıya. Ben istemiyorum ! Oda bir tane daha adam koymuştu karşıma. Ona da aynı şeyleri yaptım. Sinirim bir türlü geçmiyordu. Peki ben Sirius 'a ne dicektim ??
-Ya Sirius, ben seni seviyorum ama Voldemort, yani babam beni o zeka yoksunu Avery 'e veriyormuş. Üzgünüm, ben onunla evleniyorum.-
Mu ?? Diyeyim de beyni eror versin. Ah baba ah ! Ne işlere sokuyorsun beni ?! Oda bir adam daha koydu, sonra başka bir adam daha ve tekrardan ve tekrardan... Bütün gece adam öldürerek geçmişti...
Sabah olduğunda pek iyi durumda değildim. Bir iki kez uyumaya çalışmıştım ama olmamıştı. Odadan çıktım ve Slytherin ortak salonuna gittim. Yol boyunca herkes bana bakmıştı onlara ölümcül bakışlarımdan yolladığım zaman başka bir iş ile meşgul oluyorlardı. Ortak salona girdiğim gibi hepsinin koltuklarda oturduklarını gördüm. Beni ilk fark eden Rabastan olmuştu. Gözlerini bana diktiğinde herkes o yöne bakmıştı ve beni karşılarında bu halde görünce hemen yanıma gelmişlerdi.
"Baştan söyliyeyim. Soru yağmurunu hiç çekecek havamda değilim. Ben hastane kanadına gidiyorum."
Lucius da bana eşlik etmek istemişti. Şu an hiçbir şey ile uğraşamayacaktım o yüzden itiraz etmedim. Açtım ama iştahım yoktu. Insanda iştah mı bıraktılar sanki... Hemşire uyku sıvısı verdi, yemek yemem ve dinlenmem gerektiğini söyledi. Bende onaylanmıştım. Hastane kanadından çıktığımız gibi Lucius, bıkkın bir şekilde soru sordu.
"Dediği hiçbir şeyi yapmayacaksın değil mi ??"
"Kesinlikle."
Sıkıntılı bir nefes verdi. Yolda çapulcular ile karşılaşmasak olmazdı zaten. Onları gördüğüm gibi ilk duraklamıştım, Lucius benim durduğumu görünce ilerideki çapulcuları fark etmişti. Sirius bize doğru geliyordu, James ve Remus birbirlerine bakmışlardı, Pettigrew ise olanları izliyordu. Sirius iyice bize yaklaşınca harekete geçmiştim. Ama bana fazladan bir çaba harcamadan yetişmişti. Kolumu tuttu ve kendine çevirdi.
"Merlin aşkına sana ne oldu Wanda ??"
"Hiç, hiçbir şey. "
"Yalan söyleme. Iki haftadır benden kaçıyorsun Wanda ve ben artık neler olduğunu bilmek istiyorum!"
"Bir halt olduğu yok ! Sende diğerleri de rahat bırakın BENI !"
"Bu ani çıkışlarını açlığına veriyorum Wanda... Bak bana her şeyi anlatabilirsin..."
Yüzüme şefkatle bakıyordu... Ben o gözlere nasıl karşı çıkabilirdim ki... Şu an her şeyi nasıl da söylemek isterdim bir bilse... Ama iğrendiğinde ki tepkisini gördüm... Aramızda ya bu yalanlar olacaktı ya da o daha anlayışlı olacaktı... Gözlerimden iki tane damla firar etmişti... Hemen onları silip hızlı adımlarla geri geri yürüdüm... Arkamdan Sirius bağırdı.
"SENI SEVIYORUM WANDA IRDELD ! VE DERDINI ÖĞRENMEDEN SENI RAHAT BIRAKMİCAM! BENDEN ÖMRÜNÜN SONUNA KADAR KURTULAMİCAKSIN !!! ÇÜNKÜ SENI SEVIYORUM !!!"
Bu cümleler üzerine olduğum yerde durdum. Gerçekleri bilseydin o zaman da bırakmaz mıydın Sirius ?? Ve yoluma devam ettim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçindeki Beyazlar...
Teen FictionHayatı günahlarla çevriliydi. Yedi yaşından beri... O babasının sayesinde en güçlü ve korkusuz cadı olmuştu... O üvey kız kardeşinin ve diğer kişilerin hep imrenerek baktığı bir kız olmuştu zekası ile, yeteneği ile, karanlık lordun gözdeliği ile...