25. Bölüm - Bırakmayacağım

1.3K 84 85
                                    

🌵Multimedya, çok sevdiğim bir afiş.

Bölüm sonunda küçük bir seçim yaptıracağım sizlereğğ, katılmayı unutmayın.🎡

🌵🌵🌵

Güvenmek ve güvenmemek. Bir ay boyunca belki de bu iki kavram arasına sıkışıp kalmıştım. Tam kurtuldum derken de Egemen'e yakalanmıştım.

Günlerden pazardı ve biz yine Şükufe teyzenin giyim mağazasında çalışmaya gelmiştik. Okyanus kapının hemen önündeki sandalyeye oturmuş elindeki telefonuyla ilgileniyordu. Hande de dağınık kalmış rafları belirli bir düzene göre sıralıyordu.

Peki ben ne yapıyordum? Tam anlamıyla hiçbir şey. Sadece oturuyordum. Zihnim saf, temiz halini koruyor; ağzımda konuşmaya hali yokmuşçasına aşağı doğru sarkık beklemede.

Hande, düzenlediği raflara geriye doğru çekilerek baktı. Düzgün göründüğünden emin olduğunda oturduğum masanın karşısındaki sandalyelerden birine oturdu. "Gökçe özür dilerim." dediğinde anlam veremeyerek kaşlarımı çattım.

"Neden özür diliyorsun?"

Ellerini birbirine kilitlerken, kafasını öne eğip konuştu. "Şu Güven Testi olayını ben çıkardım ve aranız bozuldu. Egemen'e güvenmedik Okyanus'la birlikte. Ama o iyi birisi Gökçe. Onu kaybetme."

Ne diyeceğimi bilemedim birkaç saniye boyunca. Konuşmaya karar verdim. "Senin bir suçun yok. Okyanus'un da. Siz sadece beni korumaya çalıştınız."

Okyanus Hande'yle konuştuğumu görünce oturduğu yerden kalktı ve karşımda duran ikinci boş koltuğa yerleşti. "Barışmak istiyor musun Egemen'le?"

Kalbim aniden "Evet" sinyalleri verdi. Ama biraz düşününce bir süre ayrı kalmamız gerektiğini anladım.

Zamana ihtiyacımız vardı fazlası bir zamana...

"Hayır, istemiyorum." dedim kafamı öne eğip. Hayır kelimesi ağzımdan çıktığında anlamıştım ne kadar ağır olduğunu. Hayır demek acı verici.

Ciddi anlamda birinden hoşlanıyorsanız o sizin için vazgeçilmezdir.

Ses vermediklerinde yeniden konuştum. "Yani bilmiyorum. Zamana bırakacağım." diye yeniledim cümlemi.

Okyanus sağ taraftan Hande de sol taraftan ayağa kalkıp yanıma geldiler. Kollarını bana sardılar ve aynı anda konuştular. "Yanındayız."

Bende kollarımı etraflarında çevreledim. "Sevgi çemberini özlemişim."

Kendimi güvende hissetmiştim kolları beni çevrelediğinde.

Güzel bir his.

Üçümüz birlikte sarılırken kapının önünden geçen teyzeyle birlikte oturduğum yerden kalktım. Okyanus'la Hande'de baktığım yöne doğru baktılar.

"Geçenlerde pantolon alması için yardım ettiğimiz teyze değilmi şu geçen?" diye sordum ikisine.

"Evet, o." dedi Okyanus.

"Yanına gidelim hadi." dediğinde Hande, masanın etrafından dolaşarak kapıya doğru yöneldik. Cebimden çıkardığım anahtarla mağazanın kapısını kilitledim ve yokuş yukarı çıkan teyzeye baktım.

Yavaş yürüdüğü için yetişmemiz zor olmayacaktı galiba. Adımlarımızı biraz hızlı atarak birkaç saniye içerisinde teyzenin yanına ulaştık.

KAKTÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin