"Bana sadece güvenmeni istiyorum..."

281 58 71
                                    

Bir yolda ilerlerken, karşımıza birçok yol çıkar ya hangisinin nereye çıktığını bilemeyiz. Bazen hislerimize güveniriz. Çoğu zaman yanılırız. Yanılacağımızı en baştan düşündüğümüz için belki de daha o yolda ilerlemeden yanılmışızdır.

Belki Ali dedikleri gibi bir katildi ya da bu çıkan boş bir dedikoduydu. Sanki bir yapbozun başındayım ve sadece iki, üç parçayı yerleştirdim. Yerleştirdiklerim bana çıkacak olan görüntüyü bulmama yardım etmiyordu. Tüm parçaları yerleştirmem için ipucu lazımdı. Bir parça daha yerleştirsem sanki tüm parçalar kendiliğinden yerine oturacaktı. O parçayı bulabilmek için Ali ile konuşmam şarttı. Yoksa hiçbir parça uymayacaktı, uyduramayacaktım. Doğru parçayı yerine yerleştirmem için ona ihtiyacım vardı.

Furkan arabayı çalıştırdı ve evime doğru ilerliyorduk. Dışarıda yağmur çiseliyordu. Radyodan en sevdiğim şarkı çalmaya başladığı an sesi sonuna kadar açıp, kafamı cama yasladım ve aklımda hâlâ Ali'nin dedikleri vardı. Birde o vardı. Ona karşı ne hissettiğimi bilmiyordum. Nefret değil,öfke değil, sevgi veya hoşlanma tabii ki olamaz ama neydi bu içimdeki his? Yol boyunca hiç konuşmadık. Apartmanın önünde durduğumuzda tam inecekken Furkan kolumdan tuttu.

"Neyin var sabahtandır? Hiç ağzını açmadın bugün resmen." Sesinde merak ve telaş vardı.

"İyiyim, sadece kafamın içi boş düşüncelerle dolu. Merak etme." Gülümsedim ve arabadan indim. Ben eve girene kadar gitmedi. İçeriye girdikten sonra devam etti yoluna.

Yorgundum ama bedenen yorgunluk değildi bu. Sürekli kendi kendime sorduğum sorular, saçma düşünceler beni yormuştu ve bana gelebilecek en iyi şeyi biliyordum. Kulaklıklarımı takıp müzik dinlemek.

Yemeğimi yedikten sonra odama çıktım ve kıyafetlerimi çıkarıp gecelik şortumun üstüne kısa kollu uzun tişörtümü geçirdim. Saçlarımı tepeden topuz yaptım ve telefonumla kulaklığımı alıp pencerenin önündeki küçük koltuğa oturdum. Dışarıda hızlanan yağmuru izliyorum ve arkadan çalan

"Ufuk Beydemir - Ay tenli kadın"

Bu şarkı bana huzur veriyordu. Tam kafamı kollarımın üstüne koyup uykuya dalacaktım ki bir anda gelen bildirim sesi tüm dikkatimi dağıttı. Anında kulaklıklarımı çıkardım ve müziği durdurdum. Instagram'dan gelmişti bildirim. Normalde hiç girip bakmam bile ama bu sefer müziğimin ortasında rahatsız eden saçma şeye bakmak içimden geldi. Gördüğüm karşısında şaşırdım ve birazda sevindim. Evet doğru düşündünüz. Ali bana istek ve mesaj atmıştı. Mesajına tıklamak için uzattığım parmağımın titrediğini ve kalbimin de atış hızının fazlalaştığını fark ettim.

"Sakin ol Sıla, sadece bir arkadaşın mesaj attı. Neden bu kadar heyecanlanıyorsun ki?" Şu an resmen kendi kendime konuşuyordum.

Mesajın üstüne tıkladığım zaman Ali bana bir kafenin konumunu atmıştı ve altına

"Yarın saat 10:00' da buluşalım olur mu?"

Yazmıştı. Yarın okul yoktu ve bende dünden razıymış gibi

"Olur" yazıp gönderdim ve anında gördü.

Gülücük emojisi attığı zaman görüldü atıp ekrandan çıktım ve şarkıyı en başa alıp kulaklıklarımı taktım tekrardan. Yüzümde anlam veremediğim bir sırıtma vardı. İçimde de büyük bir mutluluk. Bunlar Ali ile buluşacağım için değildi tabii ki, her şeyi ortaya çıkaracak ve her şeyi bulmama yardım edecek en önemli parçayı bulmam, öğrenmemdi.

Orada uyuya kaldım. Küçük kardeşimin sesini duydum.

"Abla uyumuş, abla üşümesin." Üstüme elinde ki küçük battaniyesini örtmeye çalıştığı zaman alıp o yanaklarını doya doya öpüp, ısırmak istedim ama yarı uykulu olduğum için kendimi kaldıramadım.

DİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin