21. Bölüm

2.7K 232 248
                                    

Nefes'ten

Şuan burnumu sıkılmaktan mosmor olmuştu. Çünkü şu anda gözümün önünde saniye teyzeyi ayıltmaya çalışıp bize kötü kötü bakan annem, ağlayan Asiye, Asiye'yi süzen bir Mustafa abim bulunuyor.
T: Kangren olacak burnun çek şunu elini.

Elimi çekince derin bir nefes alıp Tahir'e döndüm
N: Kaos kaos kaos. Bıktım lan bu kaostan.
T: Aa ben de.
Oflayıp Asiye'nin yanına gittim
N: Ağlama gerizekalı
Burnunu çekip bana döndü
A: Of hepsi bizim yüzümüzden!
M: Yoo
A: Ne yok Mustafa! Saniye teyze bayılmadan önce nasıl baktı bana görmedin mi?!
M: Asiye bak onlar da alışacaklar! Ama ben bebeğimizi istiyorum! Ben seni istiyorum, ben seni seviyorum Asiye.

Onlar sarılırken ben de göz devirip romantik ortamlardan uzaklaştım, annemin yanına geldim.
M: Yok uyanmıyor kadın! Bir de şunlara bak utanmadan koklaşıyorlar.
N: Anne koklaşmak ne be köpek mi bunlar?
M: Her neyse sen ne zaman doğurcan?

Gözlerimi pörtletip anneme 'ciddi misin' bakışı attım.
N: Anne birazdan şurada bir iki tane fırtlatırım, tövbe tövbe.
M: Dalga geçme be! Ben torun istiyorum! Bak millete evlenmeden yapıyorlar.
N: Anne sen unuttun galiba, biz Tahir ile zorla evlendik hani biz kardeşiz, kardeş evliliğinde yiğit gibi çocuklar olabiliyor ya hani.
M: Uf be tamam, ayrıca kardeşinle dalga geçme.
N: Şunun tipine bak dalga geçmemek mümkün mü?

Annem ikinci kolonyayı da bayılan saniye hanıma dökmeye başlayınca ben de tekrar eski yerime döndüm, Tahir'in yanına.
T: Oğlum korkmaya başladım annem uyanmıyor gerçekten.
N: Of saniye teyzeyi bilmiyon mu ayıldıktan bir hafta sonra uyanmışlığı var.
T: Doğru.
Oflayıp Tahir'in koluna girdim ve omuzuna yattım.

Bir beş dakika sonra saniye teyze sonunda kalkmıştı, Bismillahirrahmanirrahim. Tahir'e baktığımda benden ayrılıp mutfağa doğru gidiyordu.
N: Nereye?!
T: Bir dakika.
O nedenini bilmediğim bir şekilde mutfağa giderken ben de uyanan saniye teyzeye döndüm. Asiye ve Mustafa abi de ayağa kalktı ve saniye teyzenin önünde durdu.
M: Ana-
S: Ha bu garının karnında senin çocuğun mu var Mustafa?!
A: Bakın-
S: Sen sus yosma! Hoca kızı olacak bir de kim bilir kimlerin altına yatmıştır bu!

Saniye teyzenin dediği şey ile kafamda ki şimşekler gürültülü bir şekilde çatmıştı! Mustafa abi tam bişey diyecekken hemen lafa daldım.
N: Bana bak saniye teyze! Sana saygım sonsuzdur ama benim kardeşime bu şekilde laf edemezsiniz! Fark ettiyseniz bu çocuğu sadece Asiye değil Mustafa abi de yaptı! Ona niye birşey demiyorsunuz?!
S: Erkeğin elinin kiridir-
N: Lan başlayacağım şimdi eline de kire de! Sen asiye'ye ne dediğinin farkındasın değil mi?! Ulan dediğin şey ne kadar ağır haberin var mı! Lanet olsun senin zihnine! Tamam bu ikisi bir yanlış yaptı ama bunlar birbirlerini seviyorlar!
S: Başlayacağım sevgilerine! Bu garı benim oğlumu ayartmıştır!

Tam bişey diyecekken Mustafa abi oradan lafa atladı.
M: Ana! Asiye'ye dediğin laflara nefesin dediği gibi dikkat edeceksin! Ben asiye'ye aşığım! Üstelik sen nasıl benim sevdiğim kadına 'yosma' kavramını yakıştırabilirsin?! Bir daha benim evladım hakkında kötü birşey dersen, bir daha Asiye'me yosma dersen, bir daha asiye'ye ağır şeyler dersen, yemin ederim bir daha benim yüzümü bile göremezsin, mezarına bile gelmem!
Saniye sinirle soluyup asiye'ye omuz atarak odasına geçti. Göz devirip ağlayan Asiye'nin yanına gittim.
N: Tamam lan ağlama artık valla yolarım saçlarını.
Hafif kıkırdadı.
Burnunu çekip
A: Tahir nerede?!
T: Buradayım.
Tahir elinde kocaman bir salatalık ile durmuş yiyerek bize bakıyordu, kahkaha attım.
N: Ulan sen neredesin kıyamet koptu burada
T: Kanka canım hıyar çektiydi onun için gittim.
Tekrar güldüm.
Sabahtan beri sessizce oturan annem yanımıza geldi.
M: Siz Saniye'ye bakmayın gençler onun aklı biraz geride kalmış işte. Ama yaptığınız şey doğru mu, değil tabiki de. Ama birbirinizi seviyor musunuz, seviyorsunuz. En yakın zamanda babalarınız ile de konuşup şöyle güzel bir düğün yapalım nasıl fikir?
A: İyi ki varsın meltem teyze.
Gülerek asiye'ye sarıldı. Ben de bu manzara karşısında gülümsedim. Asiye'den ayrılıp bana ve Tahir'e baktı.
M: E sizde şöyle bir torun yapsanız bana.
N: Ya anne-
T: Hemen annecim.

Tahir'e anlamsız bakışlar atmama fırsat vermeden beni kucağına alıp evden çıktı ve arabaya doğru hızlı adımlarla gelip beni arabaya fırlattı. Ben hâlâ şaşkınlıkla ne olduğunu, ne ara arabaya geldiğimi bile bilmiyordum.
N: Lan Tahir napıyorsun?
Arabayı çalıştırdı ve konaktan çıkıp bana yan yan bakarak konuşmaya başladı
T: Çocuk yapmaya gidiyoruz Nefes.
N: Başlayacağım şimdi napıyon oğlum?!
T: Of Nefes sıkıldım orada napayım.
N: Mal ya.
Dedim gülerek.
T: Neyse, acıktın mı?
Dudağını ısırdım ve kafamı salladım.
N: Evet, ama bu sefer restoranta falan gitmeyelim.
T: Nereye gidelim peki?
Biraz düşündüm ve aklıma balıkçı gelince heyecanla Tahir'e döndüm.
N: Bak şuradan direkt olarak balıkçıya gidebilirsin nasıl fikir?
T: Ooo mükemmel.
Gülümsedim ve yerimde yayıldım.

Sonunda gelmiştik. Deniz kenarında çok güzel küçük bir balıkçı dükkanı vardı. Fazla kişi yoktu, biz de denize en yakın olan masaya oturduk. Tahir el hareketleri ile üç tane balık ekmek, üç tane de şalgam suyu söyledi.
T: Nefes
Bakışlarımı denizden çekip bana merakla bakan Tahir'e döndüm.
N: Buyur?
T: Hani geçen gün şey oldu ya..
N: Ne oldu?
Yutkundu ve tam bişey diyecekken balık ekmeklerimiz geldi. Ben iki tane balık ekmeğimi ve iki tane şalgam suyumu aldım. Balık ekmeğimi açıp içine ketçap-mayonez sıktım.
N: Evet.
T: Seni beni öptün ya.
Tek kaşımı kaldırıp ne diyeceğini merak ettiğim Tahir'e döndüm.
N: Eee
T: İçinde bişeyler-
X: Vay vay vay kimler de burdaymış.

Sesin geldiği yöne baktığımda gözlerimi devirdim. Bir bu eksikti.

.
.
.
.
.
.

Selamlar.

Bu bölüm sıkıcı oldu evet.

Bu aralar içimde yazma isteği gelmiyor, ve aklımda çok güzel bir kitap konusu var. Ama bilmiyorum.

Bu bölümü geçiş bölümü olarak da düşünebilirsiniz.

Sınır koymaya karar verdim;
80 vote
120 yorum

Hadi görüşürüz 🌜

KankAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin