17. Bölüm

3.2K 230 165
                                    

Multi: Aybüke teyzenin kızları.

Satır arası yorumlarınızı bekliyoruum :)) 🐼

.
.
.
.
.

Nefes'ten

Tahir Aybüke teyze diyince bakakalmıştım
N: Lan onlar ne alaka?!
T: Kanka ne bileyim ya
Aklıma Dilay gelince sinirle gözlerimi kapattım. Bu kızdan gerçekten nefret ediyordum!
Sinirle gözlerimi tekrar açtım
N: Bak ben o sürtük Dilay'ı görmek istemiyorum! O kız gerçekten benim sinirlerimi bozuyor!
T: Sanki ben çok meraklıyım nefes!
N: Tabi meraklısın oğlum en son onlara gittiğinde sana öyle bir yavşamıştı ki seninde baya bir hoşuna gitmişti!
T: Nefes, abartma!
Gözlerimi devirdim ve bavulumun ağzını kapatıp ayağa kalktım
N: O Dilay yüzünden seninle bir daha küsmek istemiyorum Tahir, beni buna zorlama!
Sinirle ona son bir bakış atıp bavulumu elime aldım ve dışarı çıktım.

Aşağı indiğimde resepsiyonun yanında ki koltuklara oturan bizimkileri görünce yanlarına gittim.
Sinirle oturup bavulumu da ayak ucuma koydum
A: Ne oldu kardeşim hâlâ malum gününde misin?
N: Hayır.
O: Hoayda kısa ve net cevaplar, noluyor kızım sana?
B: Sus oğuz noldu bebeğim?
Hüzünle banu'ya döndüm ve yerimde dikleştim
N: Yarın Aybüke teyzelere gidiyormuşuz.
O: Aybüke kim
A: Allah cezanı vermesin seninde bir bok bildiğin yok, cidden Aybüke kim di?

Yanımda ağırlık hissedince o tarafa baktım ve tahir'di.
N: Bizim aile dostumuz, eşi İtalya'da iki tane kızları var.
B: Iyy şey değil mi Dilay, diğeri çok tatlı Kübra
A: Hatırlıyorum!
T: Dilay'ı fazla kötülüyorsunuz bence
N: Dilay bana da bu denli yavşasa ben de onu savunurum haklısın.
T: Ya nefes!
N: Ne nefes ne?! O kızı sevmediğimi bile bile bana savunuyorsun ya!
T: Sevmeme amacını anlamıyorum!
N: Ya o kızda ne buluyorsun ki?! Hayır hoşlanıyorsun diyeceğim de o gözle asla bakmadın ona!
T: Çok önyargılısın! Tanısan, sevsen böyle konuşmazsın çünkü çok eğlenceli bir kız!
N: Eğlenceli?
T: Aynen espri yeteneği falan baya iyi kızın güldürüyo ama sen baya önyargılısın nefes baya!
Sinirden gözlerim dolmuştu. Kafa salladım ve ayaklandım
N: O zaman git onunla kanka ol tamam mı!
Bavulumu elime alarak oradan uzaklaştım, bizimkilerin arkamdan seslenişini aldırmadan dışarı çıktım.

Dilay sürekli iyi yüzünü Tahir'e gösterip ona arkadaş ayağına yavşıyordu!
Tahir'in benden başka biri ile gülüşüp eğlendiğini görünce kıskanıyordum ki bu çok normal bişey bence, insan en yakın arkadaşını da kıskanır.
Damarlarımda ki kanda trip dolaşmaya başladı, trip yükleniyor!

Oğuz ve Banu da yanıma gelip bana garip garip bakmaya başladı
N: Ne bakıyorsunuz?
B: Kanka sen niye bu kadar tepki gösterdin?
O: Artı sekiz
N: Bana o kızı kimse savunamaz! Hele Tahir asla!
A: Kraliçe sakin ol
Dedi yedi bavulu ile gelmeye çalışan Asiye
Tahir de geldikten sonra kiraladığımız arabaların yanına geçtik.
Bavulumu bagaja yerleştirirken Tahir yanıma geldi
T: Nefes kardeşim canım demin dediklerimden dolayı özür dilerim be hacı bak şim-
Onu umursamadan işim bitince arabanın arkasından ayrılıp bizimkilerin yanına geldim
Tahir sinirle yanıma geldi
T: Neyse gençler havalimanında görüşürüz hadi nefes.
Onu umursamadan oğuz'gilin arabasına bindim, tahir'in sinirle bana doğru bakıp söylenerek arabasına bindiğini gördüm.
Asiye ise tahir'in arasına binmişti.
Oğuz ve Banu da ön kısımlara oturdu ve havalimanına doğru gitmeye başladık.

Sessizliği Banu bozdu
B: Kanka sence biraz abartmıyor musun?
N: Ne abartıyorum lan! Yaw bana karşı o Dilay'ı kimse sa-vu-na-maz!
O: Kanka sen kimseden bu kadar bu denli nefret etmezsin naptın bu sana?

Aklıma gelen şeyler ile gözlerim doldu ve yutkundum
N: Of boşverin size de trip atmak istemiyorum nolur susun
B: Tamam kardeşim tamam.
Başımı cama yasladım.
Dışarıyı izlerken yanımıza gelen araba ile tahir'in bir yola bir bana baktığını gördüm, ona göz devirerek sol tarafa geçtim.

Havalimanına geldiğimizde arabadan indik ve bavulları alıp arabaları da havalimanına bıraktık.
Tam bavulumu sürecekken birden bavulum elimden alındı, Tahir!
Sinirle gözlerimi kapattım
N: Verir misin bavulu asiye'nin eli baya dolu git onu taşı!
T: Nefes bak tribine başlarım şimdi üstelik neye trip attığını da bir bilsem!
N: Sanane! Ver bavulumu! Güvenlik çağırırım!
T: Lanet olsun al!
Sinirle verip asiye'ye yardım etti, ben de saçımı savurarak içeri girdim.

Uzun bir müddet bekledikten sonra sonunda uçağımızın vakti gelmişti.

Tahir ile yan yana oturmamak için götümü yırtsam da napıp edip yanıma oturdu!
Uçak kalktığı zaman kulaklıklarımı çıkarıp müzik açtım ve kulağıma takıp kafamı cama yaslayıp gökyüzünü seyretmeye başladım.
Kulaklığımın kulağımdan çekilmesi ile refleksle arkamı döndüm ve sinirle bana bakan tahir'i gördüm
Tekrar takacağım derken elimi tuttu
T: Bak kanka özür dilerim tamam mı özür dilerim
N: Estağfurullah canım sonuçta can kardeşin Dilay'ı kötülediğim için ben özür dilerim.
T: Ya nefes
N: Konuşma benimle.
Kulaklığı takıp ona sırtımı dönüp tekrar gökyüzünü izlemeye başladım.

İstanbul'a döndüğümüzde havalimanından çıkıp cafe'ye gitmeye karar verdik. Aç değildim.
Ben yine oğuz'un arabasına bindim.

Cafe'ye geldiğimizde arabadan indim ve asiye'nin koluna girdim. Şuan dokunsalar ağlayacak durumdaydım.
İçeriye girdik, ben Banu ve asiye'nin arasına oturdum.
Tahir bakışlarını bana dikmiş öylece bakıyordu, ben de ara da ona sikici bakışlar atıyordum.

Şimdi siz merak ediyorsunuz neden tahir'i kıskanıyorsun dilay'dan, üstelik çevresinde bir sürü kız varken neden sadece Dilay? Neden bu kadar nefret ediyorsun bu kızdan?
Geçmiş olayları diyelim. 

Garson yanımıza geldi ve herkes birer tane tatlı siparişi etti, bana gelince
N: Ben bişey istemiyorum.
Garson kafasını sallayıp gittikten sonra Asiye anlamdıramadığım bir telaş ile bana bakmaya başladı, tek Asiye değil herkes birden telaşlandı 
A: Ateşi mi var Banu?
B: Yok galiba
O: Kanka ambulans çağır
B: Kardeşim bu kaç
A: Bebeğim ben kimim
T: Üçyüzden sıfır çıkınca kaç kalır

Onlar mal mal telaş yaparken dayanamayıp hafif bağırdım
N: Ay yeter valla mal mısınız nesiniz Allah aşkına bunaldım lan bi salın beni alt tarafı bişey istemiyorum dedim yeter lan!
A: Ama kanka-
N: Uf neyse benim başım ağrıyor ben biraz dolanacağım
Ayağa kalkıp çantamı koluma taktım
T: Nereye
Sinirle Tahir'e döndüm
N: Sanane?!
Hiddetle dışarı çıktım.
Dolanmaktan kastım eve gitmekti, hemen bir taksi çevirdim ve gideceğim yeri söyleyerek yerimde yayıldım.

Eve geldiğimde parayı ödeyip taksiden indim.
Kapıyı açıp içeriye girdim ve kapıyı kapattım. Ev aşırı havasızdı! Camları açıp odama çıktım ve üstümdekileri çıkarıp duşa girdim.
Duştan çıktıktan sonra havluyu bedenime sarıp, ardından saç havlusuna da saçıma sardım ve banyodan çıktım.
Üstüme bişeyler geçirdikten sonra saçımı da tarayıp ev topuzu yaptım. Ayıcıklı pandiflerimi de ayağıma geçirip aşağı indim ve zır zır çalan kapıya baktım.

Oğuz ve Asiye idi. Gözüm tahir'i aradı birden
A: Tahir gelir şimdi al şu bavulları ne kadar ağırmış!
N: Utanmadan bizim bavullarımıza laf ediyor birde şuna bak be!
Bavulları içeriye koyup tekrar dışarı çıktılar
O: Neyse hadi kardeşim görüşürüz.

Onlarla vedalaşıp kapıyı kapatacakken birinin ayağı ile kapı kapanmadı.
T: Müsaade var mı?
Gözlerimi devirdim ve tam içeriye girecekken Tahir kolumdan tuttu ve beni durdurdu
Kapıyı kapatıp karşımda dikildi
T: O an düşünmeyip mal mal şeyler söylediğim için, senin Dilay'ı sevmediğini bile bile onu sana savunduğum için, onu eğlenceli bulduğum için ki şimdi düşündüm de sürekli bayat espriler yapıyor ve en önemlisi de kalbini kırdığım için özür dilerim, ben hayatında gördüğün en gerizekalı en mal en düşüncesiz kişiyim.

Gülümsedim
T: Oh be gel kız buraya
Dedi sol kolunu kaldırarak, güldüm ve boynuna atladım, iki saattir arkasında tuttuğu elinde ki çiğköfteyi görünce heyecanla ondan ayrıldım
N: Yaa sen bana çiğköfte mi aldın?!
T: He işimi garantiye alayım dedim, hem cafe de bişey yemedin.
N: Kaç tane?
T: Üç tane sana bir tane bana
Güldüm ve boynuna atladım.

Allah'ım iyi ki benim böyle bir kardeşim var.

KankAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin