20. Bölüm

3.1K 237 118
                                        

Nefes'ten

Asiye'nin dediği şeyi idrak etmeye çalıştım. Şuan her hücrem şaşkınlıkla doluydu. Ağzımdan tek çıkarabildiğim kelime;
N: N-ne?
Ben hâlâ şaşkınlıkla Asiye'ye bakarken Asiye dudaklarını birbirine bastırmış ağlamamak için kendini sıkıyordu.

Bir anda bunların hepsini şaka olarak dediğini düşündüm ve kahkaha atmaya başladım, bana garip garip bakmaya başladı.
N: Güzel şaka kardeşim evet şimdi neden geldiğini söyle.
A: Şaka değil nefes hamileyim diyorum! Karnımda bebek var diyorum!
N: Asiye güldük eğlendik tamam!

Hıçkırarak ağlamaya başladı yere çöktü saçlarını çekiştirmeye başladı
A: Bir bok yedim işte ne yapacağım ben?!
N: Sen ciddisin?
Bana baktı ve kafa salladı.

Gözlerim fal taşı gibi açıldı, olacakları düşününce elimle ağzımı kapattım
N: Şimdi bir dakika bir dakika sakin olmaya çalışıyorum ama sen bu çocuğu ne ara, nerde, kimle, ne zaman yaptın?
A: Nefes napıcam ben nefes napıcam ben ben ben bittim yani herkes bizi linç edecek ben çok büyük-
N: Asiye!
Diye bağırdım artık dayanamayarak, yaşlı gözlerle bana baktı
N: Kalk ayağa şuraya oturalım bir hadi.

Kafa salladı ve ayağa kalktı, oturma odasına geçip oturduk.
Sinirlerime hakim olmaya çalışarak
N: Şimdi nasıl oldu bu olay?
Yaşlı gözlerle bana baktı, burnunu çekip anlatmaya başladı
A: Banu ve oğuz ayrıldığı sıralar bara gitmiştim eğlenmek için sonra biraz fazla kaçırmışım, sabah bir baktım bir otel odasında çıplak bir şekilde yatıyorum o an sanki dünya başıma yıkıldı. Ve yanıma baktığımda..

Cümlesini bitiremeden hıçkırarak ağlamaya başladı, şuan asiye'ye zerre üzülesim gelmiyordu.
N: Asiye sus ve yediğin bokun detaylarını anlat!
Tam bişey diyecekken aklıma gelen şey ile Asiye'ye döndüm.
N: Bu bebeğin babası kim?

Gözlerini kaçırdı, saçını kaşımaya falan başladı.
Gözlerimi kapatarak derin bir nefes alıp verdim, sinirle.
N: Asiye. Sana. Kim. Dedim!
A: Ş-şey
N: Ney, kim?
Yutkundu
A: Mustafa
N: Hangi Mustafa?
A: Dayımın oğlu olan Mustafa, nefes sen salak mısın? Çevremizde kaç tane Mustafa var? Mustafa abi.

Duyduklarımın şoku ile bir hışımla ayağa kalkarak sinirle Asiye'nin önünde volta atarak söylenmeye başladım.
N: Mustafa? Abi? Tahir'in abisi olan Mustafa abi? Senin platonik olduğunu Mustafa abi? Senin ondan? Senin ondan çocuğun var? Karnında?
A: A-aynen
Derin bir nefes aldım yüzümü sıvazladım, olacakları düşününce iyice geriliyordum.
N: Lan sen bu adama abi demiyor muydun? Ne ara bu işler çocuk yapmaya kadar geldi?

Asiye de bir hışımla ayağa kalktı
A: Lan anlamıyor musun?! Sarhoştum diyorum sarhoş! Lanet olsun bu karnımda ki bebeğe! Lanet olsun! Ne ara geldi Mustafa ben ona ne ara mesaj attım bilmiyorum! Zaten ona olan platonik aşkımı bir sen biliyorsun!
N: Lan beyinsiz sizin yaptığınız zevk uğruna karnında ki masum bebeğe lanet okuyacak düşme bari! Hem bu işin platoniklik bir yanı kalmamış ki.

Oflayarak tekrar oturdu. Ben de yanına oturdum ve aklıma gelen şey ile güldüm.
N: Sen bu Mustafa abiye 'abi' diyordun değil mi?
Kafa salladı. Kahkaha attım.
A: Ne gülüyorsun be?
N: Abi deme lazım olur dedikleri bu olsa gerek.
Dedim ve kahkaha attım. Yüzünü buruşturdu ve gözlerini devirdi.
A: Ne kadar komik götümle gülüyorum o derece.

Etrafı sessizlik kaplarken, Asiye birden sessizliği bozdu.
A: Kanka ben bu bebeği aldıracağım.
N: Pardon?
A: Diyorum ki ben bu bebeği aldıracağım!
Dediği şey ile Asiye'ye öyle bir bakış attım ki bakışları anında korku doldu.
N: Eğer o masum bebeği aldırırsan bir daha seninle konuşmam hadi bunu geçtim öbür dünyada vebalini nah ödersin gerizekalı! Saçma saçma konuşup benim canımı sıkma!

Oflayıp kafa salladı
A: Haklısın, özür dilerim.
O da haklıydı. Şuan mantıklı düşünemiyordu ki..
Yanına oturdum elini tuttum ve güç verircesine sıktım.
N: Bu bebek her ne kadar yanlış bir zaman da olsa da ben her zaman senin yanındayım, bunu unutma.
A: Biliyorum.
Dedi ve boynuma atladı.

Aklıma takılan soru ile Asiye'den ayrılıp ayağa kalktım.
N: Bu bebeği Mustafa abiye anlattın değil mi?
A: Evet.
Kafa salladım.
A: Nefes bu bebeği saniye teyze falan öğrenince ben napacağım? Hadi onu geçtim babam da ne yapacağım?
N: Osman amcam zina yaptığınız için kızar kendi bakış açısından sonra sana dayanamaz barışır da saniye teyze..
A: Bitirir beni. Mustafa'ya bişey demez ama.
N: O niye? Sen bu çocuğu tek başına mı yaptın?
A: Hadi ordan Nefes bilmiyormuş gibi davranma! Mustafa'ya elinin kiri derler geçerler, bana ise kendi aralarında 'yosma' derler.
N: Eğer öyle derlerse sana gerek kalmadan ben lafları her kim olursa olsun ağızlarına tıkarım! Bu ne saçma bir zihniyet, sen bu çocuğu tek başına yapmadın ki bu günaha tek sen değil Mustafa abi de ortak oldu.
A: Eğer Mustafa kabul etmezse..
N: O zaman abi demem onun ağzına sıçarım sonra burda gül gibi annesi menekşe gibi teyzeleri var. Sen hiç merak etme aşkım.
Gözleri dolu dolu kalktı ve bana sarıldı, sarılmasına karşılık verdim.

Sarılırken telefonumun çalması ile ayrıldık. Masanın üstünde çalan telefonumu aldım, arayan Tahir'di.

N: Alo
T: Alo kanka Asiye hamileymiş.
N: Biliyorum biliyorum, Mustafa abi de seni bu durumu anlatmak için çağırdı değil mi?
T: Aa aynen nereden bildin?
N: Ay valla seninle uğraşamayacağım! Sen beni bunun için mi aradın?
T: Ha yok annemgile durumu açıklayacakmışız konağa gelin.
N: Ciddi misin?
T: Yok kanka öylesine maytap geçiyorum.
N: Uff mal. Tamam geliyoruz.
T: Hadi kapat kontörüm az.

Telefonu kapattıktan sonra bana merakla bakan asiye'ye çevirdim bakışlarımı.
N: Konağa gidiyoruz.
A: Niye?
N: Herşeyin açığa çıkması için.
Yutkundu ve kafa salladı.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Taksiye parasını uzatıp bizi bekleyen Mustafa abi ve Tahir'in yanına gittik.
T: Sonunda.
Asiye ile Mustafa abi bakışırken bakışmalarını bozdum.
N: Mustafa abi
Bakışları benim soğuk gözlerimi bulunca tek kaşını kaldırdı.
M: Buyur.
N: Eğer bu bebeği kabul etmezsen ilk önce seni öldürür, sonra sana gelinlik giydirir, ardından o mavi gözlerini alır senin gö-
Demeye kalmadan Tahir'in ellerini dudağımda hissettim.
T: Yavaş
Kafa salladım ve avuç içini öpüp elini indirdim.
M: Ben zaten-
N: Hadi içeri.
Hızlıca kapının önüne gelip çaldım, kapıyı açan Murat'tı.
M: Ooo kimler gelmiş buyrun.
N: Hoşbuldum kanka.
M: Ben de tam çıkıyordum.
N: Nereye?
M: Manita işleri.
Güldüm ve kafa salladım.
N: Tamam görüşürüz, kolay gelsin sana.
M: Sağolasın.
Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girince karşımda annemi ve yiğit'i görmeyi beklemiyordum.
N: A-a anne?
Annem bir tane poğaçayı ağzına dıkıp yanıma geldi ve bana sarıldı.
M: Hoşgeldiniz
Dedikten sonra Tahir'e de sarıldı. Çok güzel annemde burda mükemmel.
Tahir'in kulağına uzanıp
N: Annem de burda Allah'tan saniye teyze kalp krizi geçirirken yanında biri olacak.
T: Ağzını hayra, götünü bayıra aç.
Kıkırdadım.

S: Gençler hoşgeldiniz, oo Asiye kızım sen de hoşgeldin.
Ayıp olmasın diye gidip saniye teyzenin elini öptük. Tekrar yerimize geldiğimizde artık dayanamayarak konuya girmeye karar verdim.
N: Anne, saniye teyze.
M: Buyur kızım.
Yutkundum. Asiye'ye baktığımda tek bir noktaya sabitlenmiş öylece duruyordu.
N: Kalelilere yeni bir torun geliyor.

Şaşkınlıkla bize baktıktan sonra ayağa kalktılar ve karşımıza dikildiler.
S: Bebek mi yani.
A: E-evet bakın-
S-M: ALLLAAAAAH
Anam bunlar roman havası oynuyorlar ya la?!
N: Kanka noluyor lan?
T: Gerizekalı sen hamilesin sandılar.
N: Hii
Onlar bağırarak sevinçle oynarken birden "durun!" Diye bağırdım. Gülerek durdular ve bana baktılar.
N: Ben hamile değilim ki.
M: E kızım sen değilsen Tahir mi hamile?
N: Off bebek bize ait değil.
S: Kime ait o zaman?!
M: Asiye'me ve bana ait ana!

Gazamız mübarek olsun.

Selamlar..

Bölümü dün atacaktım ama fırsat bulamadım kusura bakmayın.

Bu bölüm full Asiye ve hamileliği konusunun üstünden gittim, bence güzel bir bölüm oldu.

Olaylara az kaldı, tik tak tik tak..

KankAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin