KankAşk

32. Bölüm

Nefes'ten

Tahir'in beni kaçırdığı dağ evinde boş boş oturuyorduk. Allah'ım yarabbim niye ben ya? Ya insan bunca yıldan sonra kardeşi dediği insan tarafından kaçırılır mı? Tamam anladım lanet olası Tahir denen herif beni seviyor ama ne ara? Neden? Of! Delirmeme ramak kaldı.

N: Lan sen iyice sapıttın bak harbi diyorum sapıttın
T: Boş yapma bebeğim
N: Bak seni alırım ayağımın altına üstünde zıplarım benim asabımı bozma!

Yerinde yayılıp bana öpücük attıktan sonra göz kırptı. Iyy Allah'ın maçosu.
N: Önce amacını sonra neden kaçırdığını söyle.
T: Tabii ki. Amacım ilk olarak, senin bana aşık olduğunu anlaman, nedenim ise seni sevmem. Ve ayrıca ters söyledin de her neyse.
N: Ben de seni seviyorum.

Bunu dedikten sonra heyecan ve sevinçle ayağa kalktı ve tam bir şey diyecekken..

N: Kardeşim gibi.
Göz devirdi ve yerinde somurttu. Ona kapak yapıp ben de yerimde yayıldım.

T: Ulan hiç mi vicdanın yok zalımın kızı kalpten gidiyordum.
N: Yok Tahir yani kusura bakma da bunca yıllık kankamın aniden bana aşık olduğunu öğrenince bir zahmet vicdansız davranayım.
T: Lan sen niye bu kadar atar falan yaptın ki? Aşık olamaz mıyım lan sana? Aşk bu aşk elimde olan bir şey değil!
N: Lan sikerim aşkını falan yeter be ulan küçüklüğümden beri sıçtığım boku bile bilen kardeşim ne ara o aşk denen şeye kapıldı? Hani senin kitabında aşk yoktu? Bir dudak öptün diye aşık olman da ne bileyim.
T: Bu zamana kadar çok dudak öptüm ki pişmanım, ama en güzel tadı sen de aldım.

Dedi ve ben şok. Bu söz beni niye bu kadar sarstı lan? Of çok iyi laf ama! Bir dakika hâlâ etkisinden çıkamadım hemen bir odunluk yapmalıyım kapılmamalıyım.
N: Ne tadı lan döner miyim ben tövbe estağfurullah.

Tahir göz devirdi ve derin bir nefes alıp verdi.
T: Bir iki güzel laf bile ettirmiyorsun be
N: Kes boş yapma. Acıktım ben git yemek hazırla.

Ayağa kalktı ve küçük mutfağa gitti. Bir şeyler baktıktan sonra eli boş bana döndü.
T: Ya ben bir şeyler almayı unutmuşum da şu an hiçbir şey yok burada.

Şaşkınlık ve öfke ile güldüm. Ve ciddi bir tavırla karşısına dikildim.
N: Hayatımda senin kadar gerizekalı birini ne gördüm ne duydum ne de tanıdım lan madem kaçırıyon ulan nasıl bir şey almayı unutursun! Aç kaldık!
T: Birbirimizi yemeye ne dersin?
N: Ha?

Kollarımdan tutup kendine çekti ve sanki küçük bir çocukmuşum gibi yanaklarımdan öpmeye başladı. Bu his her ne kadar hoşuma gitse de kurtulamaya çalıştım.
N: Bırak be mal napıyorsun? Şş! Hey salaaak!

Yanaklarımdan kurtulup yüzünü yüzüme yaklaştırdı, burnunu burnuma sürttü. Lan bu beni kendine aşık olma yolunda başarıyla ilerletiyor! Hemen çevik bir hareketle ondan kurtulup koltuğa oturdum. Kollarımı bağladım, o da yanıma oturdu.
N: Hayır adama bak lan hem yemek getirmiyor, hem yemek getirmiyor, hem de yemek getirmiyor beni öpmeye kalkışıyor pislik!
T: Aşkından ne yapacağımı şaşırdım be Nefes'im.
N: Kes boş yapma ben senin nereden Nefes'in oluyor muşum lan?
T: Benim karımsın ya hani.
N: Birkaç hafta sonra boşanıyoruz neyin havası bu?
T: Bok boşanırsın inşallah bana aşık olunca güzel bir imam nikahı da kıyarız, sonra minik minik Tahircikler Nefescikler yaparız nasıl fikir?
N: İnşallah canım ya. Aynen aynen ondan sen kendini çok kaptırmışsın belli ama bu kadar fazla kaptırma tavsiye etmem çok fena elinde patlar yani-

Lafımı kesen kafasını boynuma gömmesiydi. Hadi ama bu kadarı fazla be bu da kalp Tahir ne yapıyorsun!
N: Napıyorsun Tahir?
Dedim zorla. Biraz derin derin nefes aldıktan sonra kaldırdı başını, ve yüzünde ki mayhoş ifade kalbimin çarpmasına neden oldu. Saçının kokusuna hiç girmiyorum şş.
T: Kokunu bunca yıl fark edememem peki? Böyle bir salaklığı nasıl, neden yaptım ben?

Yutkundum. Ben de şu an aynı düşüncelere sahibim, ama neden? Acaba psikolojik olarak olabilir mi? Şuradan kurtulunca bir psikologa gideyim bari. Kesin çözüm. Yani bence.
N: İyice girdin dibime yine git öteye.

Gülümsedi ve öteye gitti.

*****

Birkaç saat geçmişti. Tahir buraya yemek söylemişti ama nasıl ta buraya kadar getirdi bilemiyorum adamlar işini hakkı ile yapıyor valla helal olsun neyse. Bir güzel hamburger falan gömdükten sonra yine mal mal oturduk. Allah'tan annemgilin haberi varmış. Kalleş Banu ve Asiye'nin de varmış da neyse. Aklıma gelen şey ile Tahir'e döndüm.

N: Tahir.
T: Efendim canım.

Canım diyen ağzını yerim, neyse. Ne diyorsun iç sesim ne diyorsun!

N: Şarkı söyleyebilir miyim?
T: Tabi de ne?

Hafif bir şekilde öksürdüm ve ayağa kalkıp karşısına dikildim.

N: Olmaz böyle şey,
Yoksa rüya mı?
Tam mutlu oldum derken,
Geldin siktin belamı.

Deyip kendimi alkışlayıp tekrar yanına oturdum. Garip bir bakış atıp bana döndü.

T: Neden bu şarkı mesela anlatsana biraz?
N: Beni anlatıyor sana karşı.
T: Aykut elmas?
N: Aynen işte o. Adamın kasları çok tatlı değil mi?

Ben Aykut elmasın kaslarını överken o da sinirden yüz kaslarını sıkıyordu. Ehehehehehehhe madem beni seviyorsun kıskancan kardeşim biz de böyle moruq.

T: Ya sürekli bir kıskandırma peşindesin, neden?
N: Yoo değilim, sen biraz fazla kıskançsın. Mesela ben hiç kıskanmam.
T: Sen?
N: Aynen ben.
T: Mesela buraya bir sarışın kadın getirsem ne dersin?

Ağzına sıçarım ne sarışını ne kadını!!

N: Hayır benden daha iyisi varsa buyursun gelsin yani ama benden daha iyisi yok.
T: Haklısın.

Yan gülümseme atıp arkama yaslandım. O bana bakarken karşı da duvarda tanıdık bir biblo görmem ile oraya gittim. Oraya geldiğimde bibloyu elime aldım ve inceledim. Lan bu ev yoksa?!

N: Tahir bu ev bizim iki sene önce annemgilden gizli saklandığımız ev mi?
T: Aynen! Da ne zaman hatırlarsın diye beklerken şu biblodan hatırlaman ayrı bir ironi be.

Gülümsedim. Aklıma gelen kesik kesik anılarla daha çok gülümsedim.

Flasback

İki sene önce

Nefes'ten

Tahir'le kaçak hayatımızın altıncı günündeyiz. Ve bu adamla her yer lunaparka dönüşüyor tabii. Neyse. O küçücük yerde camış gibi yerde yatarken ben de yeni kestirdiğim saçlarımı tarıyorum. Tarayınca ona döndüm.

N: Lan şş gavat saçım nasıl olmuş?
T: Mala dönmüşsün.
N: Dur o zaman başka bir yere döneyim.

Deyip ona lafı geçirdikten sonra tarağı bırakıp onu kaldırmaya çalıştım.

N: Kalksana Allah'ın öküz camışı kalk! Lan kaç kilosun be!
T: Bir huzur vermedin ne güzel Rihanna'ya falan bakıyordum!

Kalktı, kollarımı önümde birleştirip ona trip atıyormuşum gibi yaptım.

T: Allah aşkına şöyle durma yemin ederim kızsın diye bir şey yapamıyorum ama o kadar itici duruyorsun ki ağzına sıçasım geliyor be.
N: Tamam lan amma kastın ha.

Biz mal bir tartışmaya girmişken kapı tıklatıldı. Lan kim geldi?!

Flasback son.

Lan kim gelmişti? Hay ben şu işin unuttum gerisini be! Neyse bibloyu yerine koydum ve arkamı döndüm. Arkamı döndüğümde Tahir uyumuştu. Ne ara lan? Yavaş yavaş yanına gittim ve oturdum ipek gibi saçlarını okşamaya başladım. Yüzü çok çekiciydi be.. yanağından öptüm hafifçe. Neden yapıyorum bilmiyorum yalnız. İlerde duran battaniyeyi aldım, Tahir'in göğsüne kafamı koydum, üstümüze de battaniyeyi serdim ve kendimi uykuya bıraktım.