Nefes'ten
Barış'ın burada, Dilay ile ne işi var lan?!?!? Barış'ı hatırlamayanlar, hani oteldeki yakışıklı sarışın varya o. Cidden şu an şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırdım. Ne alaka lan? Bunlar nereden tanışıyorlar? Ben kendi kendime mal mal soru düşünürken Tahir'in beni dürtmesi ile ona döndüm.
T: Ne oldu?
Kafama kapıyı gösterdim. Baktı, ve bana baktı.
N: O aklındaki sorularının yanıtını ben de bilmiyorum hiç sorma yani.Bu çocuk en son Tahir'i gerçekten kocam sanıp gitmişti. Neyse. Bir dakika vedalaşıyorlar mı? Hemen engel olmam lazım! Dilay tam kapıyı kapatacakken hızlıca kapıyı açıp Dilay'ı ittim. Barış tam gidecekken beni gördü ve o bakışı gördüm gözlerinde, şaşkınlık, mutluluk bakışı.
N: Barış merhaba..
B: Şey, Nefes merhaba.
Bir iki dakika bir şey demeyip öyle bön bön baktık birbirimize. Sessizliği ben bozdum.
N: Ne işin var senin burada?
B: Ben de tam onu soracaktım
N: İlk ben sordum
B: Peki. Ben Dilay'ın üniversiteden arkadaşıyım, aynı sınıfta değildik ama yinede azda olsa görüşüyorduk. Ya sen?
N: Ben de bununla aile dostunun kızıyım. Ama kendisinden nefret ederim değil mi dil- Dilay?Dilay yerine bana sinirle bakan Tahir'i görmeyi beklemiyordum. Hadi ama bu sefer gerçekten beklemiyordum!
N: Neyse öyle işte, kadere bakar mısın?
B: Aynen. Bu arada merhaba Tahir bey.
T: Merhaba!Bir insan merhaba derken seri katil gibi mi der? Bu ne ya! Sen görürsün şimdi Tahir efendi. Seni kendimden derin dondurucu gibi soğutcam.
N: Bu arada hani dedin ya kocan varmış diye, Tahir benim kocam değil yani kocam ama sahte olandan.
B: Nasıl yani anlamadım?
T: Nefes benim karım! Gerç-
N: Gerçek değil. Tahir'le ben kardeş gibiyiz, iş için kısa bir süreliğine evlendik.O an Barış'ın gözlerinde parıltı, Tahir'in gözlerinde ise öfke gördüm. Ve ikiside yoğundu.
T: Ama ben seni-
N: Barış
B: Efendim
N: Telefon numaranı versene
B: Tamam
Barış telefon numarasını verirken Tahir'in kuduruşunu gördüm. Ve mutlu oldum. İyice şerefsiz oldum be, ama napayım kankam bana aşık oldu ve kendimden soğutup bir an önce eski hâlimize dönmemiz lazım. Yoksa bu işin sonu olmaz ben evlenirim on tane çocuğum olur Tahir de garibim kendini içkiye vurur Allah korusun. Bu değişik kurgularımdan kendime Barış'ın dürtmesi ile geldim.B: Neyse ben gideyim, görüşürüz.
N: Bay
Barış'ı uğurlayıp kapıyı kapatmamla kolumdan tutulmam bir oldu. Tahir sinirle bana bakıyordu
T: Kızım sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun? Lan nereden çıktı şu telefon numarası! Napacaksın verip?!
N: Sanane ya? Sanane!? Belki hoşlandım ondan belki onu sevmeye başladım belki-
T: Sevemezsin!
N: Öyle bir severim ki! Sende burada anca kudurursun! Anla şunu Tahir efendi benden sana yâr olmaz! Ben seni sevmiyorum seni sevmiyorum sana aşık değilim!Sinirle kolumu bırakıp kapıdan çıkıp gitti. O gittikten sonra tuttuğum gözyaşlarımı bıraktım, yere çöktüm. Dizlerimi kendime çekip hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Omuzumda bir el hissedince başımı kaldırdım, Yiğit'ti bu. Şaşkınlıkla ona baktım.
Y: Şu an sadece sana acıdığım için destek veriyorum, yanlış anlama.
Buruk bir tebessüm edip ağlamaya devam ettim.
***
Tahir'den
Denize karşı oturmuş, gözyaşlarımı silerek dalgaları izliyordum. Keşke biraz sevmeyi denese. Ya da keşke vazgeçebilme şansım olsa, düşünmem direkt vazgeçerim. Ama lanet olsun ki kalbim aynı fikirde değil. Ne ara bu kadar aşık oldum lan ben bu kıza? Hani bu kız benim kardeşimdi? O da haklı sonuçta kaç senelik kardeşi gibiyim. Ama bu kadar kırıcı olması gerekmez ki.. onu başkası ile düşünme fikri bile beni delirtmeye yeterken ya o Barış denen herif ile... Allah'ım lütfen böyle bir şey olmasın yalvarırım... Düşüne düşüne ağlamaktan içim dışıma çıkıyordu. Ama sönmüyordu şu içimde ki lanet olası yangına benzer şey. Şu an bana gelebilecek en iyi şey Nefes ve kokusuydu. O da bana gelmiyordu zaten..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KankAşk
Fiksi PenggemarRuh öküzüm dediğim insan nasıl oldu da ruh eşim olabildi?! . . . . . Dipnot: Küfürden rahatsız olanların okunması tavsiye edilmez.