KankAşk

38. Bölüm

Nefes'ten

Zar zor evin bahçesinden girebilmiştim. Ya bir insan aşık olduğunu anladığı vakit hemen aşk acısı mı çeker?! Bu nasıl şans be. Allah kahretmesin seni tahir sen hiç değişmemişsin lan. Birde diyordun ki 'sono sovoyorom', götünle mi seviyordun gerizekalı.  Onursuz gurursuzsun ama sana aşığım, lanet olsun ki sana aşığım be. Birkaç gün önce yaşansaydı bu olay şuan belki de unutmuştum.. kimi kandırıyorum ki ben?! Kapıyı çaldım, evde birisinin olması umudu ile. Kapı açıldı ve selimle göz göze geldim. Beni görünce baya şaşırdı.

S: Nefes, noldu sana? İyi misin?
N: İçeri girme hakkımı kullanmak istiyorum.
S: Tamam gir, gel.

Kolumdan nazikçe tutup beni içeri aldı, ve koltuğa oturup konuşmamı bekliyordu.
S: Düşünüyor musun konuşmayı falan hani?
N: Her şeyi en baştan anlatıyorum bak.
S: Peki, tamam dinliyorum.
N: Biz biliyorsundur tahirle küçüklükten beri kankaydık. Neyse işte dört ay önce iş için formalite icabı evlendik. Ondan sonra bu eve taşındık ama yine kankaydık ki ayrı eve zaten taşınmayı da düşünüyorduk,sadece soyadım değişti diyebilirim. Ama değişen tek şey soyadım değilmiş.
S: Yemin ederim merakla dinliyorum bilmece gibi konuşma anlat haydi buraları biliyorum zaten.
N: Neyse bizim formalite icabı evliliğimizi sadece bizimkiler bilecekti. Bir gün kaşar dilaygile yemeğe gittik biz, ondan sonra bu kaşar baya ısrar etti bizim yalandan evlendiğimize. Bizde inandırıcı olsun diye tahirle öpüştük. Sonra tahir bana aşık oldu bana itiraf etti ben naz yaptım falan falan derken bende aşık oldum.
S: Kanka ayağı göt ayağı olmuş bu biraz ama neyse. Ee şimdi senin tahirle el ele tutuşup mutlu mutlu gelmen gerekmiyor muydu?
N: Gerekiyordu, Tahir beni sevseydi eğer.
S: Lan zaten sevmiyor mu ki?

O an gözlerimin önüne gelince, gözümden bir damla yaş süzüldü.. ağlayarak anlatmaya devam ettim.
N: Annemgile gitmiştik ya şebnemle, bu bana mesaj attı yanına çağırmak için.. sonra, sonra ben gittim onu gördüm yalnız değildi. Karşısında dilay vardı ve ona 'seni seviyorum' deyip, öpüştüler...

Ben hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ederken selimin gözleri faltaşı gibi açılmıştı.
S: Vay şerefsiz
N: Kendimi aldatılmış gibi hissediyorum..
S: Lan belki yanlış anlamışsındır ha? Belki de dilayla sana karşı söyleyeceklerini çalışırken dilay onu öpmüştür?
N: Film mi çeviriyoruz lan biz burda? Hem bu çok klişe ve saçma. İstediğini alamayınca o kaşara gitti işte.

Ben ağlamaya devam ederken kapı çaldı, selim gidip açtı. Şebnem gelmişti. Şebnem benim halimi görünce büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Ona olan biteni anlattım ve şu an sinirini selimden çıkarıyor.

Ş: Seninde, arkadaşınında o dilayında allah belasını versin.
S: Lan ben naptım?
Ş: O şerefsizin kankası değil misin?
S: Lan kankam diye ben mi suçlu oluyorum? Bir git ya çıldırmak üzereyim zaten tahire sinirlendim birde seninle mi uğraşacağım gerizekalı?
Ş: Ben buna dalıyorum. 

Ben ağlarken birden gülme krizine tutuldum, çünkü şu an şebnem selimin üstüne atlayıp yumrukla onu dövüyordu. Selimde bağırıyordu. Aha selim onu altına aldı ve burun buruna geldiler.
N: On li yuuuuuu
Şebnem selimi üzerinden itip kalktı ve yanıma oturdu.
Ş: Üzgün olmasan ağzına sıçmıştım da neyse hadi. Boşver kanka zaten daha yeni aşık oldun
N: Şebnem yürü git biraz aşk acısı çekmek istiyorum.

Şebnem suratını asıp koluma girdi. Bende kapalı olan telefonumu açtım ve direkt tahirin adını değiştirdim. Nefret göstergesi bebeğim. Sonra o maldan gelen mesajları okudum.

Hayal kırıklığım 💔

Nefes neredesin?
Kız niye gelmediiiiiiiiiin?
Nefeeeeesssss
Bak endişelendim şu an
Nefes korkuyorum
Nefes?
Nefes?
N
E
F
E
S
Eve geliyorum lan bekle sen.
Bak arıyorum açmıyorsun da
Bir şey olmamıştır inş