KankAşk

19. Bölüm

Uzun bir aradan sonra selamünaleyküm, aleykümselam.

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum, cevaplaması çok zevkli sjfkejcodkflkd

İçime çok sindi bu bölüm, iyi okumalar..

Nefes'ten

O: Şimdi sizin dudaklarınız mı değdi?

O olayın ardından iki gün geçmişti. Ve beynini Diyarbakır'da unutmuş Oğuz da aynı soruyu anlattığımızdan beri papağan gibi sorup duruyordu. Yeter.

N: Evet evet evet evet e-vet!
O: Ha yani öpüştünüz?

Sinirle nefes alıp verdim

N: Lan yeter! Yangın var diye bağırcam şimdi yeter!
T: Valla kanka işin cılkını çıkardın!
B: Ama kanka şimdi siz öpüşüp nasıl bu kadar..
N: Nasıl bu kadar?
A: Nasıl bu kadar normal davranıyorsunuz?

Gözlerimi devirdim.

T: Ya Dila'nın ikna olabilmesi için ufak bir öpücük ne büyüttünüz ya alt tarafı bir öpücük!!
N: Aynen
B: Ay popom.
A: Hayatımda sizin kadar gevşek ve rahat insan görmedim.
N: Ben de hayatımda sizin kadar gerizekalı ve beyni kıt görmedim!
O: Banane aga öpüştünüz mü öpüştünüz.
T: Sanane oğlum bizim dudaklardan?

Sıkıntı ile nefes verip omuz silktim. O gün Tahir'in verdiği tepki normaldi, ilk başta biraz sendeledi sonra olanları anlatınca da 'ben olsam ben de aynı şeyi yapardım' dedi. Yani bu üç gerizekalı fazla abartıyor.

Herkes kendi işine dönünce cafe'ye geldiğimiz zamandan beri durgun olan Asiye'ye takıldı gözlerim, bugün baya bir durgundu. Sebebini öğrenmeden rahat yok bana.
Ayağa kalktım
N: Ben lavoboya gidiyorum Asiye sen de gelsene bi
O: Niye? Asiye olmadan sıçamıyon mu?

Oğuz'a gözlerimi devirdikten sonra Asiye'nin yanına gittim
Bana meraklı bakışlar atıyordu
A: Ne lan ne?
N: La gel bi!
Oflayarak yerinden kalktı ve lavoboya doğru gitmeye başladık.

İçeri girecekken durdurdum onu
N: Asiye kanka iyi misin sen?
Gözlerini kırpıştırdı ve yutkundu
A: İyiyim, ne oldu?
N: İyi değilsin sen derdin mi var? Ya da bir sorunun falan?
Derin bir nefes alıp yutkundu gülümsemeye çalışarak
A: İyiyim, iyiyim!
Tek kaşımı kaldırarak ona baktım
A: Ayh Nefes iyiyim diyorum! Merak etme!
N: Tamam be ne bağırıyorsun! Hadi gidelim.

Kafa salladı, masaya doğru gitmeye başladık. Benim adım da Nefes ise bu işin arkasında ki gizemi çözerim.

Masaya geldiğimizde tekrar yerlerimize oturduk.
Tahir bana döndü ve meraklı meraklı bakmaya başladı
T: Ne oldu?
N: Yok birşey.
'Peki' anlamında başını salladı ve önüne pardon telefona döndü.

Herkes yine kendi içine kapanınca sıkıntıdan karnım acıkmaya başlamıştı. Buraya sözde kaynatmak için geliyorduk, peh.
N: Pardon bakar mısınız?
Tahir huzursuzca bana döndü
T: Ne var ne oldu?
N: Sanane.
Garson masaya gelince yerimde dikleşip gülümsedim
G: Buyrun efendim
N: Benim canım şuan tatlıdan başka birşey çekmediği için bana limonlu cheesecake, supangle, künefe, profiterol, üzümlü kek ve yanında limonata getirir misin?
G: Hemen geliyor
Garson gittikten sonra bana bakan dört kişiye gözlerimi devirdim.

B: Ya ben anlamıyorum sen bunları gözümün önünde yiyince ben kilo alıyorum, ama sen maşallah bir gram bile almıyorsun! Adaletin bu mu dünya?!
N: Ağla kudur
Dedim ve kahkaha attım
T: He yakında obez olup başıma kalınca ben sana gösteririm ağla ve kuduru gerizekalı.
N: Alırsam çoktan alırdım lan hem-
A: Sürekli boş muhabbet sıktınız ya!

Kendi kendine atarlanan Asiye'ye kaşımı kaldırıp bakarken o çoktan çantasını kapıp cafe'den çıktı.
O: Bu niye kendi kendine atar yaptı la şimdi
B: Sabahtan beri bir tuhaf zaten.

O sırada tatlılarım gelmişti, garson hepsini önüme dizip gidince ben hangisinden başlayacağıma karar veremiyordum.
T: Neyse çıkar yakında kokusu.
Kekten büyük bir dilim alıp konuşmaya dahil oldum.
N: Ono konoşmok oçon çoğordom do boşoy domodo.

Tahir bana yüzünü buruşturup bir bakış attı
T: Allah belanı vermesin her yere tükürdün iğrenç ya
Ona göz devirip önüme döndüğümde profiterolumden almaya çalışan Oğuz'u görünce kaşlarımı çattım ve hızla lokmamı yutup eline vurdum
N: Bırak lan elindekini!
O: Al ayı al! Yemedik!
Yüzümü buruşturup tekrar yemeğime daldım.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Tahir ile eve sonunda eve geldik. Kapıdan içeriye girdiğimizde kapıyı kilitlerken Tahir'in bana seslenmesi ile ona döndüm
T: Kanka ben duşa giriyorum ordan abimin yanına gideceğim beni çağırdı
N: Okey

O yukarı çıkarken ben de önüme döndüm, aklıma iki gün önce geldiğinde istemsizce yutkundum, hâlâ içimde az da olsa utangaçlık duygusu vardı...

Flasback

İki gün önce

Yazar'dan

O öpücüğün ardından Tahir'in yüzüne bile bakamayan Nefes, eve geldiklerinde Tahir'e nasıl bir açıklama yapacağını düşünüyordu. Sahi Tahir onu böyle sebepsizce öpse, Tahir kadar sessiz ve sakin kalamazdı.

Tahir ise Nefes'in hâlâ onu öpme amacını anlayamamış, kafasında soru işaretleri ile dolaşıp duruyordu. Nefes'in dudaklarını dudaklarında hissettiğinde içinde ki o duyguyu bastıramıyordu. Gerçi o duygunun ne olduğunu bile bilmiyordu. Ama o daha cahil olduğu için ve kardeşi olarak gördüğü nefes için şimdilik bu duygunun adını sadece 'şaşkınlık' olarak sayıyordu. O içinde ki kıvılcımdan bir haber Nefes'in hâlâ onu neden öptüğünü düşünüyordu.

Nefes artık dayanamayıp merdivenin bir basamağına çıkıp Tahir'e seslendi, olayları anlatmak için.
N: Tahir bir gelir misin?
Tahir duyduğu ses ile sonunda şükredip aşağı indi, umarım mantıklı bir açıklaması vardı.

Nefes salonun ortasında volta atarken Tahir aşağı inip Nefes'in arkasında durdu, Nefes Tahir'in geldiğini anlayınca arkasına döndü ve ona çatık kaşlarla bakan kankasını gördü.
Nefes lafa hafif öksürerek başladı
N: Şimdi kanka sen benden bir açıklama bekliyorsun değil mi?
T: Aynen öyle niye beni orda öptün?
N: Ben banyoya girdim, ardımdan Dila yılanı da girdi, işte beni lafları ile kışkırttı yani ne bileyim sizin gerçekten evli olmanıza inanmıyorum, işte sizin gerçekten böyle aşık olduğunuza inanmıyorum gibi laflar etti sonra ben de sinirden çıldırıp seni çağırdım ve kanıtlama maksadıyla seni orada sinirle öptüm. Özür dilerim.

Nefes yaptığı şeyle pişman olup başını eğerken Tahir yaptığı açıklamayı mantıklı bulmuş, ve Nefes'in karşısına dikilmişti.
Çenesini eli kaldırıp o çimenlere bakmaya başladı
T: Tamam lan utanma ben olsam ben de aynısını yapardım.

Dedi ve güldü, Nefes Tahir'in gülmesi ile rahatlarken boynuna atladı ve kahkaha atarak sarıldı.

Tahir de gülerek Nefes'in sarılmasına karşılık verdi, içinde ki saçma bulduğu  ve anlamdıramadığı duyguyu aklından silip şimdilik unutmaya çalıştı, şimdilik.

Flasback son.

Kendime Tahir'in önümde halay çekmesi ile geldim.
T: Hah sonunda lan çekil ordan kapının önünde dikilmiş.
Tahir'in az önce ki hâli aklıma gelince kahkaha attım ve çekildim.
N: Ay dalmışım işte, sen ne çabuk duş aldın lan saçında ıslak değil
T: Üşendim, neyse çık hadi
N: Tamam gülüm
Bana dil çıkarıp çıkınca gülüp koltuğa doğru giderken tekrar kapı çaldı.

N: Ne unuttun lan
Kapıyı açtığımda karşımda telaşlı telaşlı içeri girmeye çalışan bir Asiye görmeyi beklemiyordum.
N: Lan ne oluyor?!
İçeri hızlıca girdi ve kapıyı jilet hızında kapatıp bana döndü
N: Ne oldu Asiye
Derin bir nefes alıp yutkundu, titriyordu.

A: Ç-çok k-kö-kötü bişey oldu
N: Aşkım noldu!
A: Nefes
N: Ne!!
A: Ben hamileyim.