26. Bölüm

2.6K 223 179
                                    

Nefes'ten

Şu an ben, Tahir, Oğuz ve Banu dövmeci de dövmeci adamın çıkmasını bekliyorduk. Çıkmadı gitti uyuz herif.
B: Ne zaman çıkacak bu ya
T: Haydi çık artık lanet olsun
N: Hah sonunda çıkabildi

Adam çıkınca bizi gördü ve sabır dilercesine yüzünü sıvazladı.
D: Yine mi siz lan bıktım lan sizden dün gece dükkanı birbirine kattınız zaten daha ne istiyorsunuz lan?!?
N: Bakın dün gece neler yaptık neler ettik inanın hatırlamıyoruz ve kusura bakmayın-
D: Bakarım lan tabii ki!
T: Bağırma lan Nefes'e!
O: Tamam bir sakin olun, bakın dün gece biz yani hepimiz dövme yaptırmışız, bu dövmeler kalıcı mı geçici mi?

Dövmeci adam güldü, ben de sinirle gözlerimi devirdim ağzının ortasına bir tane çakasım geldi yeminle.
D: Kalıcı desem?
İçimden bir küfür savurdum.
O: Ne demek lan kalıcı! Ulan göğsümde Asiye yazıyor lan!
T: Senin ben yapacağın işi sikeyim!
D: Yavaş! Dün gece kafam karışıktı ve sinirli olduğum için doğal olarak herkesin adını karıştırdım.

Tahir'in kulağına uzandım
N: Kanka göğsüne Oğuz yazmadığına dua et.
T: Senin bileğinde Oğuz yazıyor ama.

Onun bu garip davranışına göz devirip kahkaha atan dövmeci'ye döndüm.
D: Dövmeler kalıcı falan değil korktuğunuz için geçici yaptım.

Herkes derin bir nefes verdi.
N: Peki.
Sonunda şu dövme işi de bitti. Sıra AsMus nikahında...

**

Tahir ile arabaya binip eve doğru gitmeye başladık.
T: Asiye'gil almış mı nikah tarihini?
N: Aynen, yarına almışlar.
T: Maşallah ne kadarda geç.
Güldüm. Ve karnımın acıktığını hissettim.
N: Kanka benim karnım acıktı.
T: Tamam, nereye gidelim?
N: Şeye gidelim normal restorana işte yemek yemeye gidelim aman ne uzattın.
T: Ben uzattım?
N: Evet.
Güldü. Ben de uzanıp onun yanağını öpüp, geri çekildim.

Restorana geldiğimizde direkt hızlıca arabadan indim ve içeri girip boş yere oturdum. Karşıma Tahir'de oturunca neler yiyeceğime karar vermeye başladım. Ve karar verdim. Garson yanımıza geldi.
G: Buyurun efendim ne arzu etmiştiniz?
N: Ben ilk olarak üç tane poğaça alayım, sonra orta boy patates kızartması, sade omlet, üç tane krep ve iki şişe kola.
T: Ben bir simit ve çay alayım.
G: Hemen efendim.

Garson gidince elimi çeneme koyup yemeğimi beklemeye başladım. O sırada Tahir'in bana seslenmesi ile bakışlarımı ona çevirdim.
T: Şöyle durunca çok tatlı oluyorsun.
N: Sağol gülüm.
Ona öpücük atıp beklemeye başladım.

Sonunda aradan geçen birkaç dakika sonrasında yemeğim geldi. Ayı gibi aç olduğum için hemen vakit kaybetmeden yemeğe daldım. Tahir'e baktığımda yavaş yavaş çayından yudumlamaya başladı. Bir şuna bak bir bana anasını satayım.

Yemeğimi bitirince Tahir kendine bir tane daha çay söyledi, ben de kendime kahve söyledim.
N: Tahir
T: Efendim
N: Yarın için kendime elbise almam lazım.

Bana tek kaşını kaldırıp baktı.
T: Sen değil miydin benim etiketi üstünde bir sürü kıyafetim var diyen?
N: Aaa ama yani benim elbiselerim ya parti, ya günlük, ya da ne bileyim plaj elbisesi, almam lazım yani. Of Tahir cimrilik mi yapıyorsun sen?!
T: Yoo ne yapacağım cimrilik sadece biraz tutumlu ol diyorum.

Tahir'e göz devirince kahvemden bir yudum alıp arkama yaslandım.

Kahvem bitince hesabı ödeyip kalktık. Ve restorandan çıktığımızda yanında ki mağazaya girmeye karar verdik.
T: Ne olursun hemen seç.
N: Sana ne be.
Mağazaya girince birkaç dışı dışında fazla kişi yoktu. Hemen dikkatimi çeken elbiselerin yanına gittim. Ve hepsine teker teker göz gezdirdim, sonunda en çok içime sineni alıp kabine girdim. Elbise uzun bordo rengi, derin yırtmaçlı, sıfır kollu, göğüs dekolteliydi. Düştüm.

Elbiseyi giyince dışarı çıktım, Tahir kadın ayakkabılarına bakmayı kesip bana bakınca ıslık çaldı.
T: Kardeşim mükemmel olmuşsun
N: Sağol gülüm
T: Ha şey ayakkabı alacak mısın?
N: Yok ya evden bir şeyler uydururum bu elbiseye.
T: Tamam.
Tekrar kabine girdim ve elbiseyi çıkarıp üstümü giydim ve kabinden çıktım.

Eve gelebildik sonunda. Saat beş olmuştu çoktan.
Kendimi koltuğa atınca, Tahir de yanıma oturdu.
T: Şu kan sonuçlarını ne zaman alacağız?
N: Pazar alırız
T: Tamam.
Sessizlikten sıkılınca sıkıntı ile Tahir'e döndüm
N: Sıkıldım ben bir şeyler yapalım.
T: Ne yapalım mesela?
N: Hmm bir düşüneyim.. birbirimize sorular soralım mesela.
T: Ne gibi sorular?
N: Uf ne bileyim soralım işte!
T: Aman be tamam, başla.

Biraz düşününce aklıma gelen şey ile gülerek Tahir'e döndüm
N: Hani biz on dört yaşında iken bir teyze'nin evinden kurabiye çalmıştık sonra o sana benim hakkımda bir şey demişti sen de kahkaha atmıştın ama bana gıcıklık yapıp söylememiştin, ne demişti?

Dediğim şey ile yine bir kahkaha attı.
T: Şey demişti, bu kız çok yiyor büyüyünce obez olur dikkatli ol demişti.
Göz devirdim.
N: Ay kendisi yüzotuz kiloydu.
T: Neyse soruyorum
N: Gönder gelsin
Biraz düşündü, ve aklına bir şey gelmişcesine bana döndü.
T: Hiç gerçekten aşık oldun mu?
N: Hayır.
Gülümsedi ve kafa salladı.
N: Kanka Oğuz mu Asiye mi?
T: Tabii ki Asiye lan
Gülerek kafa salladım.
T: Kaç erkeğe çıkma teklifi ettin?
N: On
Kafa salladı.
N: Peki sen hiç gerçekten aşık oldun mu?

Biraz yüzüme derin derin baktı..
T: Henüz değil, ama olacağım. Ve bundan çok korkuyorum...

**

Sabah alarmımın zır zır ötmesi ile uyandım. Söverek kalktım.
N: Ne vardı sanki evlenmesen ne oluyordu da ben uykumdan eksik olmasam ne olurdu ki sanki mal Asiye offfffff

Söylenerek kalkıp kendimi banyoya attım ve üşene üşene duş aldım. Duştan çıkınca üstüme bornozumu geçirip odama girdim, elbiseme uygun iç çamaşırlarımı giyip üstüme hırka geçirdim, saçımda ki havluyu açıp saçlarımı kuruttum ve düzleştirdim. Birkaç saat için kuaföre para veremem. Üstüme elbiseyi de geçirip makyajımı da yaptım ve spor ayakkalarımı giyip, elime topuklu ayakkabılarımı aldım, çantamı da aldım odadan çıktım.

Aşağı indiğimde Tahir'in çoktan hazır olduğunu gördüm. Yine beni süzüp yine derin derin baktı. Umursamayarak yanına gittim.
N: Mükemmelsin yaaaa.
T: Sen de. Yani çok güzel olmuşsun. Kanka.
N: Sağol ciğerim.
Evden çıkıp arabaya doğru yürüdüm. Tahir'de geldi ve arabayı açtı, arabaya bindik ve Tahir'gilin konağına doğru  gitmeye başladık.

Konağa gelince heyecanla indim ve dışarıda hazırlık yapan bizimkileri görünce yanlarına gittim. Nikah konağın bahçesinde olacaktı.
B: Yine erkenden hazırlanmış mal
N: Sana ne ya?!
Göz devirdi ve işine devam etti. Asiye çok heyecanlı görünüyordu.
N: Lan bir sakin ol
A: Offffff 
Onun bu hâline gülerken karşıdan gelen kişiyi görünce yüzümde ki gülümseme soldu. Ve yerini sinire bıraktı.

KankAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin