KankAşk

15. Bölüm

Multi: Yahuşuklu çocuk (Burak'tan başkası olamazdı akdlekcleocl)

Satır arası yorumlarınızı beklemekteyim...

İyi okumalar 🐼

Nefes'ten

Karşımda sizin de tahmin ettiğiniz o mallık yapıp kucağına düştüğüm yakışıklı çocuk duruyordu!
Ben şaşkınlıkla bakarken tahir'in beni dürtmesi ile kendime geldim
Kırdığım tabağı göstererek
T: Al gırdın gırdın
O çocuğun bakışları da beni buldu ilk benim gibi şaşırdı sonra yandan gülüp işine döndü, ben de hâlâ öküzün trene baktığı gibi çocuğa bakıyordum.
T: Şşt alo dünyadan nefes'e lan

Sonunda kendime gelip Tahir'e döndüm ve yutkundum
N: Kanka
T: Ne
N: Hani benim mallık yapıp kucağına düştüğüm çocuk varya
T: Evet var
N: İşte orda
Başımla gösterdiğim yere bakınca ona baktım ve şaşırdığını gördüm
T: Oha lan ne kadar yakışıklı bu çocuk maşallah

Tahir'e 'ciddi misin' bakışı atarak
N: Kanka sen çocuğa yavşıyon? İstersen ayarlayalım sana
T: Salak salak konuşma amına koduğum neyse hadi lan
N: Ne hadi lan
T: Yemek yiyelim hadi al da!
Olumlu anlamda kafamı sallayıp önümde duran tabak kırıklarını yabancı bir adamın önüne sürüp yeni bir tabak aldım.

Tabağıma koymadığım yemek kalmayınca bizimkilerin yanına geçtim.
Tabağımı sesli bir şekilde masaya koyup benim için ayrılan sandalyeye oturdum, bizimkiler benim tabağımı görünce yüzünü buruşturdu. Çok da sikimde.
B: Kanka bişey diyeceğim orda tam olarak ne gibi şeyler var
A: Aha bak orda Mahmut Tuncer'i gördüm sanki
Asiye'nin yapmaya çalıştığı espri karşısında gözlerimi devirdim ve yemeğime daldım.
T: Kanka bu yemek on katlı pasta gibi amk şuna bak kat kat bir iki üç..
B: Neyse gençler biz oğuz ile havuza gidiyoruz
O: Hadi bays
Onlar gittikten sonra ben yine yemeğime gömüldüm sonra birden Asiye de ayaklandı
A: Tahir-
T: Ya Asiye kaldığım yeri unuttum baştan saymak zorundayım neyse noldu
A: Aman bişey yok ben de dışardayım burda nefes'in ayı gibi yemesini izleyemem.
N: Siktir git
Saçını savurduğu gibi gitti ben hâlâ bitiremediğim yemeğime gömülürken Tahir de yine yemeğimi saymaya başladı.

O mal mal tabağımda ki yemek katını sayarken, çaprazımızda oturan yahuşuklu çocuk ile göz göze geldik. O kibarca etini keserken ben ise hayvan gibi Arnavut ciğerli bezelyemi gömüyordum.
Birden ayağa kalktı ve buraya gelmeye başladı ama bakışları beni değil Tahire bakıyordu?!?! Anam yoksa etkilendiğim oğlan Tahir'den mi hoşlanıyor!
N: Kanka bu çocuk sana niye bakıyor lan
T: Ananı sikim
Dediği sırada çocuğum bizim yanımıza geldi
B: Merhaba ben barış
N: Ben de nefes
Beni takmadan Tahire bakıyordu. Allah'ım neden?
T: Ben de Tahir
B: Şey merhaba Tahir bişey sorabilir miyim?
Beni bir öksürük krizi tuttu
B: İyi misiniz
N: İyiyim iyiyim boğazıma patates kızartmasıyla kapusta kaçtı
B: Peki Tahir-
T: Kardeş ben gay değilim!
Şaşkınlık ile açıksözlülük sıçan Tahir'e baktım
B: Ben de değilim beyefendi sadece bileğinizde ki saatin markasını merak ettim yanlış anladınız

Ben rezillik ile dudaklarımı birbirine bastırıp yerime sinerken Tahir de rezilliğinden dolayı utançlık krizlerine giriyordu
T: Ş-Şey ıı p-pardon bu arada şey markası Nacar yani bilindik
B: Tahmin ettiğim gibi neyse teşekkür ederim ha nefes
Adımı ondan duymam ile başımı kaldırdım
N: Hı
B: Gözlerin fevkalade
Aptalca sırıttım
N: Sağol bacanak
Şaşkınlıktan dolayı ağzımdan ne çıktığını anlayınca gözlerimi büyüttüm ve elimle ağzımı kapattım.
Barış bana 'bacanak ne amk' bakışı atıp gitti
Tahir o gidince kahkaha attı
T: Hayatımda gördüğüm benden sonra en rezil insansın lan bacanak ne amk
Dedi ve bir kahkaha daha attı
N: Uff iştahımda kaçtı!
T: E bir zahmet kaçsın lan, bu ne değişik bir yemek tabağı yaprak sarmalar enginarın içine girmiş vaziyette can çekişiyor!
Tahir'e gözlerimi devirdim ve masadan kalktım
N: Hadi havuza girelim
Başını salladı ve o da kalktı.

Dışarı çıktığımızda bizimkilerin bizim için tuttuğu şezlonglara oturduk.
Elbisemi çıkarıp çantamın içine teptim çantamın içinden güneş kremimi çıkarıp bacaklarıma, kollarıma, karnıma, kollarıma, ve yüzüme sürdüm.
N: Tahiir
Tahir söylenerek şezlongtan kalkıp başıma dikildi
T: Ne var lan
N: Şu sırtıma şunu bir sürsene kurban olduğum
T: Tamam kay
Gülerken yana kaydım ve sırtımı ona döndüm o da yavaşça sırtımın her tarafına güneş kremi sürdü.
Sürdükten sonra ona döndüm
N: Teşekkürler de sen sürmeyecen mi?
T: Yok iyi böyle
N: Peki.
Asiye havuzdan çıkıp kendini direk şezlonga attı, Banu ve oğuz nerede bilinmiyor.
Tahir bana sinsice bakıp kafası ile karşıda ki bir kızı gösterdi. Kız sürekli bu tarafa bakıyordu
T: Gideyim de şu kardeşimiz ile tanışayım.
N: İyi bakalım tanış
Dedim gülerek kalkıp kızın yanına gitti ben de karşımda bana bakan havuza dayanamayıp atladım.

Havuzda kendi kendime yüzerken birden arkamda bir nefes hissetmem ile oraya döndüm ve dönmem ile barışı gördüm.
'Dün boktun bugün koktun gardaş hayırdır' demek geldi içimden ama bir kez daha rezil olmak istemediğim için sustum.
N: Barış?
Kendini benden bir-iki santim uzaklaştırdı ve hafifçe öksürdü
B: Buyrun benim
N: Ne oldu?
B: Hiç sadece biraz yanına gelmek istedim, bacanak.
'Bacanak' kelimesini bastırarak söylemişti. Şuan utançtan suyun dibine girebilirdim.
N: Ya ben özür dilerim
B: Yok be eğlenceli bir kızsın.
Dedi gülerek. Ben de güldüm
N: Teşekkür ederim.
Hafifçe öksürdü ve eli ile başını kaşıdı
B: Şey aslında ben sana-
O: NEFES KANKAĞ KOCAN NERDEAĞ

Oğuz'un tek tük olan insanların içinde hayvan gibi bağırması ile ona döndüm ve gözlerimi devirdim
N: En son şu tarafa gitti
Dedim ona hafif bağırarak.
Tekrar önüme döndüğümde bana şaşkınlıkla bakan barış ile göz göze geldim
N: Ne oldu?
B: Sen evli misin?

.
.
.
.
.
.
.
.
.

Olaylara az kaldı...

Dipnot: Dram yakındır.