30. Bölüm

2.3K 223 149
                                    

Nefes'ten

Yerden kalkmaya çalışıyordum. Allah'ım her şeyin sonu niye böyle rezil olmamla bitiyor?! Ve en kötüsü Tahir var arkamda! Şimdi güler haspam! Dizim yırtıldı sanırım. Ellerimi hiç demiyorum, neyse. Kalkmaya çalışırken yanımda Tahir belirdi, kahkaha beklerken endişeli bir Tahir görmeyi beklemiyordum.

T: Nefes iyi misin? Bir yerin acıdı mı? Kanıyor mu? Doktora gidelim mi? Elin nasıl? Yer kan olmuş! Mikrop falan da kapar şimdi! Hemen kalk kalk kalk! Nasıl kalkacaksın ki?! Of gel buraya!

O endişeli endişeli saydırmaya devam ederken ben zar zor kalkıp onun karşısına dikildim, tek kaşımı kaldırarak.

N: Hayırdır panpa? Ne diye bu kadar endişeli- LAAN!

Beni kucağına almıştı. Bunda var bir haller ama neyse.

T: Doktora gidelim dizin çok kötü
N: Lan n'olacak?!
T: Olsun gidelim.

Bu niye böyle oldu lan?! İki sene önce hiç de böyle değildi. Hiç..

Flasback

İki sene önce

Nefes'ten

Tahir'le yabancı insanların dedikodusunu yapa yapa yürüyorduk. En büyük aktivitemiz. Ben kahkaha atarak sekerek zıplamaya başladım. Ve bir, iki üç.. yeri boyladım! Yerle bakışırken Tahir'in gür kahkahasını duymamla sinirle yerimde oturdum ve arkamı döndüm. Hayvan gibi gülüyordu öküz.

N: Ne gülüyorsun be canım yandı burada öküz!

Tekrar kahkaha attı ve yanıma geldi. Takıldığım taşı eline aldı.

T: Taş iyi misin? Bir şeyin var mı?

Dedi ve taşı atıp tekrar kahkaha atmaya başladı. Of! Pislik!

Flasback son

Hatırladığım anı ile tekrar sinirlendim. Ve araba süren Tahir'e döndüm.

N: Sen niye bu kadar endişelendin?
T: Uf Nefes endişelendiğim için özür falan mı dilemem lazım?
N: Uf mal onu mu diyorum! Neyse, boşver.

Tekrar önüne döndü. Ve bana döndü. Ve tekrar önüne döndü. Bana döndü, önüne döndü. Bunu birkaç kere daha tekrarladı ve artık dayanamayıp bağırdım.
N: Napıyon lan napıyon ne diyeceksen de işte

Bana bakıp göz devirdi ve sonunda ağzında ki baklayı çıkardı.
T: Hani şey senin kolundan şey edince benimsin falan şey ettim ya şey çok saçmaladım orada biraz şeye bağladım Türk filmlerine falan kusura bakma
N: Allah razı olsun ya.

Bu çocukta var bir haller ama ne haller olduğunu anlamadım. Ya da anlamak da istemiyor olabilirim. Bıktığımı ve tükendiğimi daha önceden söylemiştim değil mi?

*****

Eve geldiğimizde direkt odama çıktım. Tahir gitmişti zaten ki bu aralar sürekli bir yerlere gidiyor! Neyse banane. Üstümdekileri çıkartıp duşa attım kendimi. Üstümden sular akar giderken son birkaç günü düşündüm, Tahir bana aşık olabilir miydi? Off Allah'ım o dandik kitaplarda ki saf kız gibi hissediyorum kendimi! Bir kere çok saçma aşk. Tahir'in bana aşık olması daha saçma! Sonuçta o benim ruh öküzüm. Bence onun şu an kafası karışık ve saplıktan geberecek, etrafında kız yok bu aralar. Olmasında zaten! Ne dedim ben? Benim de devreler yandı neyse.

Bir güzel yıkandıktan sonra çıktım, havluyu vücuduma doladım saçlarıma da havlu sardıktan sonra banyodan çıktım. Evde kimse olmadığı için aşağı indim, indiğimde salonda oturan bir Tahir görmeyi beklemiyordum ne ara gelmişti bu! Umursamadım. Beni fark edince ilk önce umursamadı, sonra yavaşça kafasını çevirip bana baktı, aval aval bakmaya başlayınca ne olduğunu hâlâ anlaya- LAN BORNOZ!

Koşarak merdivenlerden çıkmaya başladım, Allah'ım ne kadar gerizekalı biriyim sen akıl dağıtırken ben ne yapıyordum acaba?! Offfff! Neyse canım ilk kez yaşadığımız bir durum değil ya! Ama ben neden böyle utandım, neden bu kadar kızardım, neden bu kadar aval aval baktı. Lanet olsun!

Üstümü değiştirince aşağı indim. Şu lanet olası kalp niye bu kadar hızlı atıyor ki?! İnşallah gitmiştir. Çok amin. Yavaş yavaş indim, ve orada oturuyor of of of! Salak Nefes senin duan kabul olsaydı gökyüzünden kemik yağardı zaten! Neyse, yavaş yavaş yanına gittim ve normal görünmeye -çalışarak- yanına oturdum. Yüzüme bakmıyordu, bakamıyordu sanki.

N: Of sen ara geldin acaba?
T: Sen niye evin içinde bornoz ile dolaşıyorsun acaba?

Ow konuya çabuk girdi. Bu kadar hızlı beklemiyordum.

N: Benim evim sonuçta istediğim gibi gezerim!
T: Biraz beni de düşünsen keşke!

Aklımda ki fesat düşünceleri çöpe atıp tüm çirkefliğim ile ona döndüm.

N: Aman be banane senden zaten iyice zıvanadan çıktın!

Bana dönüp göz devirdi. Ben niye düştüm şu an bu hareketine?

T: Bana bak bir daha Aytaç ile görüş- hah şerefsiz insan lafın üstüne gelirmiş!

Telefonum çalıyordu, ve tabii ki Aytaç arıyordu. Tam alıp açacakken Tahir aniden alıp konuşmaya başladı.

N: Lan napıyorsun be öküz!
T: Bana bak amına koduğumun şerefsizi bir daha Nefes'e yazarsan, çizersen, mesaj atarsan, ararsan, onun fotoğraflarını beğenirsen, onun storylerine bakarsan, ve eğer şu an bu numarayı engellemezsen senin ağzına öyle bir sıçarım ki bir daha değil Nefes'e Kerimcan Durmaz'a bile yazamazsın anladın mı beni!

Dedi ve telefonu yüzüne kapatıp telefonumu yere fırlattı, cırlayarak yerimden fırladım.

N: Lan o kaç lira haberin var mı mal

Telefonumu alıp kontrol ettikten sonra bir şey olmadığını anladım ve öpüp göğsüme bastırdım. Sonra sinirli olan Tahir'e döndüm.

N: Lan sen napıyon demekten yoruldum ama ne yapıyorsun be kardeşi-
T: Sakın o cümleni bitirme!

Bağırarak ayağa kalktı, ve masadakileri yere fırlattı. Anam gitti en sevdiğim vazom! Ben de sinirle ayağa kalktım ve karşısına geçtim.

N: Vazomdan ne istedin lan şekilci!
T: Başlayacağım lan vazona da kardeşine de Aytaç'ına da! Yeter lan yeter bıktım anasını satayım bıktım!
N: Ben de bıktım ya ben de bıktım! Senin şu son zamanlarda ki hareketlerinden, yaptıklarından bıktım! Niye böyle davranıyorsun hiçbir fikrim yok!
T: Bal gibi biliyorsun ama işine gelmiyor!
N: Bilmek, anlamak istemiyorum! Konduramıyorum lan konduramıyorum!
T: Başta bende konduramıyordum kendime, ama Nefes ben seni-

Tam o cümlesini bitirecekken telefonum çaldı. Ay ne çok çalıyor bu telefonumda ayol. Neyse gittim baktım, Asiye idi.

N: Efendim?
A: Kanka napıyorsun?
N: İyiyim kanka sen?
A: Nasılsın diye sormadım napıyorsun diye sordum mal, neyse ben bir şey soracağım.
N: Sor.
A: Çilekli mi muzlu mu sence?
N: Ne için?
A: Mustafa ve benim için.
N: Oha oha oha hamile değil misin tövbe tövbe napıyorsunuz lan tövbe
A: Lan fesatlık yapma fesat, pasta için diyorum Allah seni alsın!
N: Haa öyle desene lan tövbe tövbe ben de preza- neyse muzlu her zaman iyidir.
A: Tamam çilekli yapıyorum görüşürüz
N: sana görüşürüz, Mustafa abiye selamlar.
A: Aleykümselam, Tahir'e selamlar.
N: Aleykümselam görüşürüz.
A: Öptüm bay.

Telefonu kapatıp bana garip garip bakan Tahir'e döndüm, ne güzel kavga ediyorduk of Asiye of! Neyse.

N: Şey, Asiye'nin selamı var.
T: Aleykümselam, ne diyor?
N: Pasta için şey soruyor neyse sen diyecektin?

Yutkundu.
T: Önemli bir şey değil ya, sadece sana aşık oldum diyecektim...





KankAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin