thirteenゃ Mecburiyet

448 68 12
                                    

"Jisoo.." dedim elimdeki kupadan bir yudum kahve içtikten hemen sonra. Aklımdaki soru işaretlerini eksiltmenin peşindeydim. Aklıma ağırlık yapıyor ve düşünmemi yavaşlatıyorlardı. Onlar yüzünden hiçbir şeye odaklanamıyordum. Her şeyi unutmuş gibiydim. Neden burada olduğumu, geçmişi... Bazen bir işin üzerinde donup kalıyor, söylenenleri anlamıyor, soruları duymuyor ve bundan kurtulmak için tüm gücümle silkinmek zorunda kalıyordum. Bu, kendimi güçsüz hissetmeme neden olmaya başladığında beraberinde korkuyu da getirmişti.

Bakışlarımı elimdeki kupadan kaldırdığımda Taeyong'un bakışlarıyla karşılaştım. Yine beni bir mikroskobun altına itmiş gibi inceliyor ve bir sonuca varmaya çalışıyordu. Onunla tanışmamızın üzerinden neredeyse üç ay geçmişti. Artık kış gitmiş yerini ilkbahara bırakmıştı.

"Sanırım onu anlamaya başladım." Kelimelerimle birlikte Taeyong'un bakışları değiştiğinde konuşmaya devam ettim. "Onun günlüğünü okuyorum." Bu söylediğimden rahatsızlığımı belirtmek için bakışlarımı kaçırdığımda bile Taeyong'un keskin bakışlarını üzerimde hissettim.

"Burada olmak istemediğini, buranın artık onun için sadece bir mecburiyet olduğunu yazmış."

Taeyong  pencerenin önündeki tekli koltuktan kalkıp yanıma gelirken "Belki de ölüm onun için bir kurtuluş olmuştur." dediğinde "Belki de." diye karşılık verdim. Aklımdaki soru işaretlerinden biri eksilmişti ama en önemli soru işareti yerini hala koruyordu.

Homework | JenyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin