nineteenゃ Kehanet

396 49 7
                                    

"Nerede o?"

Nefes nefese uyandığımda kelimeler ağzımdan istemsizce ve hızla dökülmüştü.

Jisoo'nun tenini parmakların ucunda hissetmiş, sıcaklığını almıştım. Sol elimi kaldırıp parmaklarıma baktım, gerçek ya da hayali bir karıncalanma hissi hala parmaklarımın ucundaydı. Annemin yumuşak sesi "Kim?" diye sorduğunda "Jisoo." dedim. "Jisoo nerede?"

Annem ağır adımlarla yanıma gelip yatağımın ucuna oturdu. Gözlerimi açmaya çalıştığım ve daha sonra bu garip rüyayı görmek için uykuya daldığım o anda bir hastane odasında olduğumdan emindim. Hastanenin kokusunu ve öten cihazların sesini duyumsamıştım. Fakat şimdi kendi odamdaydım ve vişne renkli nevresimin arasında yatıyordum.

"Jennie..." Annem ne söyleyeceğini bilemiyormuş gibi duraksayıp gözlerini üzerimde gezdirdiğinde "Evet?" diyerek konuşması için onu teşvik ettim. Neler olduğunu bilmek istiyordum. Birileri eksik parçaları tamamlamalıydı. "Böyle bir şeyi neden yaptın bilmiyorum ama yaktığın ateşteki kar küresi patlayınca cam kırıkları bacaklarına isabet etmiş ve sen bayılmışsın."

Annemin söyledikleri zaten bildiğim şeylerdi. Bacaklarımda hissettiğim ısıyı ve cam kırıklarının tenime batışını hatırlıyordum. Anneme devam etmesi için bir bakış attığımda derin bir nefes alıp "Seni hastaneye Taeyong götürmüş ve biz gelene kadar başında beklemiş. Hemşireler böyle söyledi."

Pekâlâ, bunlar da tahmin edebileceğim şeylerdi ki bir tahminden daha çok olayların böyle geliştiğini biliyordum. Saçımı okşayan elin Taeyong'a ait olduğunu, yatağın kenarına oturup varlığını hissettirmeye çalıştığını biliyordum. Dudaklarından fısıltı halinde dökülen kelimeleri duymuştum. Benim asıl istediğim rüyamın bir kehanet olup olmadığını öğrenmekti.

Homework | JenyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin