twenty twoゃ Ödev

380 49 19
                                    

İçimdeki koruma mekanizması son hızla çalışırken ellerimdeki titremeye engel olamıyordum. "Beni sevdiğini biliyorum." Taeyong biraz önce böyle söylemişti. Kelimeler ağzından öyle bir rahatlık içerisinde çıkmıştı ki benimle dalga geçtiğini düşünmüştüm. Onu anlamaya çalışıyordum fakat bunda başarılı değildim. Yatağın bir ucunda, Taeyong'un tam önünde durduğumda gözlerinin içine baktım. Orada yatan hakikati çözemiyordum.

Kollarını iki yana açmış ve onları birer destek gibi kullanarak kendini geriye yatırmıştı. Hangi ara yaktığını anlayamadığım sigarası parmaklarının arasındaydı. Dudağının kenarındaki alaycı gülümsemesi bana onu kelimelerini hatırlattığında "Defol!" dedim kendimden beklemediğim kadar öfkeli bir ses tonuyla. Taeyong bunun üzerine doğrulup tam anlamıyla bana baktı. Defol kelimesini anlamamış gibi görünüyordu. Başını yana yatırarak alaycı tavrını devam ettirdiğinde "Defol Taeyong!" dedim sert bir şekilde. Sonra kapıya doğru ilerleyerek kapıyı açtım.

"Sana bir ev ödevi vereceğim. Evet, yanlış duymadın. Bir ev ödevi." Taeyong titreyen elleri ile kendisine yeni bir sigara yakarken ben, korku dolu gözlerimi ona dikmiş en ufak bir hareketini bile kaçırmamak için onu izliyordum.

"Benden kurtulmak için nedenlerini yaz, en az üç sayfa... Kendi el yazınla yazmalısın ve unutma ödevini yapmak için sadece bir günün var." Sonunda sigarasını yakıp ilk dumanı içine çektiğinde bakışlarını bana çevirdi ve sigara yüzünden boğuklaşan sesiyle "Sen çok kötü bir öğrencisin Jennie, çok yavaş öğreniyorsun." dedi.

Taeyong odamdan çıktığında kapıyı kapatıp tembel adımlarla odanın içinde ilerledim. Taeyong'dan kalan sigara kokusunun gitmesi için pencereyi açmaya karar verdiğimde adımlarımı pencereye yönelttim. Adımlarımdaki tembellik nispeten geçmişti. Pencerenin kolunu tuttuğumda Taeyong'u gördüm. Karşıdan karşıya geçiyordu. Bahçe kapısının önüne geldiğinde başını çevirip yukarı, odama doğru baktı. Sonra sigarasından bir nefes daha çekip yere atarak içeri girdi. O anda pencerenin kolundaki elimi çektim. "Sorun şu ki Taeyong: Senden kurtulmak istemiyorum."  

Homework | JenyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin